ويكيبيديا

    "ölmeyecek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يموت
        
    • لن تموت
        
    • يمت
        
    • يموتَ
        
    • لايموت
        
    • لا يموتون
        
    • لن يُقتل
        
    • أرى موت
        
    Malesef O bir insan degil, asla yaşlanmayacak ya da ölmeyecek. Open Subtitles للأسف، هو ليس بشرياً لن يتقدم بالسن أبداً ولن يموت أبداً
    Burada bir idam için toplandığınızı biliyorum ama bugün burada başka kimse ölmeyecek. Open Subtitles أعرف أنكم أتيتم هنا جميعاً لتنفيذ الإعدام ولكن لن يموت أحداً هنا اليوم
    O ihtiyar asla ölmeyecek, dağlardan bile uzun yaşayacak. Open Subtitles هذا الرجل العجوز لن يموت سيعيش عمر أطول من عمر الجبال
    Ama, Yaşlı Adam hiçbir yere devrilmiyor. ölmeyecek o. Open Subtitles و لكن الرجل العجوز لن يسقط فى أى مكان ، إنه لن يموت
    Bizim kültürümüz ruhumuz ve o da bu gece ölmeyecek. Open Subtitles ثقافتنا هي روحنا وهي لن تموت الليلة دعك من هذا
    İmparatorun emri olmadığı sürece sarayda kimse, ama kimse ölmeyecek. Open Subtitles لا احد يموت فى القصر بدون حكم من الامبراطور
    Tanrının merhametli ve sevgi dolu kucağında hepimiz bir araya gelelim, söz verildi ki, inanarak yaşayanlar asla ölmeyecek. Open Subtitles سنجتمع معاً مرة أخرى عند الله بحب وعناق دافئ لأنه من يحيا وهو مؤمن بي لن يموت أبداً
    Gördün mü, Sana söyledim. Kimse için ölmeyecek. Open Subtitles إنظري، لقد أخبرتك إنه لن يموت من اجل اي شخص
    Ölürsek, güzel kokarak ölürüz. Kimse ölmeyecek, tamam mı? Open Subtitles عظيم.عندما نموت,نموت ونحن برائحه عطره لن يموت احد؟
    - Hayır ölmeyecek. Yanında duran o adam onun doktoru. Open Subtitles لا، لن يموت ذلك الرجل الذي بجانبه إنه طبيبه
    EKG'sine çoktan baktım Çaylak, bana güven. Gelecek otuz dakika içinde kesinlikle ölmeyecek. Open Subtitles لقد نظرت مسبقاً إلى نتيجة تخطيط قلبه وثق بي ، هو لن يموت خلال الـ30 دقيقة القادمة
    Bir saat için de oylama bitecek ve ben de eminim ki hiçbir şekilde Joey ölmeyecek. Open Subtitles سوف ينتهى التصويت بعد ساعة ولقد تأكدت من ان جوى لن يموت ابدا
    Bugün hiç kimse ölmeyecek. Vuramayacaksın bile. Open Subtitles لن يموت أحداً الليلة أنتِ حتي لن تقومين بإيذائه
    Sana, ekibimden kimse ölmeyecek dedim. Dayan. Open Subtitles لا احد يموت فى فرقتى لقد اخبرتك بذلك تماسك
    Bu gece kimse ölmeyecek. Ne biz, ne de aile, hiç kimse. Open Subtitles لن يموت أحد الليلة ليس نحن ليس هذه العائلة
    Beni ele geçirmeye çalışmazsanız Hiçbir masum ölmeyecek! Open Subtitles إن توقفتم عن محاولة القبض علي، فلن يموت الأبرياء
    Öğretileri benimle birlikte yaşadığı sürece O ölmeyecek Open Subtitles . . طالما أن هذه الدروس تحيا عبري فلن يموت أبداً
    Ordu bir yemin etti. Hitler'le birlikte ölmeyecek bir yemin. Open Subtitles الجيش أقسم قسماً مقدساً قسماً مقدساً لن يموت فقط بموت هتلر
    Tamam Memsaab. Annem yalnız ölmeyecek. Open Subtitles لن تموت أمي لوحدها، فالأجداد معها، إنها ليست خائفة
    Ancak bana ne bildiklerini ve kimlere söylediklerini söylemen gerekiyor ve böylece bu akşam kimse ölmeyecek. Open Subtitles لكن يجب أن تخبرني ما يعرفون و من أخبروه به و لن يمت أحد الليلة
    Sadece bilmenizi istiyoruz ki, aramızda sizin için ölmeyecek biri yok. Open Subtitles نريدكَ فقط ان نتعلم انهُ لايوجد رجل بيننا لن يموتَ من اجلكَ
    Hepimiz birlikte çalışıp neler olduğunu çözeceğiz ve kimse ölmeyecek. Open Subtitles وسنعمل معا لمعرفة ما الذي يجري لذلك حتى لايموت احد
    En hoşuma giden şey, "Büyük Gün"den sonra insanların artık ölmeyecek olması. Open Subtitles أحببت فكرة أنه بعد اليوم العظيم الناس لا يموتون
    Bana hiç kimse ölmeyecek demişti. Open Subtitles أخبرتني أن أحدا لن يُقتل
    Artık bir kardeşim daha zevk uğruna ölmeyecek. Open Subtitles لن أرى موت أخٍ من أجل مباراة للترفيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد