Gel de sohbet edelim arkadaş. açsan, daha balığım var. | Open Subtitles | ترجل ، واجلس ياصديقى تناول بعض السمك لو كنت جائعاً. |
açsan dolapta bir sürü yemek artığı var. Biraz peynir aldım, birazda lahana turşusu ama sakın sandviçime dokunma. | Open Subtitles | إن كنت جائعاً فستجد بقايا الطعام في البراد |
Elleri olmayıp da kapını çalabilecek ve çaldığında açsan iyi olacak şey nedir? | Open Subtitles | ما الذي لا يملك يد ولكنه يطرق بابك والأفضل أن تفتح عندما يفعل؟ |
Ağzını ne zaman açsan, karşındaki ne zaman susacaksın diye bekliyor artık. | Open Subtitles | ,الآن, كل مرة عندما تفتح فمك كما يقال, كم سيدوم ذلك؟ |
Yumurtalar; sarısı yukarıda, pastırma, tost, ve gerçekten açsan çok güzel kokan, bir dolu kocaman çikolatalı kek. | Open Subtitles | بيض و لحم الخنزير و خبز و لإنك جائعة حقا كومة من قوالب الشيكولاتة لها رائحة جيدة |
Eğer hala açsan, gelip benimkini de bitirebilirsin. | Open Subtitles | إن كنت لا زلت جائعا فبامكانك أكل الطبق الخاص بي |
O şarabı açsan iyi olur artık yoksa dış kulak iltihabı olacağım. | Open Subtitles | من المستسحن أن تفتحي قنينة النبيذ أو سينتهي بي المطاف بإذن سبّاح |
açsan buna çalmak denmez Davi. | Open Subtitles | ليس سرقة عندما تكون جائعاً أول ما يتعلمه أي جندي |
Sadece tok bir aşçı yemek hakkında karar verir. açsan, her şeyin tadı olduğundan daha iyi gelir. | Open Subtitles | فقط الطاهي الممتاز يستطيع الحكم على الطعام عندما تكون جائعاً, كل شيء يصبح طعمه |
açsan, gitmeden önce sana yemek yapayım mı? | Open Subtitles | و إذا كنت جائعاً سأعدّ لك الطعام قبل أن أذهب |
Düşünüyordum da, eğer açsan gidip belki bir şeyler yiyebiliriz ve... | Open Subtitles | اوه.كنت افكر اذا كنت جائعاً انا وانت بستطاعتنا نذهب لأكل بعض الطعام و |
Belki bir ofis açsan iyi olur. | Open Subtitles | سيكون من الجيد ان تفعل ذلك بدون مقابل ربما يجب عليك أن تفتح مكتبا |
"Bence, öpüşürken dudaklarını birazcık açsan iyi olabilir." | Open Subtitles | أظن أنه يجب عليك أن تفتح" "شفتاك قليلاً عندما تُقبّل |
- Üçe kadar sayacağım, bitmeden açsan iyi olur. Hadi çabuk ol ! | Open Subtitles | -سأعد للثلاثة ومن الأفضل لك أن تفتح تلك الخزينة هيا |
Tamam. açsan, bir şeyler hazırlayayım. | Open Subtitles | حسناً, إذا كنتِ جائعة, سأذهب لإعداد العشاء |
Eğer hâlâ açsan, çıkıp sana biraz dondurma alabiliriz, Kay Teyze. | Open Subtitles | حسنا , اذا مازلت جائعة , عمتي كاي بأمكاننا الخروج وتناول الايس كريم |
Eğer açsan mutfakta yenmemiş yiyecekler var. | Open Subtitles | أتعلمين إذا كنتِ جائعة هنالك طعام غير مأكول في المطبخ |
Eğer, açsan, buzdolabında böğürtlen yoğurdu var. | Open Subtitles | إذا كنت جائعا فهناك بالثلاجة بعض اللبن والهامبورجر |
Eğer, açsan, buzdolabında böğürtlen yoğurdu var. | Open Subtitles | إذا كنت جائعا فهناك بالثلاجة بعض اللبن والهامبورجر |
O şarabı açsan iyi olur artık yoksa dış kulak iltihabı olacağım. | Open Subtitles | من المستسحن أن تفتحي قنينة النبيذ أو سينتهي بي المطاف بإذن سبّاح |
- açsan iyi olur. - Mycroft arıyor. Sherlock'la ilgili olabilir. | Open Subtitles | يجب عليك أن تجيبه - (إنها (مايكروفت - |
Olan oldu. açsan iyi olur. | Open Subtitles | هل هذا هو الأمر، يجب أن تجيبي على هذا |
açsan biraz daha getireyim. | Open Subtitles | تعالي وكلي المزيد |
Eğer açsan, ilerde, muhteşem biftek yapan bir yer var. | Open Subtitles | لو كنت جائع ، يوجد مكان رائع هناك للطعام الجيد. |