Kurdum çok kötü şeyler yaptı çünkü bana da çok kötü şeyler yapıIdı. | Open Subtitles | أنا اقرب مما تريد الاعتراف به. ذئبي فعل أشياء فظيعة لأنه حدثت لي أشياء فظيعة. |
Baba uzaktayken kızına korkunç şeyler yaptı. | Open Subtitles | فعلت أشياء فظيعة لابنتها عندما كان والدها بعيدآ |
Yani diyorsun ki bu adam... sen ona izin verdikten sonra seninle belli şeyler yaptı ve... herhangi bir finansal karşılıkta bulunmayı reddetti öyle mi? | Open Subtitles | الأن أنت تقولين أن هذا الرجل بعد أن سمحت له أن يفعل أشياء معينة معك رفض أن يظهر أي تقدير مادي |
Görünüşe göre de, cesurca şeyler yaptı ki gömülürken üzerinde madalya vardı. | Open Subtitles | وواضح انه فعل شيئاً شجاعاً لذلك كان يرتدي ميدالية عندما دفنوه |
Ve bu konuda bir şeyler yaptı. | Open Subtitles | وهي فعلت شيء من اجل هذا |
O, bazı kötü şeyler yaptı. | Open Subtitles | وقد قام بأمور مريعة، ولكنه لم يستحق أن يموت.. |
Eşim korkunç şeyler yaptı. Ama hepsini benim için yaptı. | Open Subtitles | زوجي فعل أموراً مريعة ولكنه فعلها من أجل مصلحتي |
Son defasında, nedenini bilmeden bazı şeyler yaptı. | Open Subtitles | آخر مرّة، قام بأشياء دون أن يعرف السبب |
Baban bazı insanlara kötü şeyler yaptı. | Open Subtitles | أبيكِ كثيراً لقد فعل أشياء سيئة لبعض الناس. |
Doğa Mikhail'i aldı, çünkü o kötü şeyler yaptı, ...bu yüzden hapishaneye gitti. | Open Subtitles | أخذت الطبيعة ميكايل، لأنه فعل أشياء فظيعة، أشياء ذهب إلى السجن بسببها. |
Karşı çıkan bazı insanlara inanılmaz şeyler yaptı. | Open Subtitles | وقالت إنها فعلت أشياء فظيعة للناس الذين يعملون صعبة. |
ve çok kötü,çılgınca ve bencilce şeyler yaptı. | Open Subtitles | فعلت أشياء فظيعة، مجنونة و أنانية |
Ama daha önce çok kötü şeyler yaptı, size de çok kötü şeyler yapacak. | Open Subtitles | لكنه كان يفعل أشياء فظيعة للناس. وسيفعل أشياء فظيعة لكم. |
Kardeşime bir şeyler yaptı, insanlara da acayip şeyler yapabiliyor. | Open Subtitles | البرنامج فعل شيئاً لأخي ويمكن أن يجعل الناس يقومون بأشياء غريبة |
Bilmiyorum. Bize bir şeyler yaptı. | Open Subtitles | -*العاصفه فعلت شيء بنا |
Çok kötü şeyler yaptı ve etraftaki insanlara ortak bir düşman vererek kandırıyor. | Open Subtitles | -انتِ مخطئة، لقد قام بأمور فظيعة . والآن هو يحاول دفع جماعته ضد عدو مشترك. |
O göt herif kötü şeyler yaptı bana. | Open Subtitles | ذلك الوغد فعل أموراً قذرة بي |
Çünkü o benden çok daha kötü şeyler yaptı. | Open Subtitles | لأنه قام بأشياء اسوأ ممّا فعلت. |
Bazı adamlar onu aldı ve ona korkunç şeyler yaptı. Cesedini de o kadar iyi bir yere sakladı ki, biz asla bulamayacağız. | Open Subtitles | أحدهم أخذها وفعل شيئاً مريعاً لها وأبرحها ضرباً، لن نجدها أبداً |
Çok kötü şeyler yaptı. | Open Subtitles | لقد قام بأفعال شنيعة |
İkimizin de çocuğu tahmin edemeyeceğimiz şeyler yaptı. | Open Subtitles | أولادنا قاموا بأمور كثيرة لم نتوقعها |
Gerçek şu ki... bazı kötü şeyler yaptı ve gitmesi gerekti. | Open Subtitles | الحقيقة أنه فعل أشياءاً سيئة، وكان لابدّ أن يرحل بعيداً |
Sana bir şeyler yaptı. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئًا بكِ |
Bazıları çok kötü şeyler yaptı. | Open Subtitles | البعض أرتكب أشياء فضيعة. |