Senin içini yiyen bu üzüntün şu an beni ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | ولكن أياً يكن ما يظهره حزنك الآن فهذا لا يخصني |
Seni kulede gördüğüm anda üzüntün beni derinden etkiledi. | Open Subtitles | اللحظة التى رأيتك فيها بالبرج لقد تحركت مشاعرى بسبب حزنك |
üzüntün, kuruntuların ve paranoyan. | Open Subtitles | و هذا ملحوظ بكل فترات حزنك و قلقك و تخوفك |
Ama sanırım üzüntün algılamanı bozuyor. | Open Subtitles | لكن يبدو أن حزنك يعمي حكمك |
üzüntün çok anlamlıydı. | Open Subtitles | حزنك أثر بأعماق قلبي |
Korkun, üzüntün, öfken. | Open Subtitles | خوفك, حزنك,غضبك |