ويكيبيديا

    "- yemek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العشاء
        
    • الطبخ
        
    • كان الغداء
        
    • غدائه
        
    • اجل الطعام
        
    - Yemek konuşmuyoruz şu anda. - Kan hayattır, kafasız. Open Subtitles نحن لا نناقش العشاء الآن الدماء هي الحياة يا غبي
    - Yemek fırında! - Servisi sen yapmazsan, kimse yemiyor. Open Subtitles العشاء علي النار لن يأكل احد الا أذا قدمتيه أنت
    - Yemek yedin. - Andy'nin Yeri'nde yedim, sonra yürüdüm... Open Subtitles تناولت عشاء تناولت العشاء عند آندي، ثم تمشيت
    - Yemek programım için. - Yemek programı mı? Open Subtitles انه من أجل برنامج الطبخ الخاص بي أي برنامج للطبخ ؟
    - Tamam kardeşim. Kendine iyi bak. - Yemek için sağol. Open Subtitles حسناً يا أخي اهتم بنفسك شكراً علي العشاء
    - Yemek vakti. Eve gidelim. - Eve mi? Open Subtitles ـ إنه وقت العشاء دعنا نذهب إلى البيت ـ بيت؟
    - Yemek vakti ülkende olursun. Open Subtitles ستكون في الجانب الأمريكي بحلول وقت العشاء
    - Yemek vakti ülkende olursun. Open Subtitles ستكون في الجانب الأمريكي بحلول وقت العشاء
    - Bu kadarı bile canımı sıkmaya yetti. - Yemek hazır! Open Subtitles ـ بالفعل خاب ظني أكثر مما أود التفكير ـ العشاء جاهز!
    - Yemek yapıyorum. - Yemek yemek istemiyorum. Aç değilim. Open Subtitles ـ إنني أحضر العشاء ـ لا أريد أن أكل، أنا لستُ جائعة
    Ji Ha, arkadaşını neden odana götürmüyorsun? - Yemek hazır olunca sizi çağırırım. - Tamam. Open Subtitles جي ها خذ صديقتك لغرفتك وسأناديك عندما يجهز العشاء ..
    - Yemek masasında siyasetten hazzetmeyiz. - Hazzetmeyiz. Open Subtitles ـ وإننا لا نود الأمور السياسية على مائدة العشاء ـ إننا لا نفعل ذلك
    - Yemek yiyeceğimizi duyup gelmek istediler. Open Subtitles لقد سمعوا أننا سنتناول العشاء ، وطلبوا لو كان يُمكنهم الحضور
    - Yemek veya bir şey için evde olman gerek miyor mu? Open Subtitles 30 أليس عليك أن تذهب للبيت لتتناول العشاء أو شيء كهذ؟
    - Yemek hazır, madam. - Teşekkür ederim, Burrows. Yemek, Horace. Open Subtitles العشاء جاهز سيدتى العشاء يا هوراس
    - Yemek yerken hariç daha ciddi olamazdım. Open Subtitles -لم أقل أبدا أنه كان كذلك -ليس أبدا كهذه اللحظة ، الا اذا كنت على مائدة العشاء
    - Yemek saat sekizde yanında da D-A-O ve A'sı şapkalı yazılan ve Dang diye okunan bir Portekiz şarabı var. Open Subtitles -سيتم تقديم العشاء في الساعة الثامنة ... مع نبيذ "برتغالي" يهجى "دى أيه أو" مع علامة على حرف "أيه" وتنطق "دانج".
    - Yemek yapabildiğimi bilmiyordun, değil mi? Open Subtitles هل كنت تعلمين ، اننى أستطيع الطبخ ؟
    - Yemek ve temizlik yapabilen birisini. Open Subtitles شخص يمكنه الطبخ . والتنظيف - تبدو كأنك ليزا -
    - Ben kaydettim. - Sen mi kaydettin? - Yemek yapmayı severim. Open Subtitles اطبخ طوال الوقت واشاهد برامج الطبخ
    - Yemek nasıldı beyler? Open Subtitles جيد يافتى , كيف كان الغداء ؟
    - Yemek saatine bakana kadar. Open Subtitles -حتى ألقينا نظرة على ساعة غدائه.
    - Yemek ve bölgeleri için savaşırlar. Open Subtitles يتقاتلون من اجل الطعام يتقاتلون من اجل المكان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد