ويكيبيديا

    "özgü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خاص
        
    • فريدة
        
    • مميز
        
    • فريد
        
    • موطنها
        
    • محددة
        
    • نوعه
        
    • الفريدة
        
    • نوعها
        
    • سمة
        
    • بآلتاكيد
        
    • طرقها
        
    • السكويا
        
    Bunu yaparken AIDS'in kendine özgü yanları olmasından yararlanıyoruz. TED و لنقوم بهذا الأمر سنقوم بالإعتماد على حقيقة أن الإيدز مرض من نوعٍ خاص جداً
    Yazı biçimini bu şekilde değiştirebilirsiniz ve bu biraz komik. Korsanlara özgü bir yazı biçimi gibi, Sanki Kaptan Jack Sparrow’un yazı biçimi. TED تغيرون نمط الخط إلى نمط خط كهذا تبدو مضحكة، تبدو كنموذج خط خاص بقرصان كنمط خط كابتن جاك سبارو.
    Bu topluluğa özgü sağlık sorunları olduğunu bilmemize rağmen eğitimde durum böyle. TED والآن، بالرغم أن هذا يعرفنا أن هناك مخاطر صحية فريدة لهذا المجتمع.
    Ama en sonunda düşünerek mantığıma oturttum. Belki bu benim kendimi sunuş şeklimle alakalı, belki de sadece start-up'ıma özgü bir şeydir. TED لكن في النهاية بررتها ظناً أنه يمكن أن يكون لهذا علاقة بطريقتي في تقديم نفسي أو أنه فقط شيء مميز لشركتي الناشئة.
    Sırtındaki kendine özgü parçalı katmanlar başka bir türden ziyade, avcıların öncüsü akreplerle çok yakın akraba olduğunun bir göstergesi. Open Subtitles حقيقة أنّ لديها صفائح مقسّمة على نحو فريد على ظهرها تُظهر أنها أقرب من غيرها للصّيّادين الأوائل:
    Sen ise güney yarımküreye özgü böcekleri kuluçkaya yatırdın. Open Subtitles أنت قمت بتحضين حشرات موطنها نصف الكرة الأرضية الجنوبي
    İkisi arasındaki kritik fark şurada. Komik kediler o topluma özgü bir değer. TED وهنا الفارق الهام بين كل منها. إن القطط الكوميدية قيمة ترتبط بمجموعة محددة.
    Ama bunları bu kadar özel yapan şey ise yakalama yöntemleri, bir tanesi onlara özgü. Open Subtitles ولكن ما يجعلها اِسْتِثْنائِيّة هو أسلوب الصيد، ذلكالفريدمن نوعه.
    Yalnızca balta girmemiş ormanlara özgü, ilk kez M.S. 65'te verem tedavisine iyi geldiği TED إنه فطر خاص بالغابة القديمة الذي كان أول ما وصفه دياسقوريدوس في العام ٦٥
    Pekâlâ, izin verin size basitlik ile ilgili kendine özgü bir örnek vereyim. TED حسناً، دعوني أضرب لكم مثلاً عن بساطةٍ، من نوعٍ خاص.
    Hem bir kabileye özgü, hem de kendince ayrı bir özelliği var. Open Subtitles ولكن هذا التصميم هو خاص جدا. انها فريدة من نوعها
    Bunun nedeni ise, çok popüler bir TV programı bittiği anda Birleşik Krallık'a özgü TED و السبب بان هناك ظاهرة فريدة تحدث في المملكة المتحدة
    Her birinin kendine özgü kişilikleri olup farklı yönlerde ilerler. TED كل فرد لدية شخصية فريدة موجهةً لاتجاه معين.
    Bu ikincil seslerin vurgulanmasının sonucu şarkıcının çınlama sesi adı verilen ve kendine özgü çınlaması olan bir ses tınısıdır. TED ينتج عن التركيز على هذه الجزئيات صوت مميز يشبه رنين الجرس يدعى سكويلو المغني.
    Hayvanlar dünyasının fiziksel bağlantılı olduğunu ve insana özgü çok çok özel bir şeyler olduğunu düşünen bir sürü insan var TED هناك الكثيرون الذين يعتقدون ان عالم الحيوان مكان صعب دخوله وأن هناك شيء مميز جدا جدا بخصوص الإنسان.
    Ana sistemi tamamen kendine özgü ama oldukça zekice. Open Subtitles جهازه المركزي فريد للغاية ولكنه رائع جدا
    Sen ise güney yarımküreye özgü böcekleri kuluçkaya yatırdın. Open Subtitles أنت قمت بتحضين حشرات موطنها نصف الكرة الأرضية الجنوبي.
    New York Şehrinin 34. sokağındaki tıkanıklık kısa bir süre içinde araca özgü koridor sistemiyle değiştirilecek. TED في مدينة نيويورك شارع 34 الاختناق المروي سوف يستبدل قريبا بنظام مترابط لممرات محددة للسيارات
    Bana anlatılana göre hayal edilemeyecek bir kötülük kullanan kişiye özgü. Open Subtitles لقدأُخبرت.. أنه شرٌ لا يُتصور .. فريد من نوعه
    Şimdi özgür irademize özgü olan insan işlevimize geri dönelim. TED لنعود إلى الوظيفة البشرية الفريدة للإرادة الحرة.
    çift terapisi, beden ve zihin Ona özgü bir şey... Open Subtitles نوع من العقل الجسمانى... انه نوع من نوعها الخاص ب...
    Sana özgü bir şey mi yoksa uzaylı DNA'sı sayesinde mi? Open Subtitles أهذه سمة شخصية أم هي ما يحصل مع الحمض الفضائي النووي؟
    - Kendine özgü bir gülüşü var. Open Subtitles -لديها بآلتاكيد ضحكه متميزة
    Sadece dikkatli ol.Kendine özgü yolları vardır. Open Subtitles حسناً سيكون الأمر على ما يرام كن حذراً لديها طرقها الخاصة
    Sekoya türleri bambaşka bir zaman diliminde yaşıyor gibidir: Bizim algıladığımız insan zamanında değil, kendilerine özgü bir Sekoya zamanında... TED يبدو أن فصائل السكويا تعيش في عصور أخرى ليس من عصور البشر، بل ما يمكن أن نسميه عصر السكويا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد