# Duloc korkunç bir yer Gelsene, n'oluyor lan! | Open Subtitles | â™ دولك مكان مخيف â™ â™ھ تعال هنا لما التأخير â™ |
Tanrım ne yapıyorsun orada? | Open Subtitles | â™ھ يمكنها أن تزدهر â™ھ يا إلهي, ماذا تفعل؟ |
Lütfen, biraz ara ver. | Open Subtitles | â™ھ يا عازف البيانو â™ھ آه، أرجوك أعطيها بعض الراحه |
* Baktıkça o ayaklara, sen de katıl onlara * | Open Subtitles | â™ھ Fall in line just watching all their feet â™ھ |
* Kötü ruhlu yaşlı cadının öldüğünü haber verelim herkese * | Open Subtitles | â™ھ Let them know the Wicked ol' Witch is dead! â™ھ |
* Kötü ruhlu yaşlı cadının öldüğünü haber verelim herkese * | Open Subtitles | â™ھ Let 'em know the wicked ol' Witch is dead! â™ھ |
* O kadar alışılmadık bir şey değil sana âşık olduğumu anlaman * | Open Subtitles | â™ھ It's not unusual to find out I'm in love with you â™ھ |
* Erkeklerin çoğu bugünlerde, kadınların ödülü oldu bugünlerde * | Open Subtitles | â™ھ When most guys today that women prize today â™ھ |
Öyle demişti ama öyle değilse belki bu gece boştasındır. | Open Subtitles | â™ھ لقد قال أنه كذلك حتى لو لم يكن â™ھ â™ھ ربما ستكونى متاحة الليلة â™ھ |
Belki basitten başlar bu gece yarısı içmek için buluşabiliriz. | Open Subtitles | â™ھ ربما نبدأ ببساطة â™ھ â™ھ ونتقابل من اجل الشراب عند منتصف الليل â™ھ |
Gece yarısı dedim çünkü öyle kafiye oluyor. | Open Subtitles | â™لقد قلت منتصف الليل لانه ملئ بضوء القمر â™ھ |
* Bir parıltı gözlerinde, bir gül kadar parlak * | Open Subtitles | â™ھ Gleam in its eye, bright as a rose â™ھ |
* Beni seven, üzerime titreyen ve değer veren erkek sen misin * | Open Subtitles | â™ھ Are you a man who loves, cherishes and cares for me? â™ھ |
Seni geçen Cuma 3.30'da aradım ama orada olmadığını söylediler. | Open Subtitles | اتصلتُ بكَ الاثنين الماضي الساعة 3.30، وقالوا أنك لست موجود |
Aslında bu sevimsiz ve genellikle iyi haberler içermeyen başlığın, konferansın konusuna pek de uygun düşmeyen bir yanı var. | TED | صحيح ان هذه ليست بمواضيع مُفرحة ولا هي بمواضيع قد ينتج عنها اخباراً جيدة والتي عادة يفوح هذا المنتدى بها |
O kadar da önemli değil alt tarafı bir kolye. | Open Subtitles | لا يفترض أنْ تهمّني فما هي إلّا غرض، لا أكثر |
Bu durum gün gelince nereye gömülmek istediğimi, benim için evin neresi olduğunu sorgulamama neden oldu. Ve cevap belli değildi. | TED | لقد جعلني هذا أفكر مليًا في أين أريد أن أُدفن يوماً ما، حيثُما يكون وطني، لكن الإجابة لم تكن واضحة. |
Yakında eve dönüyor olacağız fakat bir anlamda, burası da bizim evimiz. | Open Subtitles | ًسنكون في طريقنا إلى الوطن قريبا. لكن في المغزى، هذا هو وطننا. |
Başka iş yok,gizemli paket te yok ihanet te yok. | Open Subtitles | لامزيد من المهمات لامزيد من الطرود الغامضة لامزيد من الخدع |
Boş yere ölmememi sağlamak senin işin o halde, değil mi? | Open Subtitles | ثم أنه من عملك للتأكد اننا لا أموت عبثاً. ,أليس كذلك |
Daha fazla anlatma, ne demek istediğini anladım. Halalar. Kediler. | Open Subtitles | اوه لا تقل المزيد القطط الكلاب الكمامات لقد اتضحت الصورة |
Bu yüzden birçok şirket veya kolluk kuvvetinin kullandığı bir yöntem var. Her bir dosyayı, benzersiz sayı dizilerine çeviriyorlar. | TED | لذلك، معظم الشركات أو وكالات إنفاذ القانون الذين يملكون هذا المُحتوى يمكنهم ترجمة كل ملف إلى تسلسل فريد من الأرقام. |
dedim. Babam bir gün, "İki nokta arasındaki en kısa mesafe nedir?" | TED | وذات يوم قال لي .. ما هي اقصر مسافة بين نقطتين ؟ |
Bana psikoanaliz yapma lütfen. Bunun için doktora para veriyorum. | Open Subtitles | أرجوكِ لا تقم بتحليلي نفسياً أنا أدفع لطبيب ليفعل ذلك |