Başarılı bir döllenme sırasında zigot hızlıca embriyoya dönüşmeye başlar ve uterusa ulaşması üç günü bulur. | TED | وحالما يحصل الإلقاح الناجح تبدأ البيضة الملقحة على الفور بالتطور إلى جنين و تستغرق حوالي ثلاثة أيام لتصل إلى الرحم |
Sadece üç günü var. | Open Subtitles | يجب عليه أن يُقَبِّلها. وعندها فقط ثلاثة أيام لفعل ذلك. |
Oğlunun yarım milyon bulması için üç günü var. | Open Subtitles | ابنك لديه ثلاثة أيام ليجمع نصف مليون جنيه |
Bu, Akrabanın üç günü'ne benziyor. Yalnız, ben, Faye Dunaway'im. | Open Subtitles | إنه فيلم ثلاث أيام من كوندور بإستثناء أنني فاي دوناواي |
Evinize haftanın üç günü, yılın on sekiz haftası son yirmi beş yılın on iki yılı boyunca kahkahalar getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبت الإبتسامة إلى بيوتكم ثلاث أيام في الأسبوع و18 شهرا في السنة في 12 من الـ25 سنة الماضية |
Gidecek hiç yerim yoktu bende ilk üç günü akrabalarımla geçirdim. | Open Subtitles | بدون وجود مكان ألجأ إليه أمضيت الأيام الثلاثة الأولى عند أقاربي |
Buraya geldiğinden beri üç gün oldu, hayatımın en garip üç günü. | Open Subtitles | لن يفلح الأمر بيننا أنت هنا منذ ثلاثة أيام، وقد كانت أغرب ثلاثة أيام في حياتي |
Haftanın üç günü aynı sweatshirt'ü giyen bir çocuk 29 yaşına kadar kimseyle yatamaz. | Open Subtitles | الفتى الذي يرتدي نفس القميص الرياضي ثلاثة أيام في الأسبوع لا يمارس الجنس حتى يصل لعمر 29. |
Bu yüzden telafi izinlerimden üç günü önümüzdeki hafta onu görmek için kullanacağım. | Open Subtitles | لذلك أنا اقوم بمناوبات متعددة، لأخذ عطلة لمدة ثلاثة أيام الأسبوع المقبل لكي أذهب لرؤيته. |
Aria, baban haftanın üç günü burada ders veriyor. | Open Subtitles | إريا ، والدكِ يُدرِّس هنا ثلاثة أيام في الأسبوع |
Ardında bırakmaya zorlandığı adamdan çocuğu olmuyormuş ve hamile kalmak için sadece üç günü varmış. | Open Subtitles | وكانت تتمنى أن تحظى بطفل خلال ثلاثة أيام من رجل أجبرت على تركه |
Sigorta şirketinden mektup geldi, üç günü kaldığını söylüyorlar üç gün sonra sağlık haklarını, hayat sigortasını kaybedecekmiş. | Open Subtitles | تلقيت هذه الرسالة من شركة التأمين. تقول أنه قد تبقى لها ثلاثة أيام مرضية. ومن ثم ستفقد المنافع الطبية للتأمين وكل شئ. |
Haftanın üç günü masa başında mahsur kalmak. | Open Subtitles | ثلاثة أيام في الأسبوع أعمل عملًا مكتبيًا |
Keşke geçtiğimiz üç günü başa alabilseydim. | Open Subtitles | كم أتمنى لأن أعود ثلاثة أيام للوراء |
Değilse, üç günü boşa harcadık demektir. | Open Subtitles | إن لم يكن, فلقد أهدرنا ثلاثة أيام |
Bahar tatilinin üç günü, zevk almak için elimizde olan tek şey. | Open Subtitles | .. ثلاث أيام لأجازة الربيع هذا كل ماحاولنا أن نستمتع فيه |
Haftanın üç günü sahada çalışıyorum. | Open Subtitles | و أعمل ثلاث أيام أسبوعياً في دائرة شرطة حقيقية |
Ben de komiserin evinde copumu unutmuşum. üç günü kaldı. | Open Subtitles | لقد تركت العصا الخاصة بى فى بيت الربان تبقى له ثلاث أيام |
İkincisi, o üç günü Barney'i geri kazanmak için kullanmayı planlıyordun. | Open Subtitles | ثانيا، من الواضح انك تخططين لسرقة بارني في تلك الأيام الثلاثة |
Sırf karının uğruna iş için gitmek istemediysen bu üç günü neden ziyan ettin, hayta? | Open Subtitles | إذا أنت لم تتمنّى إختيار العمل فمن اجل زوجتك لماذا أهدرت هذه الأيام الثلاثة أنت بلا نفع |
Seni, şu üç günü geçirmeme yardımcı ol diye işe aldım | Open Subtitles | لقد استأجرتك لتساعدني في تجاوز الأيام الثلاثة المقبله |