ويكيبيديا

    "ölmüştü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ميتاً
        
    • ميتة
        
    • ميت
        
    • ميتا
        
    • ماتوا
        
    • توفيت
        
    • توفى
        
    • موتى
        
    • ميته
        
    • ميتين
        
    • ميّتاً
        
    • لقد مات
        
    • ميّتة
        
    • ميتًا
        
    • توفت
        
    Hala yaşadığı için şanslı. Amy'yi alıp... kaçmaya kalksaydınız, ölmüştü. İkiniz de. Open Subtitles من حظة أنه حي,و إذا كنتما هربتما و أيمي معكما ,لكان ميتاً,كلاكما
    Ben de ona ateş ettim. Daha yere düşmeden ölmüştü. Open Subtitles رددت على اطلاق النار كان ميتاً قبل ان يصل للأرض
    O olmasaydı, çoktan ölmüştü. Hala hayatta olması bir mucize. Open Subtitles بدونه كانت ستكون ميتة انها معجزة بأنها ما زالت حية
    Annem ölmüştü ve babam, acılarını yeni kız arkadaşıyla dindirmeye karar vermişti. Open Subtitles كما تعلم والدتي ميتة ووالدي حاول أن يدفن حزنه في عشيقة جديدة
    Bu demek oluyor ki, sandalyede oturan adam, çoktan ölmüştü. Open Subtitles لذا هذا الضابط كان ميت عندما رآيته في كرسي المعوّقين.
    Ve Karl Beck'i de öldürmek istedin ama çoktan ölmüştü. Open Subtitles و أردت قتل كارل بيك أيضا لكنه كان ميتا سلفا
    O yaz çok kurak geçmişti ve zaten yüzlercesi susuzluktan ölmüştü. Open Subtitles والتحول إلى ألاسفل في الربيع عندما كريك جفت وأنهم جميعا ماتوا
    Tahmin edebildiğimiz kadarıyla gözlerinin bozulması, bu güneş tutulmasıyla hiç alakalı değildi. Fakat babaannem zaten bunun kendi suçu olduğunu düşünerek ölmüştü. TED وبقدر معرفتنا, لم يتعلق الأمر بأي شكل بذلك الكسوف الجزئي, ولكن عندها كانت جدتي قد توفيت ظانة أنه خطؤها.
    Geçen gün deli gibi aşık olduğum adamın yanında uyandım ve o ölmüştü. Open Subtitles في ذلك اليوم, استيقظت بجانب شخص كنت مغرمة جداً به, وقد كان ميتاً
    Arkadaşlara söyledikten sonra onu içeri aldım ama çoktan ölmüştü. Open Subtitles عندما أخبرت الرفاق، أن نُعيده للداخل، لكنه كان ميتاً بالفعل.
    Geçen gün deli gibi aşık olduğum adamın yanında uyandım ve o ölmüştü. Open Subtitles في ذلك اليوم, استيقظت بجانب شخص كنت مغرمة جداً به, وقد كان ميتاً
    Çünkü sen deha gelmeden ölmüştü. Bunu biliyordun, değil mi? Open Subtitles وكانت ميتة بالفعل عندما وصلت هناك، وانت تعرف هذا صح؟
    Üç ay boyunca uyuşturucu kullanmamıştı ve iki hafta sonra ölmüştü. Open Subtitles لقد كانت رصينة لمدة ثلاثة اشهر و لاحقاُ باسبوعين ,هى ميتة
    Vücudu o kadar soğumuştu ki kalp atışları tamamen durmuştu. Kelimenin tam anlamıyla donarak ölmüştü. TED لقد كانت باردة جدًا ولم يكن قلبها ينبض بكل الأشكال كانت ميتة بالتجمد.
    Ne evin, ne paran, ne yiyeceğin vardı ve oğlun ölmüştü. Open Subtitles بدون منزل,و بدون مال و طعام و هناك إبن ميت يثقلك
    Gerçekten de ölmüştü, ya da ne bileyim,... ...belki de ölmemiştir. TED وفي الحقيقة، كان ميتا، وأعتقد أنه ميت وأن كنت لا أعرف، ربما ليس ميتا.
    Seninkiler de önceden ölmüştü, peki şimdi sıra kimde? Bilemezsin. Open Subtitles و أجدادك ماتوا منذ مده من يدري من يموت لاحقاً
    Annem ölmüştü. Babam ve ben o öldükten sonraki gün buraya gelmiştik. Open Subtitles يوم وفاة أمى، جئت إلى هنا أنا و أبى بعد ظهيرة اليوم الذى توفيت فيه
    Lakin Bay Stuckey 34 yaşında iken hapiste ölmüştü ve annesi onun yerine savunma masasına oturmuştu. TED لأن السيد ستاكي توفى في السجن في عمر ال34، ولقد جلست والدته على طاولة المحامي في مكانه.
    Kamp dağılmıştı. İnsanlar ölmüştü. Beyaz goril gibi bir yaratık vardı. Open Subtitles لقد رئينا المخيم محطم والناس موتى وغوريللا رمادية أو شيء ما
    Hemen yukarıya çıktım ve Kaitlyn ölmüştü. Open Subtitles ثم هربت للطابق العلوي وكاثرين كانت ميته وقد كسرت عنقها
    ve tünelden çıktığımızda, adamların 15' i de ölmüştü. Open Subtitles ,وعندما غادرنا النفق الرجال الخمسة عشر كانوا ميتين جميعًا
    Oradan geçmeseydik, bu adam çoktan ölmüştü. Open Subtitles هذا الرجل كان من الممكن أن يكون ميّتاً الآن إذا لم نمر به
    General kaleye karşı bir kin besleyerek ölmüştü, değil mi? Open Subtitles لقد مات الجنرال وهو يكن لهذه القلعة الحقد أليس كذلك؟
    Teknik olarak birkaç dakika ölmüştü. Bilinçli olarak bu olayla yüzleşmedi. Open Subtitles كانت ميّتة إكلينيكياً لبضع دقائق لم تتعامل مع هذا بوعي
    Fakat o ölmüştü ve bunun bittiğini umuyordum. Open Subtitles لكنه كان ميتًا. وكنت آمل أن الأمر انتهى.
    Babamla konuşmuyorduk. Annem 6 yaşımdayken ölmüştü. Open Subtitles أنا ووالدى لم نكن نتحدث وأمى كانت توفت وأنا فى السادسه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد