| El Kaide'yi durdurabilmek için elimizden gelen her şeyi yaptık ve yabancı savaşçılar intihar bombacıları gibi gelerek şiddeti körüklediler. | TED | فعلنا ما بوسعنا لإيقاف القاعدة والمقاتلين الأجانب الذين يدخلون ساحة الحرب كانتحاريين وكمؤججين للعنف. |
| Biz, gerekli olan şeyi yaptık, köylüler de bunu anlayacaklar. | Open Subtitles | فعلنا ما هو ضروري والفلاحين يفهمون الضرورة. |
| Cain, bu kadın için yapılabilecek her şeyi yaptık. | Open Subtitles | كاين .. لقد فعلنا ما باستطاعتنا لانقاذ هذه السيده |
| Biz bildiğimiz şeyi yaptık, büyütülme şeklimiz ve bildiğimiz şeylerden biri DNA'mızdaydı, gizlilikteydi. | TED | الآن ، قمنا بما كنا نعرفه حينها، كيف كبرنا، وكان أحد الأشياء التي تعلمناها، والتي كانت تسري في عروقنا، هي السرية. |
| Doğru olan şeyi yaptık, tamam mı? | Open Subtitles | لقد فعلنا الشيء الصحيح، حسناً؟ |
| Yaşıyor. İstediğin şeyi yaptık. | Open Subtitles | إنه على قيد الحياة، لقد فعلنا ما طلبته منا |
| Bizde çoğu Amerikan ailesinin işler bozulduğunda yaptığı şeyi yaptık... | Open Subtitles | "لذا فعلنا ما تفعله معظم العائلات الأميركيّة حين تلتبس الأمور" |
| Parçalarını sökmeden yapılabilecek her şeyi yaptık. | Open Subtitles | فعلنا ما بوسعنا دون تفكيك هذه الأشياء عن بعضها البعض |
| Yapabileceğimiz her şeyi yaptık ama henüz ekonomi düzelmedi. | Open Subtitles | لقد فعلنا ما بوسعنا, لكن الاقتصاد لم يتحسن. |
| Biz de iyi olduğunu düşündüğümüz bir şeyi yaptık ve sana daha iyi bir ev bulması için evlat edinme ajansına başvurduk. | Open Subtitles | لذا فعلنا ما اعتقدنا انه الامر المسؤول منا عمله و جعلنا وكالة تبني تجد لك منزل أفضل |
| Belki istediğimiz şekilde sonlanmadı. Ama söz verdiğimiz şeyi yaptık. | Open Subtitles | ربما لم ينتهِ ذلك كما أردنا لكننا فعلنا ما وعدنا به |
| Bu isimleri unutabilmek için her şeyi yaptık ama o cinayetleri şimdi hatırlamalıyız. | Open Subtitles | لقد فعلنا ما نستطيع أن ننسى هذه الأسماء، ولكن يجب أن نتذكر قتله الآن، لذلك. |
| Biz de bu durumdaki öğrencilerinin genellikle yaptıkları şeyi yaptık. | TED | لذلك قمنا بما يقوم به طلاب الجامعة عادة في موقف كهذا. |
| Bilimde emin olunmadığı zaman yapılan şeyi yaptık, yani tekrar deney yaptık. | TED | لهذا قمنا بما نفعله في العلم عندما لا نكون متأكدين، وجربناها مرة أُخرى. |
| Yapabileceğimiz her şeyi yaptık ve başarısız olduk, O'Neill. | Open Subtitles | لقد فعلنا كل ما يمكننا فعله وفشلنا يا أونيل |
| Yapabileceğimiz tek şeyi yaptık. | Open Subtitles | فعلنا الشيء الوحيد الذي نستطيع فعله |
| Gerçekten iyi bir insan olması için her şeyi yaptık. | Open Subtitles | قد حاولنا كل ما بوسعنا لنجعل منه مواطنا صالحا |
| Elimizden gelen her şeyi yaptık. | Open Subtitles | لقد بذلنا ما في وسعنا |
| Tamam, bu zor oldu, ama... Sanırım doğru şeyi yaptık. | Open Subtitles | ذلك كان صعب لكن أظنننا فعلنا الصواب. |
| Onun son gününde, sevdiği her şeyi yaptık. Aşağıda yakalamaca oynayalım mı? | Open Subtitles | وفي اخر أيامه فعلنا له كل مايحب أتريد أن تعلب لعبة الالتقاط في مواقف السيارات ؟ |
| Her şeyi yaptık! | Open Subtitles | كل شئ يذهب و على ذلك كل شئ يأتى |