İçimden bir ses, örtünün altında güzel bir şey yok diyor. | Open Subtitles | عندي شعور بأني سوف لن أحب ما يوجد تحت ذلك الغطاء |
Bu örtünün üstündeki her şeyi gelecek olarak düşün. Oldukları yeri. | Open Subtitles | فكّر في كلّ شيءٍ على قمّة هذا الغطاء كالمُستقبل، حيث يتواجدون. |
örtünün altından tut ve steril bölgeye dokunma. | Open Subtitles | اذهبي أسفل الغطاء الجرحي و لا تلوثي منطقة التعقيم |
örtünün altında birbirimize sarılır, sanki bir mağarada kalmış gibi dışarı çıkmaya çalışırdık. | Open Subtitles | كنا نتحاضن تحت الأغطية ونتظاهر أننا تائهتان في كهف مظلم وكنا نبحث عن مخرج |
Saat 10'da gizlice eve girip tüm geceyi örtünün altında fenerle kitap okuyarak geçirdi. | Open Subtitles | و أمضت كل الليل بالقراءة تحت الأغطية مع ضوء محمول |
Eski bir mısır tutacağının yanında çimenlerin üstündeki bir örtünün üstünde olmasından ötürüdür. | Open Subtitles | حسنا,ذلك هو الموجود على بطانية في باحتي بقرب بعض الذرة القديمة على مسكات البجعات |
Biraz da olsa örtünün be, bayanlar. | Open Subtitles | {\pos(190,240)}غطيا نفسيكما أيتها سيدتان |
Şu an hepinizin bu örtünün altında ne yalanlar var acaba diye merak ettiğini biliyorum . | Open Subtitles | الآن، مؤكد أن جميعكم تتساءلون عما يقبع تحت هذه الملاءة. |
örtünün duruş şeklinden bir terslik olduğunu görebiliyordum. | Open Subtitles | عرفت من طريقة وضع الغطاء فوقها ان هناك شيء لم يكن صحيحا |
Bu yüzden kimseye danışmadan şehir bütçesinin tamamını gördüğünüz örtünün altındaki şeye harcadım. | Open Subtitles | لهذا السبب من غير استشارة أي احد فقد أنفقت ميزانية البلدة بأكملها على هذا الشيء في أسفل الغطاء |
Bu örtünün altında insanlar tarafından yapılan en harika turist ilgi çekicisi var. | Open Subtitles | تحت هذا الغطاء يوجد أعظم معلم سياحي جذاب انشئ من قبل البشر |
O örtünün altında Sean'ın olduğunu düşündüğüm sırada içimde bir yerlerde biraz rahatlamış gibi hissettim kendimi. | Open Subtitles | هل تعلم ما هو المريع؟ عندما ظننت أن شون هو تحت ذلك الغطاء كان هناك جزء مني شعر بالارتياح |
Şimdi örtünün altına gir ve şükürlerini ve dualarını et. | Open Subtitles | والآن اذهبى تحت الغطاء وقومى بأداء صلاتك |
örtünün altında durmadan titriyor. | Open Subtitles | إنه لايزال يرتجف تحت الغطاء |
örtünün altına gir. | Open Subtitles | أدخلي تحت الغطاء. |
örtünün altında soyun. | Open Subtitles | أخلعي ملابسك تحت الغطاء. |
Gökgürültüsü varken örtünün altına saklanırdı. | Open Subtitles | اعتاد الاختباء تحت الأغطية أثناء العواصف الرعدية. |
Sanırım örtünün altına girsem daha iyi olacak. | Open Subtitles | أشعر بالغرابة قطعاً أن أنام فوق الأغطية |
Romantik bir yaz akşamıymış. Oranın yazı tabii. Parkta bir örtünün üzerinde. | Open Subtitles | كان بليلة رومنسية في الصيف على بطانية في الحديقة |
Şimdi, sizin de bildiğiniz gibi örtünün gücü yüzünden bir satir seçildi. | Open Subtitles | الآن، نصف إله الغابة ينجذب بالطبيعة لقوّة الفروة. |