ويكيبيديا

    "ağzımda" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فمي
        
    • فمى
        
    • بفمي
        
    • فمّي
        
    Kendisine de söyleyecektim ama ağzımda lastik bir top vardı. Open Subtitles لكنتُ سأخبرها بذلك، لكن كانت هناك كرة مطاطية في فمي
    Kendime güvenimi bir çaykaşığıyla ölçüp şiirime karıştırdığımda, ağzımda hala garip bir tat bırakıyor. TED ويمكن قياس ثقتي بنفسي بحجم ملاعق الشاي ولكنها لا تزال حلوة المذاق في فمي
    Bilmiyorum Dennis, bu şey ağzımda kötü bir tat bırakıyor. Open Subtitles أنا لا أعرف، دنيس، هذه المادة تترك طعم سيئ في فمي.
    Çünkü ağzımda gümüş güven fonuyla doğmadım. Open Subtitles لأنني لم أولد مع صندوق ائتمان فضي في فمي.
    Onu öpmek için eğildiğimde ağzımda sakız olduğunu fark ettim. Open Subtitles فأذهب لاميل عليها و اقبلها ثم أدرك أن هناك لبان فى فمى
    Röntgen cihazına da ağzımda cüzdanla girerdim. Open Subtitles أستلقى على طاولة الآشعة السينية وأنا ممسك محفظتي بفمي
    Çok hoş ama tükürüğüm ağzımda kalsın. Open Subtitles حسناً، هذا لطيف، ولكنّي سأبقي لعابي بداخل فمّي
    O kırmızı gözler. ağzımda hala onun kanının tadı var. Open Subtitles تلك العيون الحمراء مازال مذاق دمه في فمي
    İskambil oyunu bassam, ağzımda bir çörek olurdu. Open Subtitles اهدأ يا جيمي , فلو أني كنت راغبا بإيقاف لعبة ودية لوجدت الدونات في فمي
    Bir buz parçası bile olsan sonunda ağzımda erirsin. Open Subtitles حتى ولو كنت قطعة ثلج فإنك ستذوبين في فمي
    ağzımda hâlâ o berbat pizzanın tadı var. Open Subtitles حسنا , أحتاج لإزالة طعم البيتزا السيئ من فمي
    İğrenç. Biri bana mendil versin lütfen. Şu anda ağzımda. Open Subtitles مقرف، فليعطني أحدكم محرمة، إنّه الآن في فمي.
    Ve bildiğim sonraki şey, Karanlık bir odada uyandığım bağlı olarak, ağzımda bir bez, ve kapı açıldığında, Open Subtitles ما أعرفه لا حقا، أنّني أفقت في غرفة مظلمة مقيّد و فمي مغلق
    ağzımda şarap vardı, söyleyemedim. Open Subtitles كان فمي ممتلئا بالنبيذ، لم أستطع أن أقول لك
    Artık o sıcak mutluluk hissi gitti, ağzımda hiç pasta kalmadı ve doğum günü dileğim saçmalıktı. Open Subtitles والان ذلك الشعور الدافيء بالسعادة إنتهى ليس هنالك كيكة في فمي وأمنية عيد الميلاد مجرد هراء
    Benim ağzımda oradakinden daha çok altın var. Open Subtitles يوجد ذهب في فمي أكثر مما يوجد في ذلك المكان.
    Şuna bak kalktığımda ağzımda fazladan bir diş vardı. Open Subtitles أنظر إلى هذا وجدت سناً زائداً داخل فمي البارحة
    Ama en azından o zaman uyuduğumda ağzımda bir şeker tadı oluyor. Open Subtitles لكن عندئذ على الاقل انام بطعم الشوكولاته في فمي
    Bundan böyle, ağzımda erimeyen bir pamuk şekerden daha yumuşak olacağım. Open Subtitles من الآن وسأكون لطيفة جدا لدرجة أن الحلوى القطنية لن تذوب في فمي
    Bahsedecektim ama ağzımda çok fazla dil vardı. Open Subtitles كنتُ سأفعل ذلك ، لكن كان معظم لسانها في فمي
    " Bak hatta şu an ağzımda ve tertemiz konuşuyorum. Open Subtitles انظر , لدى قضيبك فى فمى الان وانا اتكلم بكل وضوح
    Akşam yemeği için ağzımda bir elmayla masada olmak istemedim. Open Subtitles لا أرغب بأن يتنهي بي الأمر على طاولة العشاء مع تفاحة محشوة بفمي
    Bir keresinde de, çılgın bir anımda, karanlıkta parlayan çubuklardan biri ağzımda patladığında zehirlenmiştim. Open Subtitles قصة مملة. ومرة في لحظة هذيان , لقد تعرضت للتسمّم عندما انفجرت عصا متوهجة في فمّي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد