ويكيبيديا

    "şükran günü'nde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في عيد الشكر
        
    • بعيد الشكر
        
    • لعيد الشكر
        
    • يوم عيد الشكر
        
    • وعيد الشكر
        
    • ليلة عيد الشكر
        
    • في عشاء عيد الشكر
        
    • لمنزلي لقضاء عيد الفصح
        
    • أننا سنتناول وليمة عيد الشكر في
        
    Kocam Şükran Günü'nde çalışmamdan hoşlanmadı ama o cerrah olmadığı için anlamıyor. Open Subtitles زوجي لا يهمه عملي في عيد الشكر لكنهليسجراحاً، لذلك لن يفهم شعوري
    Şükran Günü'nde bu soruyu sormamak için tüm enerjimi harcıyorum. Open Subtitles استهلكت طاقتي بأكملها لأتجنب سؤالها هذا السؤال في عيد الشكر
    İlk Şükran Günü'nde nasıl hissetmişlerse o şekilde hissediyorum kendimi. Open Subtitles أشعر بمثل ما يتوجب عليهم الشعور في عيد الشكر الأول
    Annemin Şükran Günü'nde heyecanla söylediği deli işi tüm zırvalıklar. Open Subtitles كل الأشياء الغبيه التي ألمحت إليها أمي في عيد الشكر
    ve hepiniz bunu Şükran Günü'nde deneyimliyorsunuz. Büyük, yağlı bir öğün yediğinizde nasıl hissediyorsunuz? TED وانتم جميعاً جربتم ذلك في عيد الشكر, عندما تأكل وجبة عالية دهون, بماذا سوف تشعر بعد تناولك إياها؟
    Çoğu insan kardeşleriyle Şükran Günü'nde, kolejdeki oda arkadaşlarıyla kolej toplantılarında, Joey'le de Burger King'de görüşebiliyor. Open Subtitles الكثير من الناس يرون اخواتهم في عيد الشكر ورفقاء سكنهم في لم الشمل وجوي في برجر كنج
    Sadece Şükran Günü'nde değil. Bence bu iyi bir Noel hikayesi olur. Open Subtitles ليس في عيد الشكر فقط أظنها قصة جيدة من أجل رأس السنة أيضاً
    Hadi, Şükran Günü'nde yalnız kalamazsın. Open Subtitles الأن , هيا. لا يمكن أن تكون وحيداً في عيد الشكر.
    - Hayır, hayır. Şükran Günü'nde çiğ balkabağı ve ördek yiyemezsiniz. Open Subtitles لا لا لايمكن أن تأكل بط ويقطين في عيد الشكر
    Görünüşe göre, Şükran Günü'nde sarhoş olup neredeyse ölecek olanlardan hoşlanıyorum. Open Subtitles من الواضح أني احب من تكون سكرانة في عيد الشكر
    Hem, Robin ve Ben o "geri dönüşü", geçen Şükran Günü'nde yaşadık zaten, çok geçmedi bile. Open Subtitles كما أننا مارسنا الخطيئة في عيد الشكر الماضي ، قبل وقتٍ ليس بالطويل
    Pilgrimlerin ilk Şükran Günü'nde hindi yemediğini biliyor muydunuz? Öyle mi? Open Subtitles هل سمعتَ بأنّ المهاجرين لم يأكلوا ديك الحبش في عيد الشكر الأوّل؟
    Şükran Günü'nde bunu özleyeceğimi hiç sanmıyorum. Open Subtitles اوه انا لن انسى تلك التي كانت في عيد الشكر
    Siz Şükran Günü'nde ortaya çıkan zombilerden daha zeki iki insan olarak... hiçbir şey yapmamaya mı karar verdiniz? Open Subtitles أنتم يا رفاق لديكم عقول أكثر من عقول الزومبي في عيد الشكر وخطتكم العبقرية ألا تفعلوا شيئاً؟
    Sence Şükran Günü'nde burada kalmak eğlenceli olur mu? Open Subtitles إذاً أتعتقد أنه من الممتع البقاء هنا في عيد الشكر ؟
    Bu sene Şükran Günü'nde ailesi onu ziyarete gidecek. Open Subtitles هذا العام سيذهب والداها لزيارتها في عيد الشكر
    Noel'de hindi dağıttı. Şükran Günü'nde hindi dağıttı. Open Subtitles وزّع طعامًا في عيد الميلاد ووزع طعامًا في عيد الشكر
    Geçen Şükran Günü'nde, bir müşterinize bu fili ve birkaç sigara sattığınızı hatırlıyor musunuz? Open Subtitles حسناً , بعيد الشكر الماضي , هل تتذكر زبوناً قام بشراء هذا الفيل و بعض السجائر ؟
    Şükran Günü'nde evde olmak için sabırsızlanıyorum. Sen gidiyor musun? Open Subtitles لا أطيق الإنتظار للعودة للبيت لعيد الشكر هل ستذهب للبيت؟
    Ve, evet, bir gün buraya taşınmak benim bir parçam ve neden biz bu tartışmayı bir hapishane hücresinde ve Şükran Günü'nde yapıyoruz? Open Subtitles و نعم .. هنالك جزء مني يريد ان ينتقل إلى هنا يوم ما و لماذا نجري هذه المناقشة في زنزانه في يوم عيد الشكر ؟
    Bu Şükran Günü'nde, bağırmak yok, histeri yok, özellikle de büyükbabanız burada değilken. Open Subtitles وعيد الشكر هذا، لا صراخ ولا هستيريا وخاصة في ظل غياب جدكما
    Annem bana Şükran Günü'nde senin aradığın numarayı verdi. Open Subtitles أمي أعطتني رقم الهاتف الذي اتصلت به ليلة عيد الشكر
    Şükran Günü'nde tanık olduğum kayda değer bir tükürük değişimini. Open Subtitles عن تبادل لعاب هامّ شهدتُه في عشاء عيد الشكر
    Şükran Günü'nde bana gelsenize. Open Subtitles عليكم أن تأتوا لمنزلي لقضاء عيد الفصح
    Annem ve babam Şükran Günü'nde restorana gideceğimizi söylüyor. Open Subtitles أمي وأبي يقولان أننا سنتناول وليمة عيد الشكر في مطعم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد