ويكيبيديا

    "ailelerinin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عائلات
        
    • العائلات
        
    • عائلتهم
        
    • والديهم
        
    • لعائلات
        
    • أبائهم
        
    • لعائلاتهم
        
    • آبائهم
        
    • عوائل
        
    • أسر
        
    • أهلهم
        
    • الأسر
        
    • عائلاتهم
        
    • ذويهم
        
    • العوائل
        
    Bu ajanların ailelerinin de aynı şekilde hissedeceğinden kuşku duyuyorum. Open Subtitles أشك في أن عائلات هؤلاء العُملاء سيشعرون بالأمر بنفس الطريقة
    Gelecek hafta falan, büyük suç ailelerinin New York bölgesinde buluşacaklar. Open Subtitles الاسبوع القادم اكبر رؤوس عائلات الجريمة في الولايات المتحدة سيلتقون في مكان ما في نطاق نيويورك
    Yahudi ailelerinin Slovakya'dan sınırdışı edilmeleri, 1942 Nisanı'nda başladı ve yedi ay sürdü. Open Subtitles بدأ إبعاد العائلات اليهودية من سلوفاكيا في إبريل 1942 وإستمر للشهور الـ7 التالية
    Onlara ailelerinin soyunu anlattı: Toprak Ana Tanrıçası Itibi Cahubaba, anneleriydi ve onlar doğduğunda ölmüştü. TED وكشف لهم نسب عائلتهم: كانت والدتهم إلهة الأرض إتيبي كهوبابا وتوفيت عندما ولدوا.
    Emma, Emma, biz gerçek dünyada yaşıyoruz, burada çocuklar ailelerinin hatalarının bedelini öder, ve görünen o ki ailesi artık her kimse onu topluma tanıtma gibi bir planları yokmuş. Open Subtitles إيما ، إيما ، ونحن نعيش في حقيقي العالم ، حيث يدفع الأطفال لجريمة والديهم ولم يبدو في مخططاتهم لتعريف هارييت للمجتمع
    Asker ailelerinin haberleşmesi için harika bir yol. Open Subtitles إنها وسيلة رائعة لعائلات العسكريين ليبقوا على إتصال
    Beni dinlemeleri gerek Onlara ailelerinin midelerini bulandırdığını söylemediniz mi? Open Subtitles - ألم تقولي لهم , أنهم سيصيبون أبائهم بالغثيان ؟
    Ne olmuş yani? Ben adamlarıma kendi ailelerinin refahını biraz artırsın diye destek oluyorum. Open Subtitles أنا أساعد رجالي في محاولة أخذ بعض التأمين لعائلاتهم
    Ayrıca, fare ailelerinin izini bulmak çok zordur. Open Subtitles كما أنه من الصعب جداً تعقُب عائلات الفئران
    Annem, ülkenin en köklü Sırp ailelerinin birinden geliyordu. Open Subtitles أمي كانت تنحدر من احدي اعرق عائلات صربيا
    Görevden atılacaksın adli soruşturma ailelerinin öfkesi. Open Subtitles عار على الزي الرسمي، محاكمة جنائية، غضب عائلات الضحايا،
    Görevden atılacaksın adli soruşturma ailelerinin öfkesi. Open Subtitles ،عار على الزي الرسمي ،محاكمة جنائية ،غضب عائلات الضحايا
    Ölenlerin ailelerinin bir tutanağı ya da tanıklığınızı görmeyi hak ettiğini düşünmüyor musunuz? Open Subtitles هل تعتقد أن افراد العائلات تستحق ان تمتلك نسخا أو ان ترى الشهادات؟
    Rahibe, Roma'nın altı Vesta bakiresinden birisiydi ve her biri, Roma'nın aristokrat ailelerinin çocuklarından seçilmişti. TED هذه الكاهنة هي واحدة من عذارى فيستال الستّ في روما، تُختار كل منهن بعناية كطفلاتٍ من أكثر العائلات أرستقراطية في روما.
    Bu geleceğin içine 1946 yılında atılmış bütün Amerikan, ailelerinin bu arabalara sahip olacağını beklediği gün. TED هذا قذفني في المستقبل منذ عام 1946 أنظر اليوم, جميع العائلات الاميركية لديهم منها.
    Şelaleri ve çimenli çayırları vardı, sonsuza kadar beslenecek yıldız yapraklar onların ve ailelerinin üzerinde yükseliyordu. Open Subtitles كان هناك شلالات وحقول أعشاب ونجوم شجر تكفى للتمتع الى الأبد والشروق يشرق عليهم مع عائلتهم
    Çocuklar, ailelerinin eğitimlerini önemsediklerini bilmeli. Open Subtitles الأطفال في حاجة الى معرفة أن والديهم يهتمون بتعليمهم
    Beni ilgilendiren tek şey onu yakalamak ve kurban ailelerinin içine bir nebze su serpmek. Open Subtitles همي الوحيد هو إمساكه و جلب نهاية لعائلات الضحايا
    Kimsenin ailelerinin ne düşündüğünü umursamadığını biliyorum. Open Subtitles أَعرفُ بأن لا أحدَ يَهتمُّ بالذي يعتقدهـ أبائهم
    Beni suçlu bulun ve bırakın bu adamlar evlerine ailelerinin yanına gitsinler. Open Subtitles اجعلوني مذنبا ودعوا هؤلاء الرجال يعودون لعائلاتهم
    Hem o, hem de Udo politik şartlar sebebi ile kendilerini ailelerinin ülkelerinde kısıtlanmış hissediyor, en anlamlı alışkanlıklarının ve bağlarının kurulduğu yerde yaşarken. TED كلاهما هو و أودو مقيدان بظروف سياسية خاصة بدول آبائهم. من العيش حيث توجد بعض من طقوسهم وعلاقاتهم التي تعني لهم الكثير.
    Öyleyse, Başkan suikasta kurban gidenlerin ailelerinin sizden nefret etmeleri kader midir? Open Subtitles حسناّ يا دولة الرئيس، هل هو من قبيل المصادفة أن عوائل ضحايا الإغتيال تكن لك الكراهية؟
    Tüm iyi dileklerimiz ve dualarımız onların sağ salim kurtarılmalarını bekleyen ailelerinin yanında yer almaktadır. Open Subtitles أفكارنا وصلواتنا إلى أسر هؤلاء الشباب الذين يتوقون بشدة لأي علامة على الحياة.
    Arastïrmalara göre ailelerinin iyi bir seks hayatï oldugunu düsünen çocuklar kendi seks hayatlarïnda daha basarïlï oluyorlar. Open Subtitles تظهر الأبحاث أن الأولاد اللذين يظنون أن أهلهم يعيشون حياة جنسية سليمة يقيمون كراشدين علاقات جنسية أفضل
    Kurban ailelerinin acılarını büyük bir içtenlikle paylaşıyorum. Open Subtitles أشعر بتعاطفٌ هائل تجاه جميع الأسر المعنية
    Eminim ki hepsi, ailelerinin yanında olmayı istiyordur. Benim gibi. Open Subtitles متأكّد من أنّهم يفضّلون التواجد في منازلهم مع عائلاتهم مثلي
    ailelerinin AIDS virüsünden etkilendiğinden dolayı yetim kalanlar, işte böyle çocuklar. TED ومعظم هؤلاء الاطفال .. يُتِموا بسبب اصابة ذويهم بفيروس الايدز
    Bu olaydan etkilenenlerin ailelerinin çektiği zorluk ve acılara ve bu durumu ciddiye almamız gerekmesine rağmen bunun hava yoluyla bulaşan bir hastalık olmadığını hatırlamakta fayda var. Open Subtitles "بغض النظر عن ألم ومشقة العوائل" "والأشخاص الذين قد تأثروا" "وبغض النظر على أن نتعامل مع الوضع بجدية مطلقة"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد