ويكيبيديا

    "aşırı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • زائدة
        
    • جداً
        
    • للغاية
        
    • الزائدة
        
    • زائد
        
    • المفرط
        
    • الزائد
        
    • شديد
        
    • مفرط
        
    • مبالغ
        
    • زيادة
        
    • الشديد
        
    • الإفراط
        
    • مبالغة
        
    • بشدة
        
    aşırı dozda hap içme... Ben bunun kendisi tarafından yapıldığına inanmıyorum. Open Subtitles بجرعة زائدة من عقار, والذى اعتقد, انه ليس من تلقاء نفسها
    Eğer tekrar açmasaydık, toptan yıkıcı bir aşırı yüklemeyle sonuçlanacaktı. Open Subtitles إن لم نشغلها مجددا,فقد يؤدي الى حمولة زائدة بشكل مريع
    Bazı nadir durumlarda da, aşırı zindelik, uyku hali, hafif halüsinasyonlar. Open Subtitles و هناك حالة نادرة جداً و هي فرط النشاط أحلام اليقظة
    Ben de aşırı derece asabiyim. Evet. Ve bazı problemlerim de var. Open Subtitles انا عصبي للغاية عن نفسي، سأقول لك نعم، كانت لي بعض المشاكل
    - Ben Bowers'a Oksikodon yazdı ve Ben Bowers aşırı doz Oksikodon'dan öldü. Open Subtitles لقد كتب وصفة الكيسكودوني لبن وبن توفى بسبب الجرعة الزائدة من هذا الكيسكودوني.
    Orta yaşlı bir kadın aşırı dozda ilaç içerek ölmüş. Open Subtitles عثر عليها ميتة بسبب جرعة مخدر زائد أو شيئاّ ما
    Bu çok hoştu ve bizi eğlendirip, aşırı zorbalık yapmamızı sağlıyordu. Open Subtitles لقد كانت رداً حاسماً على كل من يسخر وينتقد العنف المفرط
    Ama bir senesinde, doğal merakı aşırı kafa yorma ile harmanlandı ve: Open Subtitles لكن في أحد الأعوام اجتمع فضولها الطبيعي مع تفكيرها الزائد وكان الناتج
    Hilary'nin kardeşi aşırı dozdan. Jeremy'nin kardeşi de daha doğmadan ölmüş. Open Subtitles تناولت شقيقة هيلاري جرعة زائدة ومات شقيق جيرمي قبل أن يولد
    Yerde aşırı doz uyuşturucu aldığı için yatan bir kız vardı. Open Subtitles وكانت هناك فتاة مستلقية على الأرض تلقت جرعة زائدة من المخدرات
    20 yıl önce bir motel odasında aşırı dozdan ölmüş. Open Subtitles توفيت بجرعة زائدة في . غرفة نُزُلٍ قبل عشرين سنة
    Birincil tedavi protokolü beynin tabanına aşırı derecede acı veren iğneleri içeriyor. Open Subtitles إجراء المعالجة الأول يتضمن حقن مؤلمة جداً في قاعدة الدماغ اتعرف ماذا؟
    Bu ölçümler, alan içerisindeki zamanın aşırı derecede yavaş olduğunu söylüyor. Open Subtitles هذه القراءاتِ تُشيرُ إلى أن الوقتِ ضمن هذا الحقلِ بطَئُ جداً
    Teşekkürler, maskeli vigilante*. aşırı uğraş verdiğiniz bu şey, benim 80 centimi kurtardı. Open Subtitles شكراً يا رجل القصاص المقنع، جريمة القتل الحماسية جداً وفرت لي 80 سنتاً
    Ama derisi aşırı duyarlı. Bir şey takılmasını hiç hoş görmeyebilir. Open Subtitles ولكن جلدها حساس للغاية ولن تقبل باى شىء يقترب منها اطلاقا
    - Henüz erken; fakat aşırı doz kokain vakaları genelde ölümcül olmaz. Open Subtitles حسنٌ، لايمكننا معرفة ذلك الآن ولكنّ حالات الجرع الزائدة ليست بتلك الخطورة
    Vücudunun duyu ve sinir sistemlerinde bir aşırı yükleme oluştu... Open Subtitles لقد تعرض جسدك لتحميل زائد على مشاعرك و جهازك العصبى
    aşırı metamfetamin (*) kullanımı psikotik şiddet olaylarına yol açabilir. Open Subtitles سوء إستخدام ميتامفيتامين المفرط يُمْكِنُ أَنْ يُسبّبَ حوادثَ عَنيفةَ ذهانيةَ.
    Böyle yaparak aşırı kirliliği dengeliyor ve maliyetleri düşürüyorlar. TED ومن خلال القيام بذلك، فإنهم يعوّضون التلوث الزائد ويخفّضون التكاليف.
    Bu adamın aşırı radikal gruplardan birinin tek kişilik parçası olduğunu sanıyordum. Open Subtitles اعتقدت أنه من المفترض أن يكون رجل شديد التطرف منقسم عن مجموعة
    Sanırım bu sözlerimden aşırı korumacı bir abi olduğumu anladınız. Open Subtitles أظن هذا ما تحصل عليه لكونك أخ كبير مفرط الحماية
    Domuz gribi ilk ortaya çıktığında, ilk haberler aşırı bir tepkiye sebep olmuştu. TED عندما ظهرت انفلونزا الخنازير، الأخبار المبدئية أحدثت ردة فعل مبالغ بها.
    Bu şey aşırı yüklenmeden önce, yalnızca 1 veya 2 milisaniyemiz var. Open Subtitles أو وقت عندنا فقط جزء من الألف من الثانية قبل زيادة التحميل
    aşırı derece yok edici iyonik radyasyona rağmen bir şekilde varlıklarını sürdürmüşler. Open Subtitles تمكن بطريقة ما من الاستمرار رغم الأذى الشديد الذى تسببه الاشعاعات المؤينة.
    Memurlarda, birini öldürdükten sonra aşırı alkol kullanımına rastlamak son derece normal. Open Subtitles الإفراط في شرب الكحوليات شائع بين ضباط الشرطة بعد إرداء شخص ما
    O da aşırı tepki veriyor olabilir ya da olmayabilir. Open Subtitles هي قد تكون أو لا تكون مبالغة في ردة فعلها.
    Birkaç yıl önce üretkenlik takıntım öyle kötü bir hal aldı ki beni aşırı korkutan bir tükenmişlik yaşadım. TED قبل عدة سنوات، وصل هوَسي بالإنتاجية إلى أقصاه، لدرجة أنني كنتُ أعاني من حالة من الاحتراق الوظيفي أخافتني بشدة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد