Dün sabah bir kitap ödünç almış. | Open Subtitles | لقد استعار كتابا صباح أمس, |
Kiralamış ya da ödünç almış olamaz mı? | Open Subtitles | هل استعار أو استأجر قارباً؟ |
Benim takma adımı ödünç almış olabilir, Ama bu herif bilmiyor Tekniklerim hakkında ilk şey | Open Subtitles | "لعلّه استعار لقبي ولكن هذا الرجل لا يعرف شيئاً عن أساليبي..." |
Eva'nın daha önce ödünç almış olduğu bisikleti almak için Barones'ten müsaade istemiştim. | Open Subtitles | طلب من البارونة الدراجة التي استعارتها إيفا في وقت سابق |
Geri getirdiği için kesinlikle ödünç almış. | Open Subtitles | بما أنها تعيدها، فقد استعارتها بالتأكيد. |
Parayı ödünç almış olsam bile. | Open Subtitles | حتى لو كنت قد اقترضت النقود |
O da dondurucudan ödünç almış. | Open Subtitles | لذا إستعار واحدة من قسم التجميد الخاص بك إنها (جونيور) |
Komşunun arabasıymış ve komşu burada yokken, onu ödünç almış ve ana yolda kullanmış. | Open Subtitles | ولقد كان الجيران مسافرين ، ولقد استعارها وقاد بها على الطريق السريع |
Sanki telefonunu ödünç almış gibi. | Open Subtitles | يبدوا أنه استعار هاتفه |
Çocuklar, korkarım Bay Simpson mikserimizi ve kupalarımızı ödünç almış. | Open Subtitles | أخشى يا (أطفال) أن السيد (سيمبسون)... استعار خلاطنا وأكوابنا |
Kızım ödünç almış ve geri getirdi. | Open Subtitles | استعارتها ابنتي وتريد إعادتها. |
Bunu yeğenimden ödünç almış olabilirim... | Open Subtitles | ربما أكون قد اقترضت هذا من ابن أخي... |
-Yine senin setini mi ödünç almış? | Open Subtitles | إستعار حقيبتك ثانيةً ؟ |
- Arabasını ödünç almış olabilir mi? | Open Subtitles | -هل إستعار سيارته؟ |
Komşunun arabasıymış ve komşu burada yokken, onu ödünç almış ve ana yolda kullanmış. | Open Subtitles | ولقد كان الجيران مسافرين ، ولقد استعارها وقاد بها على الطريق السريع |
- Ben, çaldı demedim. Sadece ödünç almış. | Open Subtitles | لقد استعارها ، لقد كانت لجيرانهم |