Kendime bu şeytan değil sadece bir kabus deyip durdum. | Open Subtitles | لقد كنت اقنع نفسي بأنه ليس الشيطان ولكن مجرد كابوس |
Bu kızı bir şey öldürdü. Ama şeytan değil. | Open Subtitles | شىء ما قتل الفتاة وهو ليس الشيطان |
O öyle değil. Benim bebeğim şeytan değil. O beni kurtardı. | Open Subtitles | ليس كذلك، طفلي ليس شريراً فقد أنقذني. |
Danny'nin kanı akıyor! "Tanrı değil, şeytan değil, insan!" diyor. | Open Subtitles | دانى ينزف ، يعرفون يقول ليس إلاها ، ليس شيطانا ، لكن رجل |
Sıradan bir şeytan değil. | Open Subtitles | ليس شيطاناً عادياً |
Moby Dick şeytan değil, o bir balina. | Open Subtitles | كف عن ذلك، إنه ليس بشيطان بل حوت |
O yaşlı bir şeytan değil! | Open Subtitles | أنه ليس شرير أنه جيد |
Ama o şeytan değil. | Open Subtitles | ولكنه ليس الشيطان |
- Teknik olarak o bir şeytan değil. | Open Subtitles | فنيا، هو ليس الشيطان |
- Burası cehennem değil, o da şeytan değil. | Open Subtitles | -هذا ليس الجحيم وهو ليس الشيطان |
şeytan değil. | Open Subtitles | ليس الشيطان |
- Patrick şeytan değil. | Open Subtitles | -باتريك) ليس شريراً) |
- Ama bir şeytan değil. | Open Subtitles | لكنه ليس شيطانا لا.. |
O şeytan değil. O bir Jaffa. | Open Subtitles | هذا ليس شيطانا ، إنه جافا |
şeytan değil miymiş yani? | Open Subtitles | إذن، ليس شيطاناً ؟ |
- Bu şeytan değil. | Open Subtitles | -إنه ليس شيطاناً |
Muhtemelen bir şeytan değil. | Open Subtitles | إذًا .. من الأرجح أنه ليس بشيطان |
Şimdi, o bir şeytan değil. O... | Open Subtitles | هذا ليس بشيطان ، إنه |
O şeytan değil! | Open Subtitles | انه ليس شرير! |