ويكيبيديا

    "- belki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ربما
        
    • ربّما
        
    • لربما
        
    • لَرُبَّمَا
        
    • رُبما
        
    • لربّما
        
    • لعلك
        
    • لعلّ
        
    • لعلّي
        
    • رُبَّمَا
        
    • لعلهم
        
    • لعلّهم
        
    - Bir şey yok. Boş. - Belki kaçarken biri görmüştür. Open Subtitles لا شئ هناك, انه فارغ ربما هناك من رآه وهو يهرب
    - Belki. - O halde niye bu eşyaları altın madenine götürmüyorsun? Open Subtitles ـ ربما ـ لماذا لا نأخذ هذا الطعام إلى معسكر الذهب ؟
    - Belki de biliyordur. - Gerçekten böyle düşünmüyorsun ya? Open Subtitles ربما يكون لا تعتقد ذلك حقاً , أليس كذلك ؟
    Afrika'da bazı kabileler, yüzlerce - Belki binlerce - yıldır köle sahibi oldular. Open Subtitles هناك بعض القبائل في إفريقيا ولمئات الأعوام أو الآلاف ربما قد إستملكوا العبيد
    - Uzun zamandır seni görmüyordum. - Belki de aramayı kestiğin içindir. Open Subtitles ـ لم أركِ منذ وقت طويل ـ ربّما لأنّك توقّفت عن الاتّصال
    - Ne yapacaksın? - Belki de dönmesen daha iyi olurdu. Open Subtitles ومالذي يمكن عمله؟ ربما كان من الأفضل لو أنك لم تعد
    - Belki ilaçları vardır. - Belki de hiçbir şeyleri yoktur. Open Subtitles ـ ربما لديهم العلاج ـ ربما لا يكون هناك اى شىء
    - Senden uzun olmalıydım. - Belki büyümen hâlâ durmamıştır. Open Subtitles ينبغي أن أكون أطول منك ربما لم تتوقفِ عن النمو
    - Ben Cylon değilim! - Belki, ama bu riske giremeyiz. Open Subtitles أنا لست سيلون، ربما لكن لا يمكننا الإعتماد على هذا الإحتمال
    - Belki "belki'leri günün daha gündüz bir bölümüne saklayabiliriz kızlar. Open Subtitles ربما ربما يمكننا توفير الاحتمالات لجزء من النهار , يا فتيات
    - Belki de onu itti. - Hayır, bundan sonra iyi oldu. Open Subtitles ربما عندما أجبرته على الأرض لا ، لقد كان بخير بعد هذا
    - Belki de bunu sana vermemeliyim. - Hayır, hayır. Open Subtitles ـ حسنا، لا، ربما لا يجب أن يكون لديك هذا.
    Dinle, karım, dün gece buraya gelmiş olabilir. - Belki görmüşsündür? Open Subtitles إسمع , زوجتي أتت إلى هنا الليلة الماضية ربما رأيتها ؟
    - Belki ama bu çok tehlikeli. - Riski alıyoruz. Open Subtitles ـ ربما صحيح، لكن هذا خطر ـ سنقبل هذه المخاطرة
    Yarın olmaz, oğlumun doğum günü. - Belki öbür gün? Open Subtitles لايمكنني فعل ذلك غدا عيد ميلاد إبني ربما بعد غد
    - Merak edersen diye söyledim. - Belki bugün oynarız. Open Subtitles في حالة كنتَ تتسائل ربما بإمكاننا اللعب لاحقاً اليوم ؟
    - Belki de o yüzden giremedim. - Gerçekten mi? Open Subtitles . ربما لذلك السبب لم يقبلونى .حقا لم تقبلى ؟
    O da iktidarsız hissediyordu. - Belki de senin hissettiğin gibi. Open Subtitles وبنفس الكلمة ، كان يشعر بالعجز ربما أنتِ تعرين بذلك أيضًا
    - Belki geçmiş hikâyemde öyleyimdir. Bana bir şey söyleyeceğinizi umuyordum. Open Subtitles ربّما يوجد ذلك في قصّتي الخلفية. كنتُ آمل بعرض شيء عليك.
    - Onunla tekrar konuşurum. - Belki de konuşmak yetmez. Open Subtitles سأتكلم معه مجددا لربما هو بحاجة الى شىء أخر
    - Belki de o kadar kötü değildi. Open Subtitles لذا لَرُبَّمَا هو ما كَانَ سيئَ جداً مع ذلك. الإنتظار في الدقيقة.
    - Her zaman bunu istedi. - Belki de öyle, bilmiyorum. Open Subtitles ـ أراد ذلك دوماً ـ رُبما ، لا أعلم بشأن ذلك
    - Belki Johnny'yi de kıskanıyordu. - Hayır. Open Subtitles لربّما حصلت على غيورة من جوني أيضا لا، لم
    - Belki evet ama daha iyi hissetmemi sağlar. Lanet olsun. Open Subtitles لعلك محق ، لكنه سيجعلنى أشعر بشكل أفضل
    - Belki yaptıklarımın cezasını ödeme vakti gelmiştir. Open Subtitles لعلّ الوقت قد حان لأدفع ثمن أخطائي
    - Belki edebilirim. Yakamoz hakkında pek bir şey bilmiyorsun, değil mi? Open Subtitles لعلّي أستطيع فأنتِ لا تعرفين الكثير عن الهامسة
    - Silah olmaz. - Belki sizi dinler beyler. Open Subtitles لا أسلحةَ فى المنزل ,مايكل رُبَّمَا تقتنع بكلامكم َ
    - Belki bu sefer parayı öderler. - Belki ödemezler, Yüzbaşı. Open Subtitles ـ حسناً, لعلهم سيدفعون الآن ـ ولعلهم لن يفعلوا، حضرة النقيب
    - Belki çocuğu gibi koruyorlardır. Open Subtitles لعلّهم يحمونه كما يحمي الوالد ولده.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد