ويكيبيديا

    "üzümleri" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العنب
        
    • الزبيب
        
    • عنب
        
    • عناقيد
        
    • بالعنب
        
    • الزّبيب
        
    " Gazap üzümleri "gibi mi? geçen gün alışverişe çıkmadan önce almıştım. Open Subtitles تحدث عن قيمة العنب لقد إشتريته قبل أن أذهب للتسوق ذلك اليوم
    Bahçede etrafa bakabiliyor ve yetiştirdiğimiz üzümleri görebiliyordum. TED أصبح بإمكانى التجول فى حديقتنا ومشاهدة العنب الذى نزرعه فيها.
    Ah, hayır, Nuh üzümleri yetiştirip, şarabı icat edip, sarhoş olmuş ve ahırında çıplak kendinden geçmişti. TED لكن لا، لقد كان نوح هو من زرع العنب و ابتكر النبيذ، و شرب حتى الثمالة و فقد وعيه في مخزنه.
    O kuru üzümleri televizyonda gördün mü? Şarkı söyleyip dans edeni? Open Subtitles هل رأيت ذلك الزبيب في التلفزيون , ذلك الذي يغني ويرقص ؟
    Bektaşi üzümleri gayet iyi durumda. Open Subtitles إنّ أشجار عنب الثعلب بخير، شكراً جزيلاً.
    Kızlar umarım Gazap üzümleri'ni tartışıyorsunuzdur. Open Subtitles يا بنات افترض أنكم تناقشون عناقيد الغضب ملاحظة: عناقيد الغضب رواية كتبت بواسطة جون ستينبك في 1939
    Yine de İskoçya'da güzel bektaşi üzümleri yiyoruz, değil mi Bay Ruskin? Open Subtitles ومع ذلك نستمتع بالعنب الرائع في اسكتلندا اليس كذلك سيد راسكين؟
    üzümleri yetiştirip toplayan insanları düşünmeyi severim. Open Subtitles أحب أن أفكر بالناس الذين اهتموا ورعوا العنب
    Bayan Nassrine, amcamın gündelikçisi üzümleri de o eziyordu. Open Subtitles السيدة نسرين مريبة منزل عمي كانت تعصر العنب
    Daha fazla bekleyememişler, ümitsizlik içinde küflenen üzümleri kopartmışlar ve kalanlar ile şarabı yapmışlar. Open Subtitles ولم يستطيعوا أن يبقوا أكثر، ففي حالة يأس قاموا بقطف العنب المتعفن من نبتة الكرمة، وصنعوا نبيذاً مما تبقى
    O üzümleri ezen kızları hiç görmedin mi, böyle... Open Subtitles ألم تري من قبل هؤلاء الفتيات الذين يقوموا بعصر العنب
    üzümleri gerçekten severdim, keşke bana söylemeselerdi. Open Subtitles وياليتهم لم يُـخبروني، لأني إعتدت أن أحب العنب.
    üzümleri ezen kadın her seferinde kovadan aşağı düşüyor. Open Subtitles تلك السيدة والدوس على العنب يخرج من دلو في كل مرة.
    Mesela, üzümleri ne kadar sevdiğimi bilirsin. Open Subtitles على سبيل المثال تعرف كم أحب العنب
    Onunla gidip üzümleri saymama ihtiyacı olabilir. Open Subtitles لأنها قد تحتاجني لعد العنب معها
    Karamelli milföy küçük ahududular, minik Frenk üzümleri, Open Subtitles ميل فيولي بالكاراميل, مع الفريزات الصغيرة, و الزبيب الأحمر,
    Frances, aşçıya kuru üzümleri ıslatmasını söyledin mi? Open Subtitles فرانسيس,هل طلبت من اووك ان تنقع الزبيب ؟ - بالطبع يا امى
    Çünkü sen kuru üzümleri seversin. Open Subtitles ولأنك تحب الزبيب على الرغم من أنها عنب
    Grace'in iş görmeye alışık olmayan kaymak gibi elleri sayesinde. yabani bektaşi üzümleri temizlenince ot ayıklama işi ve genel olarak kasabadaki işler yoluna girdi. Open Subtitles بعد بضع محاولات في البرية،أشجار عنب الثعلب الصغيرة أستسلمت للشبح في عنايةِ غرايس ذات الأيدي الناعمة، الغير مدربة بَدأتْ الأشياءُ تزدهر أحوالها بإزالة الأعشاب والبلدة,
    Gidebilirsin, 40 numara, üzümleri de al. Ağzını tatlandırır. Open Subtitles الآن إذهب يا رقم 04 و خذ حبات عنب كشئ حلو في معاناتك
    Gazap üzümleri'ni bile yazabilirsin, hiç fark etmez. Open Subtitles يمكنك كتابه روايه عناقيد الغضب وسوف يضل لا يهم
    Belki de üzümleri ayaklarıyla eziyorlardır. Open Subtitles ربما من هناك يأتون بالعنب
    Kuru üzüm sevmem, kuru üzümle çıkmayı sevmem Morgan Freeman'ın yüzündeki kuru üzümleri sevmem. Open Subtitles ! أنا لا أُحِبُّ الزّبيب ! أنا لا أُحِبُّ مُواعدة الزّبيب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد