ويكيبيديا

    "ülkelerini" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بلادهم
        
    • وطنهم
        
    • بلدهم
        
    • دول
        
    • بلدان
        
    • موطنهم
        
    • دولتهم
        
    • لديارهم
        
    Sınır dışı işlemleri, Almanlar ülkelerini işgal edene dek başlamamıştı. Open Subtitles لم يكن ذلك الإبعاد قد بدأ حتى إحتلّ الألمان بلادهم
    Bu insanlar bunları yapıyolar çünkü herşeyin ötesinde ülkelerini seviyorlar Open Subtitles هؤلاء الناس يفعلون أموراً كهذه لأنَّهم، يَحبّون بلادهم بدون شكّ.
    İngiltere savaş tehdidi altında ve erkeklerin, ailelerini bırakıp, ülkelerini korumaları gerekiyor. Open Subtitles انجلترا مهددة بالحرب وترك العديد من الرجال اسرهم ليدافعوا عن وطنهم
    Size ne kadar bayağı gelse de en çok ülkelerini önemsiyorlar çünkü. Open Subtitles ولأنه، بقدر ما يبدو الأمر مبتذلًا ما يحفلون له أكثر هو بلدهم
    Maviyle Avrupa ülkelerini ekleyelim, aralarında oldukça fark olduğunu görebilirsiniz. TED دعونا نضيف دول أوروبا بالأزرق وتستطيع أن ترى أن هناك تنوعاً فعلياً
    Ve işte buraya ben dünyanın tüm ülkelerini yerleştireceğim. Hepsi bir nokta ile gösterilecek. Ve bunun üstüne bir de ortalama ilişkiyi gösteren bağlanım doğrusunu koyacağım. TED وهناك سوف أضع كل بلدان العالم، كل بلد سأمثّله بنقطة، وفي الأعلى سأضع خط الانحدار الذي يبيّن العلاقة التقريبية.
    O tek yeniden doğanın çocukları kendi ülkelerini bulacaklar. Open Subtitles الأطفال من إعادة الميلاد سيجدون موطنهم الخاص
    Buradayım Bob, çünkü bu ulusun bireyleri beni ülkelerini yöneteyim diye seçtiler. Open Subtitles أنا هنا بوب بسبب أن الناس من هذه الأمة إنتخبوني لإدارة دولتهم
    Bence devlet adamları, resmi görevleri uğruna... kendi vicdanlarını gözardı ederse... ülkelerini kısa yoldan kargaşanın kucağına atarlar. Open Subtitles أنا اؤمن بأنه عندما يتخلّى الساسة عن ضمائرهم الشخصية من أجل الواجبات العامة فإنهم يقودون بلادهم إلى الفوضى من أقصر طريق
    ülkelerini yöneten eski cuntanın lideri – Open Subtitles هنالك مشكله زعيم النظام السياسي السابق الذي سيطر على بلادهم
    Tokyo'daki hükümet insanları ülkelerini yaşamları pahasına savunmaya hazırlanmalarına ikna ederek, bu korkuyu arttırır. Open Subtitles الحكومة في طوكيو شجّعت هذه المخاوف أقنعت شعبها بضرورة الإستعداد للدفاع عن بلادهم حتى الموت
    Ancak, Balhae'den sağ kalanlar ülkelerini yeniden kurmak için şiddetle çabalamaya devam ettiler. Open Subtitles احياء بلهاي على أية حال ، إستمروا بالكفاح بعنف لإعادة بلادهم
    Din ve siyasetin birbirine karıştırılmaması fikri, şeytan tarafından yaratıldı böylece hıristiyanlar kendi ülkelerini yönetemeyeceklerdi. Open Subtitles فكرة عدم الخلط بين الدين والسياسة، من إختراع الشيطان كي لا يتولى المسيحيين إدارة بلادهم
    İyi insanları ülkelerini kendilerinden önde tutarlar. Open Subtitles يضع الطيبون مصلحة بلادهم قبل مصلحتهم الشخصية
    Adamlarım genç, aptal ve tecrübesiz olabilir ama en azından kendi ülkelerini satmak için yabancı milletlerle komplo kurmuyorlar. Open Subtitles ربما رجال شبان و أغبياء و غير ملتزمين ولكن على الاقل لا يتأمرون مع أجانب لبيع وطنهم
    Onlara ülkelerini göstermeliyim. Neyin uğruna savaştığımı. Open Subtitles لأريهم وطنهم, ما أدافع عنه
    Gaziler uzaklara gidip geldiler ve kendi ülkelerini çıplak gözlerle görüyorlar. TED لكن المحاربون القدامى سافروا للخارج وهم يعودون الآن ويرون بلدهم من خلال نظرة جديدة تماماً.
    Şimdi de ülkelerini yeniden inşa etmek için birlikte çalışıyorlardı. Open Subtitles ولكن الآن يعملون يد بيد لإعادة بناء بلدهم
    İşte bakın. Dünyanın geri kalan ülkelerini getirmeme izin verin, ölçebildiğimiz 132 ülke, her biri bir nokta ile temsil ediliyor. TED دعوني أجلب باقي دول العالم، 132 دولة أصبح بإمكاننا قياسهم، كل منهم ممثلة بنقطة.
    Onun sayesinde Stalin in planı Doğu bloğu ülkelerini kontrol altına aldı. Open Subtitles ومن خلاله، خطط ستالين للسيطرة على بلدان الكتلة الشرقية
    O tek yeniden doğanın çocukları kendi ülkelerini bulacaklar. Open Subtitles الأطفال من إعادة الميلاد سيجدون موطنهم الخاص
    O zaman Yunanistan ülkeyi boğan güçlü bir kurumun kontrolü altındaydı. Babam, yeniden bir Yunanistan hayal eden, özgürlüğün hakim olduğu ve belki de halkın, vatandaşların esasen kendi ülkelerini yönetebilecekleri bir Yunanistan'ın hayalini kuran ve umut vadeden bir hareketin başındaydı. TED في ذلك الوقت كانت اليونان تحت سيطرة مؤسسة قوية جداً قامت بتضييق الخناق على الدولة وكان أبي على رأس حركة واعدة لإعادة تصور اليونان حيث سادت الحرية حيث بإمكان الشعب والمواطنين حكم دولتهم
    ülkelerini dönmeye, inanılır bir korkusu olan yabancıları koruyan kanunlarımız var. Open Subtitles حسناً، لدينا القوانين هنا التى تحمي الأجانب الذين عِندهم رهبة شديدة من العودة لديارهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد