ويكيبيديا

    "acı çekiyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يتألم
        
    • تعاني
        
    • يعاني
        
    • تتألم
        
    • يعانى
        
    • في ألم
        
    • متألم
        
    • متألمة
        
    • يُعاني
        
    • معاناة
        
    • تعانى
        
    • تتألّم
        
    • عانى
        
    • تتعذب
        
    • يعانون
        
    Dostunun dediklerini duydum. Babası çok acı çekiyor olmalı. Open Subtitles سمعت كلام صديقك لا بد أن أباه يتألم للغاية
    Hey, çocuk acı çekiyor korkmuş durumda ve elini tutacak birine ihtiyacı var. Open Subtitles , انه يتألم و خائف و هي يحتاج لأحد يعرفه ليمسك يده
    Carolyn şimdiden acı çekiyor ve bu şekilde ölmek istemiyor. Open Subtitles كارولين تعاني سلفا و لا تريد ان تموت بهذه الطريقة
    Ben uzun süredir annemin bakıcılığını yapıyorum, o, birçok kronik durumdan dolayı acı çekiyor. TED الآن أقوم برعاية أمي منذ فترة طويلة التي تعاني من أمراض مزمنة عديدة
    Evet, hanımefendi. Seyirci: Amerikan halkı ülkemizde şu an acı çekiyor. TED سيدة: الشعب الأمريكي يعاني في بلادنا حاليًا.
    Sanırım, o kadar bencilce davrandım ki, senin hâlâ acı çekiyor olduğun aklıma bile gelmedi. Open Subtitles أعتقد بأنني كنت أنانية، لم أتوقف أبداً عن التفكير بأنك لازلت تتألم
    Radyasyon zehirlenmesinden ölüyor. Belli ki acı çekiyor. Open Subtitles إنه يحتضر بسبب الاعتلال الإشعاعي ومن الواضح أنه يتألم
    Hey, çocuk acı çekiyor korkmuş durumda ve elini tutacak birine ihtiyacı var. Open Subtitles , انه يتألم و خائف و هي يحتاج لأحد يعرفه ليمسك يده
    Bu zamanla alakalı bir şey ve çok acı çekiyor. Open Subtitles ولكنها مسألة وقت وهو يتألم بشدة كم لدينا من الوقت ؟
    İnsanlık acı çekiyor. Annemin doğayı normal sürecine döndürmesi gerekiyor. Open Subtitles البشرية تعاني أمي، أحتاج عودة الطبيعة بالمسار
    Ama bizim yaptıklarımız yüzünden şehrin insanları acı çekiyor. Open Subtitles ولكن ماتفعله يجعل الناس في هذه المدينة تعاني
    Yan etkilerinden biri de, kusmak. Ayrıca çok fazla acı çekiyor. Open Subtitles التقيأ نوع من الأثار الجانبية إنها تعاني كثيراً أيضا
    Empati, size bu insan sevinçli, bu insan acı çekiyor diyen duygusal ya da bilişsel yankılanmadır. TED التعاطف هو الصدى العاطفي أو الصدى الإدراكي الذي يخبرك، أن هذا الشخص مسرور أو أن هذا الشخص يعاني.
    Her geçen saniye 200 milyondan fazla kişi bu hastalıktan ızdırap ve acı çekiyor. TED فأكثر من 200 مليون شخص يعاني منها في كل لحظة
    Dostlar. Aramızdan birisi bugünlerde çok acı çekiyor. Open Subtitles أصدقائى، واحد بيننا يعاني من ألم عظيم اليوم
    Abi kız çok acı çekiyor. Galiba kolunu kırdın. Open Subtitles انها تتألم كثيراً يا رجل اعتقد انك كسرت ذراعها
    Dinle evlat, o acı çekiyor, ve sana bakıyor. Open Subtitles إستمع يا فتى، إنها تتألم وهي تعتمد عليك.
    Sanırım, o kadar bencilce davrandım ki, senin hâlâ acı çekiyor olduğun aklıma bile gelmedi. Open Subtitles أعتقد بأنني كنت أنانية، لم أتوقف أبداً عن التفكير بأنك لازلت تتألم
    Çok acı çekiyor mudur? Open Subtitles هل تعتقدين انه يعانى كثيرا من الالم , سيده مارتا ؟
    O da acı çekiyor, ama belli etmiyorsa başka tabii. Open Subtitles الا اذا كانت في ألم ايضاً لكنها لا تظهر ذلك
    Gerçekten o kadar acı çekiyor musun? Open Subtitles هل أنت متألم إلى هذا الحد حقاً؟
    acı çekiyor olmalısın. Birşeyler almalısın. Open Subtitles لابد أن تكوني متألمة يجب أن تتناولي شيء ما
    Biz lüks yemeğin keyfini çıkarırken, sokaktaki adam acı çekiyor. Open Subtitles في حين أننا تناول العشاء في ترف فالمواطن العادي يُعاني
    Kurşunlar uçuyor, asiler saldırıyor, insanlar acı çekiyor. Hiç seksi biri yoktu. Open Subtitles الرصاص يتطاير ، هجمات الثوار معاناة البشر
    Karım dirençli görünüyor ama doktor sorunlardan bahsettiğinden beri çok acı çekiyor. Open Subtitles زوجتي تبدو مرنة جدا، لكنّي أعرف هي تعانى منها منذ أن الطبيب أخبرنا عن التعقيدات.
    Çok acı çekiyor. Open Subtitles إنّها تتألّم كثيراً
    Düşünüyorum da 10 sene önce Choonchun'a gelmeseydim, bugün kimse benim yüzümden acı çekiyor olmazdı. Open Subtitles لقد فكرت فى شئ لو لم أذهب الى شونشان .لما عانى أحد الآن
    Buffy acı çekiyor. Hatta akıI sağIığının düzeltilmesi gerekiyor. Open Subtitles بافى " حقا تتعذب الآن فى الحقيقة هى فى مشكلة عويصة الآن
    Sahip olduğumuz tüm bu güce rağmen, neden insanlar bu kadar acı çekiyor? TED مع كل القدرة التي في متناول أيدينا، لماذا لا يزال البشر يعانون بشدة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد