ويكيبيديا

    "şimdiki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحالي
        
    • الحاضر
        
    • الحالية
        
    • الحالى
        
    • الحاليه
        
    • الراهنة
        
    • الحاليين
        
    • الحاليّ
        
    • الحاليّة
        
    • الآن هي
        
    • الحال الآن
        
    • والحاضر
        
    • الحاضرة
        
    • حاضرنا
        
    Duyduğuma göre vaaz vermek bir zamanlar size şimdiki gibi zevkli gelmemiş. Open Subtitles لقد سمعت بانك لم تكن مولعا بالقاء الخطب كما انت فالوقت الحالي.
    şimdiki patronumuzu indirmek için biraz askere ihtiyacın olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعت انك تحتاج الى بعض الجنود لتطيح بزعيمك الحالي
    çoğumuz için, şimdiki zaman sanki sihirli bir zaman dilimi. TED إنه كما لو أنه، بالنسبة لمعظمنا، الحاضر هو وقت ساحر.
    Geçmişimizi anlamak, şimdiki zamanı anlama kabiliyetimizi aktif olarak belirler. Open Subtitles إن فهم ماضينا يحدد و بفاعلية مقدرتنا على فهم الحاضر
    Bu patentler şirketinizin şimdiki ve gelecekteki milyonlarca dolarlık gelirinizi ifade ediyor. Open Subtitles وهذه الاختراعات تمثل الاف الملايين من الدولارات من ارباح شركتك الحالية والمستقبلية
    Maeby dairenin şimdiki işgalcisine rast geldiğinde büyük bir kariyer fırsatını kaybetmişti. Open Subtitles ميبي قد خسرت لتوها فرصة مهنية كبيرة عندما توجهت إلى الشقة الحالية
    şimdiki başkan daha uzlaşmacı biri olsaydı sizinle konuşuyor olmazdım. Open Subtitles لو كان الرئيس الحالي أكثر قبولاً ما كنتُ لأتحدث معك
    Belkide şimdiki iş durumundan daha iyimser ve daha yapıcı. Open Subtitles رُبما عمليات أكثر تفاؤلية وإستدلالية أكثر من النموذج الحالي الموجود
    CA: Tüketicilere şimdiki önermen önden çok fazla ödemeyin. TED ك أ: إذاً فإن اقتراح الحالي للزبائن هو عدم الدفع كثيراً مقدماً.
    şimdiki hızlı, bağlı, veriye dayalı çağımızda bence daha iyisini yapabiliriz ve yapmalıyız. TED وفي عصرنا الحالي المتسارع، والمترابط والذي تقوده البيانات، أعتقد بأننا نستطيع ويجب علينا أن نقوم بأفضل من ذلك.
    Bunu diyeceğimi düşünmezdim ama şimdiki zamana dönmek çok güzel. Open Subtitles ..تعرف ،لم أعتقدبأنّنيسأقولهالكن. إنه لأمر حسن أن أعود الى الحاضر
    Ya da birileri hala geçmişte yaşayıp beni şimdiki zamanda alt edememekten korkuyor. Open Subtitles أو ربّما شخص يعيش في الماضي وخائف للغاية من أن يواجهني في الحاضر
    Neden bok gibi bir şimdiki zamanda kaldığımızı kabul etmiyoruz? Open Subtitles لماذا لا تتقبلين الأمر أننا عالقين مع الحاضر الفزيع للغاية؟
    şimdiki zaman sadece bir çift göze yeri olan dar bir aralık. Open Subtitles الحاضر هو مجرد فتحة ضيقة مع غرفة لزوج واحد فقط من العيون
    Kulağa çok sıradan geliyor fakat sıradanın dışında her şey olan şimdiki zamanda çok az zaman harcıyoruz. TED أنها تبدو عادية جداً، و رغم هذا ننفق القليل جداً من الوقت لكي نقدر اللحظة الحالية و التي ليست عادية على الإطلاق
    İlk başta El-Kaide operasyonu idi ve şimdiki hevesleri IŞİD. TED كان ذلك في البداية أنها مؤامرات تنظيم القاعدة والآن الدولة الإسلامية هي النكهة الحالية
    Sol yarıküremiz şimdiki ana ait o dev kolajı alıp içindeki ayrıntıları yakalamak, ve o ayrıntıları daha da ayrıntılandırmak üzere tasarlanmıştır. TED النصف الأيسر مصمم لأخذ هذه الأجزاء الهائلة الموجودة في اللحظة الحالية ليبدأ في في التقاط التفاصيل، تفاصيل وتفاصيل أكثر حول هذه التفاصيل
    Dolayısıyla bir gram üretmek neredeyse evrenin yaşı kadar bir süre alır ve altının şimdiki değerini çokça aşan bir maliyette olur. TED لذا فإنتاج غراما واحدا فقط سيستغرق عمر الكون بتكلفة تتجاوز بكثير القيمة الحالية للذهب.
    Chicago'dan sıkı yumruklu seyyar satıcı, şimdiki dünya ağır siklet şampiyonu, Open Subtitles ,الرجل الصعب القادم من شيكاغو البطل الحالى للعالم فى الوزن الثقيل
    şimdiki dava 13 yıl önceki davayla çok benzerlik gösteriyor. Open Subtitles القضيه الحاليه مشابهه جدا للحادثه التى وقعت منذ 13 عاما
    Çünkü Rodney, rejimini şimdiki fiziksel durumuna göre özellikle ayarladım. Open Subtitles لأنني عايرت نظامه الغذائي وفقًا لحالته البدنية الراهنة
    Eski hastalar, şimdiki hastalara bakıyor. TED المرضى السابقين يعتنين بالمرضى الحاليين.
    Baş komiser, şimdiki şoförünüzle de ilişkiniz olduğu doğru mu? Open Subtitles حضرة المشرفة، هل صحيح أنكِ على علاقة جسدية -مع سائقكِ الحاليّ أيضاً؟
    şimdiki halini görebilir miyim Iütfen? Open Subtitles هل أستطيع رؤية الصور الحاليّة من فضلك ؟
    şimdiki sorunumuzsa nasıl daha fazla yaşayacağımız. Open Subtitles مشكلتنا الآن هي كيف نقوم بالعيش أكثر قليلًا
    Çok zordu ama şimdiki kadar değil. Open Subtitles صعب جدَاً، لكن ليس صعباً كما هو الحال الآن
    dahası geçmiş, şimdiki, gelecek despotlara rağmen onunda bir gururu var. Open Subtitles وكرامته محفوظة في كل وقت، في الماضي والحاضر والمستقبل، أيها الطاغية
    Şöyle ki, bunu kabul edin, şimdiki benlik mevcut olandır. TED أعني، دعونا نواجه الأمر، النفس الحاضرة آنية متواجدة
    Hepimiz ölebiliriz, çünkü bu bizim şimdiki zamanımız. Open Subtitles يمكن لأيّ منّا أن يموت لأنّ هذا هو حاضرنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد