Ödenmemiş kütüphane ücretleri, 15 dolar, borçlar ödenene kadar diplomaya alıkoyuldu. | Open Subtitles | رسوم المكتبة الغير مدفوعة : 15 دولاراً الشهادة محجوزة لحين الدفع |
Yine yanlış. 6 buçuk yıl önce Stckholm'da sıkışıklık ücretleri tanıtıldığından bu yana, temel olarak hala aynı düşük trafik seviyesine sahibiz. | TED | ايضا خطأ. انها الان ست سنوات ونصف منذ استحداث رسوم الازدحام في ستوكهولم ومازالت نسبة انخفاض حركة المرور منخفضة. |
Peki, bu neden geçekleşecek? Çünkü, tıkanıklık fiyatlaması getireceğiz yol ücretleri getireceğiz, benzin vergileri yol ücretlendirmesine dönüşecekler. | TED | ولماذا سيحدث هذا؟ لأننا سنفعل تسعيرة الإزدحام; ستقوم بعمل رسوم الطريق; ضرائب الغاز ستصبح تسعيرة الطريق. |
JS: Dünyadaki en yüksek ücretleri bir kerede talep ettik. | TED | جيم: نقوم بفرض أعلى الرسوم في العالم في نفس الوقت. |
okul ücretleri daha yüksek, devlet desteği daha az, aile geliri azalmış, kişisel gelirler zayıf. | TED | تكلفة الرسوم الدراسية مرتفعة، أما التمويل العام فهو منخفض، دخل الأسرة متضائل، والدخل الشخصي ضعيف. |
Sponsor ücretleri 50 milyon dolar tuttu. Tam bir gavat. | Open Subtitles | سيكلفني هذا 50 مليون دولار في أجور الرعاية، تلك السافلة |
ücretleri 200 ila 300 dolar arasi degisir. | Open Subtitles | يكلفن بين 200 و 300 دولار |
Gulanit madenlerini kamusallaştırarak, ücretleri iki katına üretimi de üç katına çıkardık. | Open Subtitles | عن طريق تأميم مناجم الجولانيت قد ضاعفنا الأجور وزدنا الإنتاج ثلاث أضعاف |
Okul ücretleri, araba ödemeleri vesaire de cabası. | Open Subtitles | نفقات التعليم , أقساط السيارة الخ الخ الخ |
Topraklarını sattılar, eşlerinin mücevherlerini sattılar. Ve Global Horizons denen şirkete devasa istihdam ücretleri ödediler. | TED | باعوا أراضيهم و مجوهرات زوجاتهم، ليدفعوا الآلاف هي رسوم توظيفهم في شركة الآفاق العالمية. |
Parka giriş ücretleri şimdi park korucularının turizmi ve balıkçılık kotalarını yönetmesine yardımcı oluyor. | TED | تساهم رسوم دخول الحديقة في تمويل حراس الحديقة لإدارة السياحة وحصص الصيد. |
30 yıl önce, yüksek öğrenim ücretleri makuldü ve ödenebiliyordu. Birikmiş borçlar da mezun olurken ödenebiliyordu. | TED | قبل 30 سنة، كانت رسوم التعليم العالي معقولة، ومنطقية، وأي ديون كنت قد راكمتها، تستطيع أن تسددها بحلول وقت التخرج. |
Ve biteceği gün, bu sistemi kullanmak için birilerine yüksek lisans ücretleri ödeyeceğinize emin olabilirsiniz. | TED | وعندما يصلان إلى حل، فتوقعوا أنكم ستدفعون لأحدهم رسوم ترخيص جد ضخمة لاستخدام هذه الأشياء. |
Bu yeteri kadar kötü gelmediyse hakkınızın yüzde kırkını sadece ücretlerde kaybedeceksiniz - yasal ücretler, icra ve mahkeme ücretleri. | TED | وإن كان الأمر سيئًا بما فيه الكفاية ستخسرون 40% من مطالبتكم كرسوم فقط -- رسوم قانونية ورسوم تنفيذ ورسوم محكمة. |
Tüm masrafları ben karşılarım-- yemek, oda, giriş ücretleri. | Open Subtitles | سأقوم بتغطية جميع التكاليف . الطعام ، الفندق ، كل شيء رسوم الدخول ، كل شيء |
2000 dolar müzisyene, ücretleri iki katına çıkardım. | Open Subtitles | الفي دولار للفرد الواحد، لقد تضاعفت الرسوم الجمركية. |
Belki birileri ücretleri engellemek ya da çevreyi kontrol etmek istedi. | Open Subtitles | ربماا أحدهم يريد التملص من بعض الرسوم أو مراقبة البيئة؟ |
Ayrıca sürekli sizden yasal ücretleri ödemenizi isteyemem. | Open Subtitles | ولا يمكنني الإستمرار باجباركما على دفع كل هذه الرسوم القانونية |
Test, ameliyat ve doktor ücretleri ayrı ücretlendirilecek. | Open Subtitles | التحاليل، و أجور الأطباء والعملية ستكون في حساب منفصل |
Kayıt ücretleri, haklar, belgeler ve şaire ödemek için. | Open Subtitles | هذه، بالطبع، تكاليف أجور التسجيل عمل تأهيل كتابي |
ücretleri 100 dolar veya daha düsüktür. | Open Subtitles | ساقطات يكلفن مئة و أقل |
- Biliyorum. Çünkü giriş seviyesi ücretleri yüksek oldukça, bir vergi kredisi vermezler. | Open Subtitles | لأنهم ما كانوا ليدفعوا مساهمة بالضرائب ما لم تكن الأجور الأولية أعلى |
Normalde avukatların ücretleri bu şekilde verilmez, değil mi? | Open Subtitles | وهذه ليست بطريقة طبيعية ليتم توصيل نفقات المحامين بها، أليس كذلك؟ |
Ne ücretleri ne de ödemeleri yeterince yüksek değil. | Open Subtitles | أتعابهم ليست مرتفعة بما فيه الكفاية و كذلك أجورهم |
Fakat ev ücretleri arttı. Bu evlerin ölü olduğu anlamına gelir. Değersiz olduğu. | Open Subtitles | أسعار المنازل ترتفع, مما يعنى أن المنازل هى التى تموت وليست الأصول. |