Bir cinayet dosyasıyla uğraştığımız için şanslıyız. Ya tecavüz veya hırsızlık olsaydı? | Open Subtitles | نحن محظوظين بالحصول على قضية قتل حسبت أنها قضية ضرب أَو سرقة. |
Otel henüz resmi olarak açılmadı. Bunu bulduğumuz için şanslıyız. | Open Subtitles | الفندق لم يفتتح رسميا حتى كنا محظوظين أن وجدنا غرفة |
Pencap Yıldızı'nı koruma görevi bize verildiği için çok şanslıyız oğlum. | Open Subtitles | كنا محظوظين جدا حماية هذا الحجر الشهير أليس ذلك يا بني؟ |
Sanırım gerçekten fazlasıyla şanslıyız, öyle değil mi? | Open Subtitles | نتحطم مثل الفطائر أعتقد أننا محظوظان حقا |
Bulgularını bizimle paylaşmaları adına bu kadar kısa sürede buraya gelebildikleri için şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظون أنْ يشرفاننا في هذه العجالة ليشاركانا ما توصلا إليه من نتائج. |
# şanslıyız ki bize her şeyi olumlu # # gösterebilecek # # güldüren ve ağlatan adam var # | Open Subtitles | ♪من حسن الحظ أن هناك رجل يمكنه القيام بإيجابية ♪ ♪ بكل تلك الأمور التي تجعلنا ♪ نضحك و نبكي |
Hâlâ hayatta olup bu güzel dünyayı gördüğümüz için çok şanslıyız. | Open Subtitles | نحن جد محظوظين كوننا لا نزال أحياء، لنرى هذا العالم الرائع |
Pencap Yıldızı'nı koruma görevi bize verildiği için çok şanslıyız oğlum. | Open Subtitles | كنا محظوظين جدا حماية هذا الحجر الشهير أليس كذلك يا بني؟ |
Yani aradığımız kalıcı bir çözüm. Ve işte burada şanslıyız. | TED | لذا فنحن نحاول البحث عن حل دائم و هنا كنا محظوظين |
Biz şanslıyız, çünkü bir şekilde bizim binalarımız gelecek-geçirmez. | TED | لقد كنا محظوظين لأنه بطريقة ما مبنانا كان تجربة مستقبلية. |
İnsan beyninin ve makinelerin birlikte çalışabildiği bu çağda yaşadığımız için ne kadar da şanslıyız! | TED | وهو يثيرني. كم نحن محظوظين ونحن نعيش في هذا العصر عندما العقل والآله يمكنهما العمل معا؟ |
Bazı günler, dört veya beş saat elektriğimiz olursa şanslıyız. | TED | ونعتبر محظوظين ذلك اليوم الذي يكون لدينا فيه كهرباء لمدة 4 أو 5 ساعات. |
Bu doğru. Onu bulduğumuz için şanslıyız. Harika bir insan. | Open Subtitles | هذا صحيح , لقد كنا محظوظين لأننا وجدناها لقد كانت رائعة |
Bence Hakim Heller'a denk geldiğimiz için çok şanslıyız. | Open Subtitles | أعتقد بأننا محظوظان بالفعل بتعاملنا مع هذه القاضية هيلر |
Ben bir şeyler dediğim zaman insanlar güldüğü için şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظان أن الناس تضحك عندما أنطق بأشياء |
Manyak şanslıyız. Turda sahne dekoru için yardım edecek bize. | Open Subtitles | نحن محظوظون للغاية سوف تساعدنا في ديكور المسرح في جولتنا |
Oğlumuza kavuşabildiğimiz için çok şanslıyız tabi ama iyi değiliz. | Open Subtitles | نحن محظوظون للغاية لإستعادة إبننا لكننا لسنا على ما يرام |
Şimdiye kadar hiç kimse red etmedi ve şanslıyız ki kameramızla birlikte kaçan olmadı. | TED | لم يرفض أحد مطلقاً التقاط الصورة .. ومن حسن الحظ لم يجري أحد أيضاً بآلة التصوير بعيداً |
Bugün şanslıyız ki elimizde daha karmaşık daha karmaşık teknik ve aletler var: zaten yediğimiz şekerler de bunları gerektiriyor. | TED | اليوم لدينا تقنيات وأدوات أكثر تطورًا وهو من حسن حظنا لأننا بحاجة أيضًا للتعامل مع أضرار نهمنا للسكر. |
Özel okullar konusunda daha şanslıyız ve şu ana kadar Üçlemeci profiline uyan 240 erkek bulduk. | Open Subtitles | كان حظّنا أوفر مع المدارس الخاصّة وحتّى الآن لدينا 240 رجلاً يطابق وصفهم قاتل الثالوث |
Yani, henüz saldırıya uğradığımız için, çok şanslıyız, Prue. | Open Subtitles | أعني، إننا محظوظات لأننا لم نُهاجَم حتى الآن |
şanslıyız, garaj yolları eyalet sorumluluğunda. Bazı çocuklar arabayı çalıp gezintiye çıkmışlar. | Open Subtitles | من حظنا أن الشارع يقع تحت سلطتنا لكن بعض الأطفال سرقوا السيارة |
# şanslıyız ki, bize her şeyin olumlu yönünü göstererek # | Open Subtitles | ♪ أيها المحظوظ هناك رجل ♪ ♪ بارعٌ في عمل ♪ |
Ama şanslıyız ki bunlar negatiften ziyade pozitif araçlar. | Open Subtitles | ولكن لحظنا أنها ليسة كل شيء. |
Çok şanslıyız, çünkü modern topluluk jeolojik olarak çok az olayın yaşandığı bir zamanda gelişti. | Open Subtitles | إننا محظوظون لأن المجتمع المعاصر تطور في وقت حدث فيه القليل من الناحية الجيولوجيّة. |
C.O.B., efendim yanımızda olduğun için çok şanslıyız ve teşekkür ederiz. | Open Subtitles | من ثَمّ, أقول لك يا سيدى, أننا محظوظون بوجودك وشكراً جزيلاً. |
# şanslıyız ki, aile babası var # | Open Subtitles | ♪ ♪ لِحُسنِ الحَظِ أنَ لدينا رَجُلُ العائِلَة ♪ |
Çok şanslıyız, çünkü burada güneyde en ilginç maceralar ve inanılmaz deneyimlerle doldurabileceğimz nispeten boş bir kanvasımız olduğu için şanslıyız. | TED | ونحن محظوظون لأننا في الجنوب، لازلنا ننعم بمجال مفتوح نسبياً يمكننا ملأه بأعجب المغامرات والمشاعر المدهشة. |
Bizi öldürmediği için çok şanslıyız. | Open Subtitles | إننا محظوظتان بأنه لم يقتلنا "M.Sترجمه " |