Sadece şarkı söylüyorduk. şarkı söylemek ne zamandan beri suç? | Open Subtitles | كل ما نفعله هو الغناء منذ متى والغناء يعتبر جريمة؟ |
Ben de öyle. Kalabalığın önünde şarkı söylemek... beni korkutuyor. | Open Subtitles | فكرة الغناء أمام هذا الحشد الكبير من الناس ترعبني كثيراً |
Şarkı söyleme konusunda serbest bir tanımınız varsa bunu şarkı söylemek diyebilirsiniz. | Open Subtitles | اذا كان لديكِ مفهوماً واسعاً حول الغناء الغير جيّد يمكنكِ تسميته غناءاً |
Örneğin, sesimin perdesini şarkı söylemek için o kadar inceltemezdim. | TED | كمثال لذلك، ليس بمقدوري رفع صوتي لتلك الدرجة كي أغني. |
şarkı söylemek isteyip de yutkunmak zorunda kalmayı bilirim. | Open Subtitles | أعرف كيف هذا عندما تريدين أن تغني ويكبحوا جماحك |
Çocuklara, matematikle ilgili mirasları olduğunu gösteren başarılı bir öğretimdi, bu sadece şarkı söylemek ya da dans etmek değildi. | TED | اذا كان أمرا ناجحا جدا تدريس أطفال لديهم هذا التراث من علوم الرياضيات, ليس فقط عن الغناء والرقص. |
Bize yorulmadan şarkı söylemek dışında hiçbir şey yapmazlar. | Open Subtitles | لا يفعلون شيئاً سوى الغناء من قلوبهم لأجلنا |
Bize yorulmadan şarkı söylemek dışında hiçbir şey yapmazlar. | Open Subtitles | لا يفعلون شيئاً سوى الغناء من قلوبهم لأجلنا |
Seninle şarkı söylemek çok güzeldi. | Open Subtitles | كان من الجميل الغناء معك لكن لكل أغنية نهاية |
şarkı söylemek değil bana göre. | Open Subtitles | الغناء ليس تخصصي، من الصعب أن أصنع قافية |
şarkı söylemek istiyorum. Ama bu gerçekleşmeyecek. Neden deneyeyim? | Open Subtitles | قد ترغب في الغناء لكن هذا لن يحدث فما النفع من هذا ؟ |
şarkı söylemek sana bir gelecek veremez. | Open Subtitles | الغناء ليس ضمانا للمستقبل حتى إذا كان لديك موهبة |
"şarkı söylemek ve top zıplatmak kadar masum şeyler bile..." | Open Subtitles | حتى مع شيء بريء مثل الغناء و ركل الكرة ... |
Belki sadece dinlemek için.şarkı söylemek benim için biraz zahmetli | Open Subtitles | ربما لأستمعَ فقط. الغناء كان مرهقاً جداً |
Sonunda yola geliyorsunuz. şarkı söylemek işinizi kolaylaştırır. | Open Subtitles | الآن تفهما ما أريد الغناء يمكن ان يخفف همكما الثقيل |
Sonunda yola geliyorsunuz. şarkı söylemek işinizi kolaylaştırır. | Open Subtitles | الآن تفهما ما أريد الغناء يمكن ان يخفف همكما الثقيل |
Seyircinin önüne çıkmak, şarkı söylemek... Rap yapmak, tarzımı ortaya koymak. | Open Subtitles | أريد الوقوف أمام الجمهور وأقوم بصنع أغني بنفسي وأتمنى أن تعجبهم |
Bir kızın gösteriden sonra isteyeceği son şey... ..Londra sosyetesi için tüm gece şarkı söylemek zorunda kalmaktır. | Open Subtitles | آخر شيء تريده الفتاة بعد آداء مسائي.. هو أنه يجب أن تذهب و تغني لمجتمع لندن |
Ama dans etmek ya da şarkı söylemek yok, eğer bir defa bile şunu yaptığını görürsem kahvemi üzerine fırlatırım. | Open Subtitles | حسنا, ولكن بالتأكيد بدون غناء أو رقص على الإطلاق وأنا سأرميك بقهوتي إذا أمسكتك تعمل هذا حتى مرّة |
Diğer çocuklar şarkı söylemek için ayağa kalktıklarında ellerin iki kat şeklinde masanda oturursun. | Open Subtitles | عندما يقف الاطفال الاخرون للغناء, تجلس واضعاً يديك متشابكة فوق الطاولة. |
Bu bizim görevimiz, kilisede koro olarak şarkı söylemek. | Open Subtitles | ذلك جُزئنا،مانفعله هنا في الكنيسه كالفرقة، نغني |
Seninle son kez tekrar şarkı söylemek istiyordu. | Open Subtitles | أراد ان يغني معك فقط ولو مرة واحده أخيره |
Bak tatlım, diyelim ki yine şarkı söylemek istiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، عزيزتي ، لنقول أني فكرت بالغناء ثانية |
Piano çalmak gibi. şarkı söylemek, dans etmek. | Open Subtitles | على سبيل المثال، لعب البيانو، تغنى او ترقص |
# Aşkım o kadar zor değil çırılçıplak şarkı söylemek. # | Open Subtitles | يا فتاة, الأمر ليس صعبا لأغنيها و أنا عارِ |
Bak, biliyorum şarkı söylemek için falan gezip duracaksın ama ben oradan oraya gitarını taşıyabilecek bir adam değilim. | Open Subtitles | اسمعي، أعرف أنك ستحصدين الشهرة بواسطة غنائك و... أنا لست ذلك الرجل الذي سيحمل لك غيتارك |
Daha iyi hissediyorum ve size yepyeni bir şarkı söylemek üzere eve geliyorum. | Open Subtitles | أشعر بالتحسن و سأعود للبيت لأغني لك أغنية جديدة |
Fakat ayrıca kilise kâtibi de kadını çok arzuluyor ve her gece şarkı söylemek için, evinin önüne gidiyor. | TED | ولكن كاتب الأبرشية يرغب في الزوجة أيضًا، ويأتي كل ليلة ليغني خارج منزلها. |
Baldırlarını ovalarken, Quebec'in gelmiş geçmiş en iyi şarkıcısı Celine Dion'dan bir şarkı söylemek istiyorum. | Open Subtitles | بينما أقوم بتدليككِ سأغني لك أغنية من قبل المغني الأعظم كويبيك, والآنسة سيلين ديون |