- Eve gitmeliyim. - Hadi ama. Bana bu şerefi bahşet. | Open Subtitles | ـ يجب أن أعود إلى المنزل ـ بربك، امنحيني هذا الشرف |
Eğer halkın yararıyla ilgili bir şeyse bir yana şerefi koy, bir yana ölümü, ben aynı gözle bakarım ikisine de. | Open Subtitles | لو أن الأمر يخدم الصالح العام فلو وضعت الشرف في جهة والموت في الجهة الأخرى لنظرت إليهما دون أن أستطيع التفرقة بينهما |
Bu şüpheli şerefi neye borçluyum? | Open Subtitles | ولم يا تري أعطيتني مثل هذا الشرف المشكوك في أمره |
Tanrının şerefi... yeteri kadar temizlendi mi? | Open Subtitles | هل تنظـّف شرف الرب وتطهـّر بهذا بما يكفي؟ |
Seninle sahnede olma şerefi bana ait galiba. | Open Subtitles | لفد عرفت أنه سيكون لي شرف اصطحابك إلى المسرح الليلة يا راشيل. |
Tevazu ve şükran duygularımla bu şerefi kabul ediyorum ve tarihi yolculukta milletimi, gezegenimi ve Tanrımı en iyi şekilde temsil etmeye söz veriyorum. | Open Subtitles | بالتواضع الكامل والامتنان أنا اقبل هذا الشرف العظيم و أعدكم ببزل قصارى جهدى لتمثيل أمتى |
Bir Alman'ın şerefi sadakatindendir sanırdım. | Open Subtitles | أعتقد أن الشرف الألماني يعني أن تكون وفياً |
Sizinle tanışmak bir şereftir, ve komutanız altında nihayet çalışma şerefi ondan daha da büyük. | Open Subtitles | وكذلك الشرف الأكبر ألعمل أخيراً تحت قيادتك |
Bu gerçek bir şövalyenin cesareti ve şerefi ile hareket ettiğinin göstergesidir. | Open Subtitles | هذا تصرف الفارس الحقيقى بالبطولة و الشرف |
Öyle olsun madam, Bu şerefi bana bahşeder misiniz? Aman tanrım. Kaç tane oda var? | Open Subtitles | الآن،يا أنسة هل لي بهذا الشرف ؟ يا إلهي كم عدد الغرف هنا ؟ |
Bu şerefi onarmanın tek yolu kan yoluyla geçirilir. | Open Subtitles | السبيل الوحيد لاستعادة هذا الشرف هو من خلال الدم. |
Roma'da bu şerefi istemeyecek kadın yoktur. | Open Subtitles | كل امراة في روما تصلي للوصول لهذا الشرف |
Savaşmanın da bir şerefi olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت أنه من المفترض أن تكون هناك مواثيق شرف في طرق القتال |
General, Peştun kökenli. Bir şerefi ve gururu var. | Open Subtitles | الجنرال باشتونى حتى النخاع وصاحب شرف وإباء |
İlk kez ameliyata girme şerefi en çok umut vadeden stajyere aittir. | Open Subtitles | شرف قيامك بأول جراحة لك يتم إعطاؤها للمتدرب الذي يبدو أفضل من الآخرين. |
Ziyaret boyunca güvenliğe yardımcı olmak şerefi karakolumuza bahşedilmiştir. | Open Subtitles | وقد منحت هذه المحطة شرف إشارة بتوفير أمن إضافي طوال مدة الزيارة. |
- Annemin erkek arkadaşı beni bir kadının saçlarının onun en büyük şerefi olduğuna inanacak şekilde büyüttü. | Open Subtitles | رباني حبيب والدتي على أن شعر النساء هو مجد تتويجها |
Ölenlerin anısına değil sadece, özgürlüklerinin tadını çıkarabilenlerin de şerefi adına. | Open Subtitles | لس فقط تخليداً لذكرى من سقطوا.. بل تكريماً لشرف من نجوا للاستمتاع بحريتهم |
Bu şerefi neye borçluyuz, Sayın Bakan? | Open Subtitles | لأي شيء ندين بشرف هذه الزيارة، حضرة الوزير؟ |
Sadakati aksi yönde olabilir ama şerefi bizimkinden farklı değil. | Open Subtitles | ولائُهُ قَد يكون مختلفًا لكن شرفه ليس مختلفا عنَّا |
Bu bireysel şerefi neye borçluyum? | Open Subtitles | لم أدين بهذه الزيارة المنفردة السعيدة ؟ |
Kızımı istemekle bahşettiğiniz şerefi hissetmeyecek kadar duygusuz değilim. | Open Subtitles | هل تعتقد أننى لا أشعر بالشرف الذى تقدمه لي بطلب الزواج من إبنتي |
Evimin şerefi için nefret ettiğim bir kral için savaştım ve öldürdüm. | Open Subtitles | لأجل كرامة وطني، حاربت وقتلت تحت إمرة ملك أمقته |
- Bu şerefi neye borçluyum patronum? | Open Subtitles | لمن أدين له بالفضل يا زعيم |
Jay, bu şerefi neye borçluyum? | Open Subtitles | جاي) لمن أدين بهذا الفرح لقدومك) |
- Bayan Kaylee, eğer bu şerefi bana... | Open Subtitles | - أتسائل، إذا شرفتني بـ ... |