Aslında bana da bebek arabası, örtü veya sallanan sandalye seçmede yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | أتعرفي ماذا؟ لم يساعدني في اختيار عربة اطفال او بطانية او كرسي هزاز |
Sadece yerde örtü gibi bembeyaz bir kar. | Open Subtitles | مجرد بطانية من الثلج على الأرض |
Altın örtü Canavarlar Denizi'nde idi. | Open Subtitles | حسبما سمعت آخر مرّة، فإنّ الفروة الذهبيّة في بحر الوحوش. |
Kampı kurtarmak için örtü'nün peşinden gideceğini söyleyecektin. | Open Subtitles | كنت ستقول أنّك ستذهب لجلب الفروة من أجل إنقاذ المعسكر. |
Ve bütün yaprakları topladığınızda garaja gidip havuz için bir örtü alıyorsunuz. | Open Subtitles | وعندما تنتهون من التقاط جميع الاوراق ستذهبون الى المرآب وتحضرون غطاء للبركة |
Benim büyük keşfimse bu çok amaçlı muşamba örtü. | Open Subtitles | حسنا، يا اكتشاف كبير: هذا هذا هو لجميع الأغراض قماش القنب. |
O örtü hâlâ bendedir. | Open Subtitles | لازلت أحتفظ بتلك البطانية |
Mahremiyeti için mahkumlara örtü astırdım. | Open Subtitles | و طلبت من السجينات أن يعلقن البطانيات لسترها. |
İyi şans için Hristiyan alemindeki en kutsal emanetlerden birini taşıyordu: Meryem Ana'ya ait olan örtü. | TED | للحظ الجيد حمل واحدة من أقدس الآثار في العالم المسيحي: الحجاب الذي كان ينتمي إلى مريم العذراء. |
Bir ısıtıcı battaniye ve örtü getirin. | Open Subtitles | أحضر بطانية حرارية |
Ben bir örtü ve yastık getireyim. | Open Subtitles | سأجلب لك بطانية و وسادة |
Çok güzel bir örtü. | Open Subtitles | انها بطانية جميلة |
Benim de örtü'ye ihtiyacım var. Sadece örtü'nün canlandırabileceği bir şeyim var. Bu bir ağaç da değil üstelik. | Open Subtitles | أنا أيضًا احتاجها، لديّ شيء بوسع الفروة أن تعيده للحياة، وليس شجرة. |
Müttefiklerimiz ve satir örtü'ye bir adım daha yakınlar. | Open Subtitles | حلفاؤنا وابن إله الغابة ما يزالون متقدّمون باتّجاه الفروة. |
örtü'yü ondan alabilmenin bir yolunu bulabilmek için yenmemeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول ألّا أؤكل لأطول وقت كيّ أتبيّن طريقة لأحذ الفروة منه. |
Büyükannen Noel'de sana berbat bir dantel örtü verseydi, beğendiğini söyler miydin? | Open Subtitles | لو أعطتكِ جدتكِ غطاء مريع لإبريق الشاي بالكريسماس، فهل ستخبرينها أنّه أعجبكِ؟ |
Sadece, bir sihirbaz olduğumu düşünmüşler ve masaya güzel siyah bir örtü örtmüşler. | TED | ولكنهم يصرون ولمجرد كوني ساحراً أن أضع غطاء مائدة أسود اللون |
Tükürük bezi için bir kumaş seç gerisini de örtü için kullan ve işinin başında adam gibi dur! | Open Subtitles | ضع مائدة عليها غطاء لعاب وإستخدم الأخرى قناعاً وإمضي في شأنك |
Ateşini düşürmemiz gerek. İçme suyu ve örtü lazım bana. | Open Subtitles | يجب أن نخفف من تلك الحمى احتاج لماء صالح للشرب وقطعة قماش |
O örtü hâlâ sende mi? | Open Subtitles | لازلت تحتفظ بتلك البطانية ؟ |
Fazladan örtü getireceğim. | Open Subtitles | سوف احضر مزيدا من البطانيات حسنا |
Daha fazla utanç olmayacak ve örtü düşecek. | Open Subtitles | لكن لن يكون هناك عار بعد الآن وسيسقط الحجاب |
Hücre hapsi, ısıtma yok. örtü yok. | Open Subtitles | ليس هناك تدفئة ولا بطانيات ...لكن الأضواء كانت مشتعلة في كل مكان |
Bu örtü değil. | Open Subtitles | هل تنام بالشال ؟ انه ليس شال انه وشاح للعنق |
Danteller insanı dantel örtü gibi gösterir. | Open Subtitles | الشرائط تجعل الناس يعتقدون انها مفرش طاوله |
Sessizlik ve yalnızlık çözülemez bir örtü gibi etrafımı kuşatıyor. | Open Subtitles | الصمت والوحدة تحيطنى كما لو كانت خمار لا يخترق |
- Saman örtü ve uzun ip. | Open Subtitles | سقفٌ من القش وحبلٌ كبير. |