İşin temelleriyle birlikte ortaya çıkan başka bir şey daha var. | TED | وهناك شيء آخر من الاعتراضات يأتي مع قصة الاساسيات تلك .. |
Kalori hesabı yapmadan önce bilmeniz gereken başka bir şey daha var. | TED | هذا شيء آخر يجب أن تعرفوه قبل أن تبدأوا بعد السعرات الحرارية. |
Evet, anne. Sana söylemem gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | نعم يا أمي هناك أمر آخر علي أن أخبركم به |
Başka bir şey daha jenerik ilaç üreticilerini gerçekten korkutabilir. | TED | هنالك شئ آخر يمكنه حقا إخافة مصنعي الأدوية غير المسجلة. |
Bir şey daha var, eğer kavga ediyorlardı ise şahsen ben biriyle kavga ediyorsam aklıma o insanı en çok incitecek ne geliyorsa onu söylemek isterim. | Open Subtitles | وهناك أمر آخر لو كان هناك شجار أنا شخصي لو كنت سأتشاجر مع أحد فسوف أقول أكثر شيء يؤذيه |
Ayrıca bu haritada başka bir şey daha fark edeceksiniz. | TED | ولكنكم ستلاحظون شيئاً آخر يتعلق بهذه الخريطة. |
Bir sıraya bakarsak, bu şemadan anlayabileceğimiz başka bir şey daha var. | TED | هناك شيء آخر يمكننا فهمه من هذا المخطط إن نظرنا إلى صفٍ. |
- Öyle tahmin ediyorum. İlgilenebileceğin bir şey daha var. | Open Subtitles | ربما علي قول هذا, شيء آخر قد تكون مهتماً به |
Bir şey daha: Penny'nin oyunu kesinlikle temiz ve iyi kurulmuştu. | Open Subtitles | و شيء آخر أيضا، هناك تأثير خَلقي معين على اللعبة، بيني |
Bırak kızlar senin üstüne düşsün. Bir şey daha var. | Open Subtitles | يجب أن تدع الأمور تأتي إليك لوحدها وإليك شيء آخر |
Bak, şimdi aklıma sende değiştirmek istediğim bir şey daha geldi. | Open Subtitles | اتعرف لقد فكرت الان في شيء آخر احب ان اغيره فيك |
DNA örneği ve tırnaklarında metal kalıntıları var. Ama bir şey daha var. | Open Subtitles | هناك دليل يرتبط بالحمض النووي وشظايا الحديد تحت الأظافر, لكن هناك شيء آخر |
Holografiyle ilgili henüz söylemediğim bir şey daha var, bilmeniz gerekiyor. | TED | هناك أمر آخر تحتاجون لمعرفته حول الصور ثلاثية الأبعاد لم أخبركم عنه بعد. |
Ve sayfalar çevrildikçe, başka bir şey daha olmaya başladı. | TED | وكلما قمت بتغيير الصفحة، بدأ أمر آخر بالتغير أيضاً. |
Bir bisiklet sürücüsü olduğuna göre öğrenmen gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | .. والآن، بما أنكِ فتاة تحبّ الدراجات ثمّة شئ آخر عليكِ تعلّمه |
Tamam.Size bir şey daha söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | نجاح باهر. حسنا، يمكنني ان اقول لكم رفاق أكثر شيء واحد؟ |
Ama bilmen gereken bir şey daha var: Katilin adı. | Open Subtitles | : لكن هناك شيئاً آخر تودين معرفته أسم القاتل |
Gitmeden önce paylaşmak istediğim son bir şey daha var. | Open Subtitles | قبل أن تذهب هناك شيء أخير أود أن أطلعك عليه |
- Bir şey daha var. Şunu da düşünmeliyim... Belki Dani, şerif abisini aradı. | Open Subtitles | تعرف شيء اخر ربما أن داني اتصلت بأخيها الشريف |
Bir tek şey daha, sonra sizi rahat bırakacağım. | Open Subtitles | فقط شيء أكثر واحد، وبعد بإِنَّني سَأَتْركُك بسلام. |
- O aptal kitapla ilgili bir şey daha duymak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أسمع أي شيء أخر عن هذا الكتاب الغبي |
Ve bir şey daha, bu elbiseyi nereden aldın? | Open Subtitles | ،وهناك أمر أخر من أين أتيتي بهذا الفستان؟ |
Siz de öyle, bu yüzden de halletmemiz gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | ولا أنتم كذلك وهذا من الواضح شىء أخر لابد أن نصححه |
Çalışmaları bunun doğru olduğunu kanıtlarken, bilim adamları ilginç bir şey daha buldu. | TED | في حين أظهرت الدراسة هذا ليكون صحيحاً، ووجدوا شيئا آخر مثير للاهتمام. |
Bir şey daha. Şu gazetedeki fotoğraf... | Open Subtitles | وعندي شئ اخر ايضا انا بحثت في هذه اللقطة |
Başka birşey daha var. Bu insanlarla ilgili bir şey daha var, | TED | لكن هناك شيئ آخر . هنالك شيئ آخر عن هؤلاء الناس ، |
Eğer bir şey daha söylersen, ... yarın gece de kalırım. | Open Subtitles | إذا قلت أى شىء آخر سأبقى ليلة الغد أيضاً |