ويكيبيديا

    "öfkeli" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غاضب
        
    • غاضبة
        
    • الغاضب
        
    • غاضباً
        
    • الغضب
        
    • الغاضبة
        
    • غاضبين
        
    • الغاضبين
        
    • غاضبون
        
    • غضب
        
    • غاضبا
        
    • بالغضب
        
    • غاضبه
        
    • الغاضبون
        
    • عنيف
        
    Beni öfkeli, huysuz ve lekeli bir adama dönüştürmesine izin veriyordum. TED لقد سمحت لهذا المرض أن يحولني إلى شخص غاضب نكد مبقع.
    Rahiplerin açtığı kuşların içi yeşil ve iğrenç kokuyor. İmbra çok öfkeli. Open Subtitles يفتح الكهنة الطيور طازجة داخل و نتن مروع , لمبرا غاضب جدا
    Burada iğrenç ruhlar varsa bile, öfkeli oldukları kişiler biz değiliz. Open Subtitles اذا تتواجد أي أرواح خبيثة هنا بالأسفل فانها ليست غاضبة منَّا
    Bunun yerine, erkekler kabararak olabildiğince tehditkar görünür sonra öfkeli renk ve şekil gösterileriyle savaşmaya hazır olduklarını belli ederler. Open Subtitles بدلا من ذلك ، الذكور ينفخون أنفسهم مع نظرة تهديد قدر الإمكان ثم تتصل رغبتهم للمحاربة بعروض ألوان ونمط غاضبة
    Peki ya turuncu çantalı öfkeli çocuğun bütün bunlarla ne ilgisi var? Open Subtitles وما دخل الفتى الغاضب ذو حقيبة الظهر البرتقالية بأي شيء من هذا؟
    Çoğu vakada, alev alan insan son derece öfkeli ya da huysuzdu. Open Subtitles .. في أغلب الحالات الشخص الذي يحترق يكون غاضباً جداً أو مُستاء
    İçgüdüleriye hareket eden, vahşi, rahatına düşkün..... ... ve öfkeli Open Subtitles إنه مخلوق كامل مكون من الرغبة و المرح و الغضب
    Burada meşale yok, yaba yok, öfkeli insan sürüsü yok. Open Subtitles مكان لتجنب الشعلات , و أشواك الحقول و الجماهير الغاضبة
    Bir ofis dokümanını sızdıran bu makineye ne kadar öfkeli olduğumu görebiliyor musun? Open Subtitles أترين كم أنا غاضب من قطعة جهاز من مكتب التي سربت هذه الوثيقة؟
    İnsanlar romalıların inşa ettiği tapınak fonundan para almamıza öfkeli. Open Subtitles الشعب غاضب من استغلال الرومان لأموال المعبد ليبنو بها القناة
    Ama sonra at gözlüğümü takıyordum. Oraya geri dönüyor, işlerimi yapıyordum ama bunu yaparken bunu geliştirdim -- öfkeli, huysuz davranış biçimi. TED ثم أضع غمامتي، وأخرج مجددًا وأقوم بأموري، ولكن خلال قيامي بذلك، نما داخلي سلوك غاضب نكد.
    Çok öfkeli oldu. Open Subtitles إنه غاضب جداً, أنا لا أريده أن يكون غاضباً جداً
    Bir gün öfkeli bir lezbiyeni çok memnun edeceksin sen. Open Subtitles سوف تجعلين امرأة سحاقية غاضبة سعيدهـ جدًا في أحد الأيام
    Neden öfkeli bir anne, genç kızının hayatını kurtarmayı reddettiğini iddia ediyor acaba? Open Subtitles إذا لماذا كانت لدي أم غاضبة تدعي أنك رفضت إنقاذ حياة ابنتها المراهقة؟
    Annene o kadar öfkeli kalma ve o oğlanı ele geçir. Open Subtitles لا تظلي غاضبة من أمك طويلا و إحصلي على ذلك الفتى
    Benim çocuklarım yatma vaktini geçtikten sonra konuşurlarsa, öfkeli sesimi takınır... Open Subtitles عندما يستمر أطفالي بالتحدث بعد وقت النوم أستخدم صوتي الغاضب لقول
    Saldırı üstüne saldırı tıpkı öfkeli karıncalar gibi, benzin kokusuyla deliye dönmüşlerdi. Open Subtitles بالتناوب، بالهجوم، بالهجوم مثل النمل الغاضب المجنون برائحة الغازولين
    Koca öfkeli ve Amerikalı kadın'ı ölümle tehdit ediyor. TED والزوج كان غاضباً ويهدد بقتل الفتاة الأمريكية
    Her kurbanı 30'dan fazla bıçaklaması zanlının kesinlikle öfkeli olduğunu gösteriyor. Open Subtitles لكل ضحية,هذا الجاني عنده الكثير من الغضب نحتاج للمزيد من الأجوبة
    Bunu yaşadım. O öfkeli kalabalıkları atlattım. TED مررت بهذه التجربة ، مررت بتجربة رؤية الحشود الغاضبة.
    Bu da, toplumda şu anda bazı fakir beyaz adamların neden bu kadar öfkeli olduğunu anlamama yardımcı oldu. TED وقد ساعدني هذا على فهم السبب في أن بعض الرجال الفقراء البيض غاضبين جدًا في هذه اللحظة في المجتمع.
    CIA ve öfkeli Küba sürgünlerinin başı çektiği bir savaş. Open Subtitles الحرب التي تديرها وكالة المخابرات المركزية والكوبيين الغاضبين فى المنفي
    "Bilmiyorum." Birkaç gün içinde, binlerce öfkeli Mısırlı orada bir araya geldi ve İçişleri Bakanına: "Yeter. TED ولكن في أيام قليلة انضم عشرات الآلاف للصفحة مصريون غاضبون انضموا للصفحة ليقولوا لوزارة الداخلية كفى
    Çatışma sonrası durumlarda, durumun tekrar çatışmaya yönelmesinin sebebi yaşlı kadınlar öfkeli olduğu için değildir. TED في حالات مابعد الحرب بسبب أنهم عادةً يرجعون الى الحرب ليس بسبب غضب النساء العجائز
    Şimdi ise 11 öfkeli Adam ve 1 Gelişme Özürlü Adam'a dönüyoruz. Open Subtitles نحن الآن نعود إلى أحدى عشر رجل غاضبا ورجل واحد متخلف عقليا
    Harriman yardim ve ekipman vaat ediyor, ancak Stalin öfkeli. Open Subtitles وعد هاريمان بتقديم المساعدات و المعدات لكن ستالين شعر بالغضب
    20 dakika önce eyalet başkentinden öfkeli bir telefon geldi. Open Subtitles لقد جائتنى مكالمه غاضبه من مجلس الولايه منذ 20 دقيقه.
    öfkeli insanlar alakasız şeyleri suçlamaya eğilimlidir. TED يميل الأشخاص الغاضبون إلى إلقاء اللوم في غير موضعه.
    - Vahşice ölümler, öfkeli ruhlar diriltir, değil mi? Open Subtitles اذن الأرواح الغاضبة توالدت نتيجة موت عنيف , صح؟ أجل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد