Bunu yaparken AIDS'in kendine özgü yanları olmasından yararlanıyoruz. | TED | و لنقوم بهذا الأمر سنقوم بالإعتماد على حقيقة أن الإيدز مرض من نوعٍ خاص جداً |
Yazı biçimini bu şekilde değiştirebilirsiniz ve bu biraz komik. Korsanlara özgü bir yazı biçimi gibi, Sanki Kaptan Jack Sparrow’un yazı biçimi. | TED | تغيرون نمط الخط إلى نمط خط كهذا تبدو مضحكة، تبدو كنموذج خط خاص بقرصان كنمط خط كابتن جاك سبارو. |
Bu topluluğa özgü sağlık sorunları olduğunu bilmemize rağmen eğitimde durum böyle. | TED | والآن، بالرغم أن هذا يعرفنا أن هناك مخاطر صحية فريدة لهذا المجتمع. |
Ama en sonunda düşünerek mantığıma oturttum. Belki bu benim kendimi sunuş şeklimle alakalı, belki de sadece start-up'ıma özgü bir şeydir. | TED | لكن في النهاية بررتها ظناً أنه يمكن أن يكون لهذا علاقة بطريقتي في تقديم نفسي أو أنه فقط شيء مميز لشركتي الناشئة. |
Sırtındaki kendine özgü parçalı katmanlar başka bir türden ziyade, avcıların öncüsü akreplerle çok yakın akraba olduğunun bir göstergesi. | Open Subtitles | حقيقة أنّ لديها صفائح مقسّمة على نحو فريد على ظهرها تُظهر أنها أقرب من غيرها للصّيّادين الأوائل: |
Sen ise güney yarımküreye özgü böcekleri kuluçkaya yatırdın. | Open Subtitles | أنت قمت بتحضين حشرات موطنها نصف الكرة الأرضية الجنوبي |
İkisi arasındaki kritik fark şurada. Komik kediler o topluma özgü bir değer. | TED | وهنا الفارق الهام بين كل منها. إن القطط الكوميدية قيمة ترتبط بمجموعة محددة. |
Ama bunları bu kadar özel yapan şey ise yakalama yöntemleri, bir tanesi onlara özgü. | Open Subtitles | ولكن ما يجعلها اِسْتِثْنائِيّة هو أسلوب الصيد، ذلكالفريدمن نوعه. |
Yalnızca balta girmemiş ormanlara özgü, ilk kez M.S. 65'te verem tedavisine iyi geldiği | TED | إنه فطر خاص بالغابة القديمة الذي كان أول ما وصفه دياسقوريدوس في العام ٦٥ |
Pekâlâ, izin verin size basitlik ile ilgili kendine özgü bir örnek vereyim. | TED | حسناً، دعوني أضرب لكم مثلاً عن بساطةٍ، من نوعٍ خاص. |
Hem bir kabileye özgü, hem de kendince ayrı bir özelliği var. | Open Subtitles | ولكن هذا التصميم هو خاص جدا. انها فريدة من نوعها |
Bunun nedeni ise, çok popüler bir TV programı bittiği anda Birleşik Krallık'a özgü | TED | و السبب بان هناك ظاهرة فريدة تحدث في المملكة المتحدة |
Her birinin kendine özgü kişilikleri olup farklı yönlerde ilerler. | TED | كل فرد لدية شخصية فريدة موجهةً لاتجاه معين. |
Bu ikincil seslerin vurgulanmasının sonucu şarkıcının çınlama sesi adı verilen ve kendine özgü çınlaması olan bir ses tınısıdır. | TED | ينتج عن التركيز على هذه الجزئيات صوت مميز يشبه رنين الجرس يدعى سكويلو المغني. |
Hayvanlar dünyasının fiziksel bağlantılı olduğunu ve insana özgü çok çok özel bir şeyler olduğunu düşünen bir sürü insan var | TED | هناك الكثيرون الذين يعتقدون ان عالم الحيوان مكان صعب دخوله وأن هناك شيء مميز جدا جدا بخصوص الإنسان. |
Ana sistemi tamamen kendine özgü ama oldukça zekice. | Open Subtitles | جهازه المركزي فريد للغاية ولكنه رائع جدا |
Sen ise güney yarımküreye özgü böcekleri kuluçkaya yatırdın. | Open Subtitles | أنت قمت بتحضين حشرات موطنها نصف الكرة الأرضية الجنوبي. |
New York Şehrinin 34. sokağındaki tıkanıklık kısa bir süre içinde araca özgü koridor sistemiyle değiştirilecek. | TED | في مدينة نيويورك شارع 34 الاختناق المروي سوف يستبدل قريبا بنظام مترابط لممرات محددة للسيارات |
Bana anlatılana göre hayal edilemeyecek bir kötülük kullanan kişiye özgü. | Open Subtitles | لقدأُخبرت.. أنه شرٌ لا يُتصور .. فريد من نوعه |
Şimdi özgür irademize özgü olan insan işlevimize geri dönelim. | TED | لنعود إلى الوظيفة البشرية الفريدة للإرادة الحرة. |
çift terapisi, beden ve zihin Ona özgü bir şey... | Open Subtitles | نوع من العقل الجسمانى... انه نوع من نوعها الخاص ب... |
Sana özgü bir şey mi yoksa uzaylı DNA'sı sayesinde mi? | Open Subtitles | أهذه سمة شخصية أم هي ما يحصل مع الحمض الفضائي النووي؟ |
- Kendine özgü bir gülüşü var. | Open Subtitles | -لديها بآلتاكيد ضحكه متميزة |
Sadece dikkatli ol.Kendine özgü yolları vardır. | Open Subtitles | حسناً سيكون الأمر على ما يرام كن حذراً لديها طرقها الخاصة |
Sekoya türleri bambaşka bir zaman diliminde yaşıyor gibidir: Bizim algıladığımız insan zamanında değil, kendilerine özgü bir Sekoya zamanında... | TED | يبدو أن فصائل السكويا تعيش في عصور أخرى ليس من عصور البشر، بل ما يمكن أن نسميه عصر السكويا. |