Havayolu şirketini kurtardın, ve o insanlar bu yüzden seni unutmayacak. | Open Subtitles | ساعدت في إنقـاذ شركة الطيران العـاملين بشركة الطيران سيتذكروك على ذلك |
Sigorta şirketini arayacağım, ama annene bunu sen açıklayacaksın. Bu gece. | Open Subtitles | . سأتصل بشركة التأمين , لكن أوضح أنت هذا لولدتك الليلة |
Yani şirketini doğru yolda olduğunun güvenini sağladığına göre, Paris'e dönebilirsin. | Open Subtitles | والان تستطيعي الرجوع لباريس متأكدةً ان شركتك في طريقها الصحيح والدقيق |
Hayır, anlamadığım neden tüm şirketini bunun için riske atmak istediğin. | Open Subtitles | هو لٍم أنت على إستعداد للمخاطرة بكامل شركتك من أجل هذا. |
Ona iki ay önce de söylediğim gibi şirketini halka açacak. | Open Subtitles | سيقوم ببيع جزء من أسهم شركته للجمهور كما أخبرته قبل شهرين |
Kibar bir savcı yardımcısı arama izni verdi ve alarm şirketini aradık. | Open Subtitles | مساعد النائب العام الودّي أحضر لنا مذكّرة ولقد تحدّثنا مع الشركة الإنذارات |
Ingot şirketini kurtarmak için herşeyi yapar. Toplu katliam bile. | Open Subtitles | انها مستعدة لفعل أي شيء لانقاذ شركتها حتى القتل الجماعي. |
- Belki birleşme... Bill'in şirketini 21.yüzyıla taşıyacak belkide taşımayacak. | Open Subtitles | لنقل شركات بيل إلى القرن الحادى والعشرون وربما لا يكون |
Tamam, belki taksi şirketini arayıp T-Bag'i nereye gittiğini öğrenebiliriz. | Open Subtitles | حسناً ، أنصت ، ربما يمكننا أن نتصل بشركة التاكسي |
Madalyonu görüyor musun? Taksi şirketini ara nereye gittiğini öğren. | Open Subtitles | شاهدي الشعار، اتصلي بشركة سيارة الأجرة واكتشفي إلى أين ذهبا |
Taksi şirketini aradım, adamın adresini aldım, yazdım bile. | Open Subtitles | ولكنى اتصلت بشركة التاكسى, وحصلت على عنوانه, وقد سجّلته حتى, |
Aynı gece gerçekleştirilen ve Emmerich şirketini yasa boğan üç cinayet hakkında polisin elinde hiçbir ipucu yok! | Open Subtitles | الشرطة لم تحرز أي تقدم في الكارثة التى حلت بشركة إيمريش |
Diğer insanların şirketine karışmak yerine kendi şirketini kurmanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تتوقف عن التدخل في شركات الأخرين وتبني شركتك |
Hepsini, yeni büyük şeyi veya seni ve şirketini yeni büyük olay yapacak bir şey çıkarabilecek yeni büyük yazarı bulma umuduyla yapıyorsun. | TED | كل هذا على أمل إيجاد العمل الكبير التالي أو الكاتب الكبير التالي الذي يستطيع تقديم شيء بإمكانه جعلك و شركتك الشركة الكبيرة التالية |
Beni tek başıma sen yokken şirketini yönetmek için bırakmanı mı kast ediyorsun. | Open Subtitles | تقصد الزواج مني وبعض رفاهية وانا ادير شركتك في حين كنت انت في خارج |
şirketini hızlı para için satacaktı ve bana ona iki ay verirsem... | Open Subtitles | كان سيقوم ببيع شركته ليحصل على المال بسرعة أخبرني إن منحته شهرين |
Ama, zamanlama bu kadar iyi olamazdı, çünkü şirketini yeni sattı ve bir sürü zamanı var, bir şeyler planlaya biliriz seyahat edip alışverişe çıkarız ve... | Open Subtitles | على أية حال، التوقيت لا يمكن أن يكون أفضل من ذلك لأنه باع شركته مؤخراً وعنده كل الوقت في يديه ويمكننا أن نخطط للأشياء |
UCLA'de 88'de MBA yapmış, yatırım bankacılığında çalışmış, beş yıl önce kendi şirketini açmış. | Open Subtitles | امتياز فى اداره الاعمال من جامعه كاليفورنيا عمل فى الصرافه الاستثماريه بدء شركته الخاصه منذ 5 سنوات |
Los Angeles'taki her okul bölgesi aynı güvenlik şirketini kullanır. | Open Subtitles | كل مدرسة ف أى حى فلوسآنجلوس يستخدمون نفس الشركة الآمنيه |
İşi Blair gibi kendi şirketini yöneten genç bir iş kadınından öğrenmemden daha iyi ne olabilir? | Open Subtitles | ماذا أفضل من التعلم من سيدة أعمال صغيرة مثل بلير والتي تُدير شركتها بنفسها؟ |
Hayatının geri kalanını o petrol şirketini savunarak geçirmeyeceksin heralde? | Open Subtitles | هل تريد حقاً ان تدافع عن شركات البترول طوال حياتك؟ |
-Bu Joshua Restarick Ltd. şirketini ziyaret ettiğimden beri kafamı kurcalayan bir şeyi yanıtı. | Open Subtitles | هذه أجوبة أسئلة كانت تُضللني منذ زيارتي لشركة جوشوا ريستارك |
Adını da şirketini de mahvederim. Dokunduğun ne varsa yerle bir ederim. | Open Subtitles | وسوف أدمّر اسمك، وشركتك سوف أطيح بكلّ شيء سبق ومسسته |
Aksi halde, benim şirketini mahvetmeye uğraşıyorsun. | Open Subtitles | إن لم يكن الأمر كذلك فأنت تحاول تدمير شركتي |
Onunla kendini kaşıdığını gördüğümden beri hayır. Yatak odasındaki televizyona bak, uydu şirketini arıyorum. | Open Subtitles | ليس منذ ان رأيتك تحك نفسك بة تفقدى التلفاز الذى فى غرفة النوم و انا سأتصل بالشركة |
William Ellis şirketini satıyor, uzaya gidiyor ve size birşey kalmıyor. | Open Subtitles | وليام اليز يبيع الشركه.. يعود للفضاء انت لا تخصل علي شئ |
Oh, buldum, "Pardon, dünyanın en büyük bilgisayar şirketini yönetmediğiniz zamanlarda uluslararası bir komploya karışmış olma ihtimaliniz var mı?" | Open Subtitles | اوه انا عرفت.. عذرا حينما انت لا تدير اكبر شركه حواسب فى العالم |
şirketini istediğim an alaşağı edebilirim, tamam mı Sonra da parçalara ayırırım. | Open Subtitles | يمكنني شراء شركتكَ في أيّ وقت أريد، حسناً، وألتقط الأشلاء بوقتٍ لاحق |
Sabahtan beri şirketini geri almak istediğinden bahsediyorsun. | Open Subtitles | كنت تتحدّثين طيلة الصباح عن أنكِ تريدين إستعادة شركتكِ |