ويكيبيديا

    "öğrendiğim tek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • واحد تعلمته
        
    • قد تعلمته
        
    • واحداً تعلمته
        
    • واحد تعلمت
        
    • والشيء الوحيد الذي تعلمته
        
    öğrendiğim tek şey yoluna ne çıkarsa çıksın devam etmen gerektiği. Open Subtitles شيئ واحد تعلمته عليك أن تتابع مقاومة ما يعترضك في طريقك
    Bana yardım etmekten bahsettiğini biliyorum... ama öğrendiğim tek birşey varsa, o da herhangi birine güvenemezsin. Open Subtitles أعرف ما قلتِه لي بشأن أنكِ تريدين مساعدتي لكن لو أن هناك شيء واحد تعلمته في حياتي فهو أنك لا يمكنك أن تثق بأي شخص
    Bu yıl öğrendiğim tek bir şey varsa, o da hayatta en önemli şeyin ailem olduğudur. Hey, Nate. Open Subtitles إذا كان هناك شيء واحد تعلمته هذه السنة فهو ان أهم شيء هو عائلتي
    Bu yaz öğrendiğim tek bir şey var: Open Subtitles ولكن إذا كان هناك شيء قد تعلمته في هذا الصيف
    Tüm ilişkilerimden öğrendiğim tek bir şey var Yahudi erkekler, Porto Ricolu erkekler, Aborjinler bir ilişkide sır saklayamazsın. Open Subtitles هناك شيئاً واحداً تعلمته من كل علاقاتى من اليهود, البرتغاليين, الهنود لا يمكنك ان تحتفظ بسر فى العلاقه
    Spot için çalışırken öğrendiğim tek şey varsa, Ruslara asla güvenmemekti. Open Subtitles إذا كان هناك شيء واحد تعلمت العمل للبقعة، فإنه لا تثق في روسيا.
    öğrendiğim tek bir şey var öğrendiğim tek bir şey var o da: Open Subtitles والشيء الوحيد الذي تعلمته الشيء الوحيد الذي تعلمته هو
    Burada öğrendiğim tek bir şey varsa, o da çekim ekibinin felaket demek olduğudur. Open Subtitles إذا كان هناك شيء واحد تعلمته في هذا المكان فهو أنا وجود فريق تصوير يعني كارثة
    Politikacılardan öğrendiğim tek şey şahsi sorunlarının yargılama yetini etkilemesine izin vermemektir. Open Subtitles شيء واحد تعلمته في السياسة أن لا اسمح ابداً للقضايا الشخصيه في التغير من حكمي
    Bugün öğrendiğim tek bir şey varsa o da yüksek dalış için yaratılmadığım. Open Subtitles اذا كان هناك شئ واحد تعلمته اليوم انا لن اقفز باللوح العالي
    Bir iş sahibi olmak konusunda öğrendiğim tek şey varsa o da kişisel hayatınla iş hayatını birbirine karıştırmamak gerektiği. Open Subtitles و إذا كان هنالك شيء واحد تعلمته عن إمتلاك عمل هو أنه يجب أن تبقي حياتك الشخصية
    Kolombiya'da öğrendiğim tek bir şey var iyi ve kötü göreceli kavramlardır. Open Subtitles هناك شيء واحد تعلمته هنا في كولومبيا الخير وَ الشر هي مفاهيم نسبية
    Savaşta öğrendiğim tek şey var ki o da en güçlü silah, bilgidir. Open Subtitles لأنّه إن كان هناك شيء واحد تعلمته في القتال هو أنّ أقوى سلاح هو المعرفة
    Çünkü öğrendiğim tek bir şey varsa, deli olmadığını bilmek kadar seni deliliğe sevk eden başka bir şey yoktur. Open Subtitles لأنه لا يوجد شيء واحد تعلمته. هو أن لا شيء يحرر لك أن تكون مجنون مثل تعلم أنك لا.
    Halliwell ailesinde öğrendiğim tek bir şey varsa, sevdiğin insanlarda sır saklamaman gerekiyor. Open Subtitles وإن كان هنالك شيء واحد تعلمته كفتاة "هاليويل" فهو: عدم إخفاء الأسرار عن الشخص الذي يحبك
    Gittiğim onca deneyden öğrendiğim tek bir şey varsa o da; başkaları sonuç alıyorken ben alamıyorsam şarap rafımı toparlamamın vakti geldi demiştir. Open Subtitles ...إذا كان هناك شيئ واحد تعلمته من جميع التجارب الطبية التي اشتركت بها هو أنه إذا حصل الآخرون على نتائج
    Robin, bu işi uzun bir süredir yapıyorum ve öğrendiğim tek bir şey varsa o da flarmdır. Open Subtitles روبن" لقد كنت أفعل هذا لفترة وهناك شيء" واحد تعلمته ، إنه فلارم
    Dikkatli ol, Eddie, Babamdan öğrendiğim tek şey varsa o da herkesin harcanabilir olduğudur. Open Subtitles احترس يا ايدى هناك شئ واحد قد تعلمته من ابى .. كل النس مستهلكون
    Görevdeyken öğrendiğim tek bir şey varsa o da isimleri değişse de, sokakların aynı kaldığıdır. Open Subtitles لا , إذا هناك شيء واحد قد تعلمته من العمل هو بإن الأسماء تتغير , لكن الشارع يبقى نفسه
    Tüm ilişkilerimden öğrendiğim tek bir şey var Yahudi erkekler, Porto Ricolu erkekler, Aborjinler bir ilişkide sır saklayamazsın. Open Subtitles هناك شيئاً واحداً تعلمته من كل علاقاتى من اليهود, البرتغاليين, الهنود لا يمكنك ان تحتفظ بسر فى العلاقه
    Bunca şeyden öğrendiğim tek şey Open Subtitles شيء واحد تعلمت على طول الطريق
    öğrendiğim tek şey değişimin iş başında değilken, ardından ne geleceğini bilmezken, çevremdeki her şeyden büyük olduğumu sanmazken geldiğiydi. TED والشيء الوحيد الذي تعلمته هو أن التغيير يحدث عندما لا أكون أنا من يمسك بزمام الأمور عندما لا أعرف ماذا سيحدث لاحقاً عندما لا يمكنني أن أفترض أنني أكبر من كل شيء حولي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد