ويكيبيديا

    "- onun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أجله
        
    • أجلها
        
    • لقد
        
    • اجله
        
    • لحسابه
        
    - Onun için güzel görünmek istiyorum. - O halde görüneceksin. Open Subtitles ـ أريد أن أبدو جميلةً من أجله ـ وستبدين كذلك
    - Senin için öldüm! - Onun için ben de ölürüm. Open Subtitles ـ لقد متّ من أجلك ـ وأنا مُستعدّة للموت من أجله أيضاً
    - Onun adına seviniyorum, Charlotte. - Ondan çok hoşlanmışa benziyor. Open Subtitles ـ أنا سعيدة للغاية من أجلها ياشارلوت ـ تبدو سعيدة به
    - Onun için bir şarkı istedi. Open Subtitles وأسنانها بيضاء .. وأعد أغنية من أجلها
    - Onun aynı zamanda hizmetçi kız olduğunu öğrenmemden korkmuştu.... Open Subtitles لقد كان مرتعب من أني قد اكتشفت أنها الخادمة أيضاً
    - Yapmak zorunda değildin. - Onun için yapmadım. Open Subtitles ذلك فعل عليك لاينبغي انت اجله من افعله لم انا
    Onun tek başına olduğunu söylemiştin. - Onun yalnız olduğunu söylemiştin. Open Subtitles أنت قلت لي أن جراما يعمل لحسابه الخاص
    - Onun için her şeyi yapmak istiyorsun. Open Subtitles نعم , ابنك , وتريد أن تفعل أي شيء من أجله
    - Biz de bunu umuyoruz. - Onun için dua ediyoruz. Open Subtitles اننا نتمنى أيضا اننا نصلى من أجله
    - Sadece dediğimi yap Angie. - Onun için geri dönmemizi isterdi. Open Subtitles "فقط إفعلي ما أقوله لكِ يا " إنجي سيود منا أن نأتي من أجله
    - Onun için güzel bir şey yapmalıyız. Open Subtitles نحن يجب أن نفعل شيء لطيف من أجله
    - Onun için en iyisi bu olabilir. Open Subtitles حسنا, ربما يكون أفضل شئ من أجله
    - Onun için düğünümü iptal ettim. Open Subtitles انا احبها ألغيت زواجي من أجلها
    - Onun için geri geleceğini biliyordu. Open Subtitles كان يعلم أنكِ ستعودين من أجلها
    - Onun için döneceğimi biliyor. Open Subtitles إنها متأكدة أنني سأعود من أجلها
    - Onun için gitmemeni sana söylemeye çalıştık. Open Subtitles -حاولنا إخبارك أن لا تذهب من أجلها
    - Onun yüzüklerini aldılar ama bunu bir sebepten sende bıraktılar. Open Subtitles حسناً، لقد أخذوا مجوهراتها ..ولكنهم يجب عليهم أن يتركوا لكي هذه
    - Kim'i otururken görmüştüm. - Onun kıçı senin kıçın değil. Open Subtitles ـ لقد رأيتها تجلس عليها من قبل ـ مؤخرتها ليست مؤخرتك
    - Onun bir frekans jeneratörü olduğunu söylemiştin. Bagajı açtın. Open Subtitles أنتِ قلت أن هذا مولّد تردد لقد فتحت صندوق السيارة
    - Onun için peyniri parça parça kessem Open Subtitles اذا قمت بلفها بقطعة من الجبن من اجله ليقوم بأكلها
    - Lisedeydi onlar. - Onun için değil. Open Subtitles تلك كانت بالثانوية ليست من اجله
    - Onun için çalıştım da. Open Subtitles لقد عملت لحسابه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد