ويكيبيديا

    "şeyin yok" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أنت بخير
        
    • لديك ما
        
    • انت بخير
        
    • تملك شيئاً
        
    • ليس لديك شيء
        
    • لديك شئ
        
    • بأس أنت
        
    • يوجد لديك شيئاً
        
    • ليس لديكِ ما
        
    • لَكَ شيء
        
    • لديكَ شيء
        
    • لا شيء لديك
        
    • تملكين شيئاً
        
    Sakın endişelenme. Bir şeyin yok. Sadece ufak birkaç sıyrık. Open Subtitles لكن لا تقلقي، أنت بخير لديك بعض السحجات المتوسطة فحسب
    Tamam dostum, bir şeyin yok. Kendini yukarı doğru kaldırabilir misin? Open Subtitles حسناً يا صاح، أنت بخير الآن هل تستطيع رفع نفسك ؟
    Sadece bir cilt yanığı. Bir şeyin yok. Open Subtitles نعم أنت بخير مجرد جلد محروق سوف تكون بخير
    Dert edecek hiçbir şeyin yok. Sadece set sayısı. Hayatın gibi değil. Open Subtitles لا يوجد لديك ما تقلق بشأنه انها فقط نقطه البدايه , انها ليست كحياتك
    Taşlar birazdan yerine oturacak. Şükürler olsun bir şeyin yok. Open Subtitles سيصبح الأمر واضح حالا حمدا لله , انت بخير
    Harika. Hayatın boyunca ilaç içmek zorunda kalman haricinde bir şeyin yok. Open Subtitles ستحتاج لدواء لبقية حياتك عدا ذلك، أنت بخير
    Bir şeyin yok. Bir şeyin yok. Bir şeyin yok. Open Subtitles لا بأس , لا بأس بهذا , أنت بخير , أنت بخير لا بأس , أنت بخير
    Test sonuçların bir saat kadar önce geldi. Bir şeyin yok. Open Subtitles لقد ظهرت نتائج فحوصاتك منذ ساعةٍ تقريباً أنت بخير
    Tut bunu, tut. Tamam iyisin. İyisin, bir şeyin yok. Open Subtitles هنا ، هُنا خذي ، أنت بخير .أنتبخيرأنت بخير.
    Bir şeyin yok. Sadece biraz yardıma ihtiyacın var. Dokunma bana. Open Subtitles أنت بخير, فقط تحتاجين للمساعدة لا تلمسني.
    Bir şeyin yok. Sadece biraz yardıma ihtiyacın var. Dokunma bana. Open Subtitles أنت بخير, فقط تحتاجين للمساعدة لا تلمسني.
    Hah şöyle. Şükürler olsun. Bir şeyin yok, baba. Open Subtitles ها أنت ,شكرا لك هل أنت بخير يا أبي
    Eğer dediğin doğruysa ve masumsan, öyleyse korkacak bir şeyin yok demektir. Open Subtitles اذا كان ما تقوله حقيقيا اذا انت بريء و ليس لديك ما تخاف منه
    Eğer dediğin doğruysa ve masumsan, öyleyse korkacak bir şeyin yok demektir. Open Subtitles اذا كان ما تقوله حقيقيا اذا انت بريء و ليس لديك ما تخاف منه
    Coudair haklı. Ona verebilecek hiçbir şeyin yok. Wheaton'ın her şeyi var. Open Subtitles كودير علي حق ، ليس لديك ما تمنحه لها ، ويتون لديه كل شيء
    Bir şeyin yok, Malaya. Open Subtitles انت بخير, مالايا , دعونا نقوم بتوصيلها, من فضلكم.
    Ölmeyeceksin, bir şeyin yok. İyiydin. Open Subtitles نحن سنموت لن تموت انت بخير انت جيد
    Hayır, o saçmalığı çalma. Başka bir şeyin yok mu? Open Subtitles كلا، ليس تلك التفاهات، ألا تملك شيئاً آخر؟
    Burayı tamamen taradık. Hiçbir şeyin yok. Open Subtitles لقد مشّطنا هذا المكان، ليس لديك شيء هنا..
    Senin gibi ayaktakımı korkusuz olabiliyor çünkü kaybedecek hiçbir şeyin yok. Open Subtitles لان ليس لديك شئ لتخسره لكن ليس أنا لدي حياه بنيتها
    Bana söyleyecek bir şeyin yok mu Cal? Open Subtitles ألا يوجد لديك شيئاً لتقوله لي، يا كال؟
    Söyleyecek hiçbir şeyin yok, değil mi? Open Subtitles ليس لديكِ ما تقوليه، أليس كذلك؟
    Seni belli ki gücendiren bir şey için senden özür diledim ve bana söyleyecek bir şeyin yok? Open Subtitles أنا فقط إعتذرتُ لعَمَل الشيءِ الذي على ما يبدو آهانَك، وأنت لَيْسَ لَكَ شيء للقَول لي؟
    Söyleyecek hiçbir şeyin yok mu? Open Subtitles أليس لديكَ شيء للقولِ؟
    Kaybedecek bir şeyin yok. Open Subtitles لا شيء لديك لتخسره
    Doğru. Benim her şeyim varken senin hiçbir şeyin yok diye değil mi? Open Subtitles صحيح، لأنّي أملك كلّ شيء ولا تملكين شيئاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد