ويكيبيديا

    "akış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التدفق
        
    • تدفق
        
    • الجريان الدموي في
        
    akış sitomterisinde taşıyıcı dediğimiz bir araca sahip olmayı başardım; büyük, güçlü bir lazer, üstelik firmasından parayı geri alma garantisi de var, eğer gemide işe yaramazsa geri alacaklardı. TED لذا تمكنت من الحصول على ما نسميه جهازاً كبيراً لقياس التدفق الخلوي، وهو ليزر كبير وقوي مع ضمان استعادة الأموال من الشركة إذا لم يعمل على متن سفينة، سوف يعيدونه.
    Ancak bu kayıp buzul havzasından gelen akış oranı yeterince yüksekse telafi edilebilir. TED لكن هذه الخسارة يمكن أن يتغلب عليها إذا كان معدل التدفق من المياه الجوفية مرتفع كفايةً
    Anlatıcı: akış, kişinin kendini tamamen yaptığı şeye kaptırdığında ortaya çıkan zihinsel durumdur. TED صوت مذيع: التدفق هو الحالة النفسية للالظهور التي فيها يكون الشخص منهمك تماماً بما يفعله هو أو هي.
    Şükürler olsun ki, mevcut akış, başka bir deyişle, emisyonların atmosferden okyanusa ve aynı şekilde tam tersi yöne olan akışı aşağı yukarı dengelenmiş durumda. TED الحمد لله,المد ,از بعبارة اخرى, تدفق الانبعاثات من المحيط الى الغلاف الجوي وبالعكس اقل في الميزان
    Çözüm: özellikle mantık, strateji ve liderlik üzerine yoğunlaşan, idari eğitime kitlesel bir akış. TED الحل: تدفق كبير للتثقيف الإداري الذي يركز بشكل خاص على المنطق والاستراتيجية والقيادة.
    Hiç kapalı yer korkum olduğunu düşünmemiştim... ama terlemeye başladım ve tanktaki gerçek akış hızını bulamadım... ve dışarıda test ettiğimden daha farklı nefes alıyordum. Open Subtitles لكنني بدأت أتعرق ولم أستطع إيجاد مستوى التدفق في الوعاء وكنت أتنفس بشكل مختلف عما كنت أتنفس وأنا أختبره خارجاً
    Stil, akış ve güç ve en kritik dalga akımında ana manevralarda kontrol. Open Subtitles الأسلوب، التدفق و التحكم في المناورات الجذرية... التي هي أخطر جزء... في الموجة.
    akış hızı ve kabin büyüklüğüne dayanarak, propanın ölümcül hale gelmesi için iki saat geçmesi gerekir. Open Subtitles إستنادًا إلى نسبة التدفق وحجم الكابانا، سيستغرق حوالي ساعتين للبروبان ليصبح قاتلاً
    Nehir akıntıları, akış grafikleri, gelgit durumları falan. Open Subtitles تيارات المياه , مخططات التدفق أنماط الموج
    Bir borudaki akış oranı nasıl çapına bağlıdır? Open Subtitles كيف يعتمد معدل التدفق في الأنبوب على قطره؟
    Dengesiz bir basınç ya da akış ikisini de tehlikeye sokabilir. Open Subtitles أي أختلال بالتوازن في الضغط أو التدفق يمكن أن يشكل خطراً جسيماً على كل منهما
    Tamam, mikro akışkan kanaldaki elektro-ozmotik akış oranını sıfırlıyorum. Open Subtitles حسنا، أقوم بتصفير خارج معدل التدفق الكهربائي الخارجي الاسموزي في قناة ميكروفلويديك
    Doktor onu sandalyesine oturtuyor ve onun nefes verişindeki en yüksek akış oranını ölçüyor ya da basit bir ifadeyle bir nefeste dışarı atabildiği hava miktarını ölçüyor. TED ,و طلب منها الطبيب الجلوس و قام بقياس معدل ذروة التدفق الزفيري لديها ,و الذي يُعد في جوهره معدّل زفيرها أو كمية الهواء الذي تستطيع إخراجه في نفس واحد
    Elimizdeki kültürlerin genomlarını dizilimlemeyi başardık ama son zamanlarda, akış sitometrisini kullanarak bireysel hücreleri vahşi hayattan izole edebiliyor ve bireysel genomlarını dizilimleyebiliyoruz. Şu ana dek yüzlerce Proklorokokus dizilimi yaptık. TED وكنا قادرين على ترتيب الجينومات المتوفرة لدينا بالتسلسل، ومؤخرًا أيضًا، باستخدام قياس التدفق الخلوي، استطعنا عزل الخلايا الفردية من البرية وترتيب جينوماتها الفردية بشكل تسلسلي، والآن قمنا بترتيب تسلسلي لمئات البروكليروكوكس.
    Yani ele aldığımız soru - ve ben zamanımı aştım - günlük yaşamımızı nasıl daha ve daha fazla bu akış kanalına koyabileceğimiz. TED فالسؤال الذي نحاول الإجابة عليه -- قد تجاوزت وقتي بكثير -- هو كيف نضع مزيدًا من أحداث الحياة اليومية في قناة التدفق
    Sadece suyun akışıyla oluşabilecek dendritik (ağaç dallanmasına benzer/dallanan) bir akış şekli. TED نمط متفرع للصرف يمكن أن يتكون فقط بواسطة تدفق السوائل.
    "Tortuların akış hızıyla alakalı üç ana teori vardır." Open Subtitles هناك ثلاث نظريات أساسية عن معدل تدفق الرواسب
    "Tortuların akış hızıyla alakalı üç ana teori vardır." Open Subtitles توجد ثلاث نظريات أساسية عن معدل تدفق الرواسب
    Büyükbabam, bana enerjinin dengeli ve kusursuz bir akış içerisinde bir daireyi tamamladığını söylerdi. Open Subtitles علمنى جدى أن طاقة الحياة تدور بدائرة فى تدفق كامل, متوازن
    Bu dışarıya akış veren vana 2 saat kadar önce buldular. Open Subtitles هذه صمامات تدفق الأكسجين وجدوها قبل حوالي ساعتين
    Yalnızca köprü kurmamıza izin vermiyor. Aynı zamanda enerji akış oranını ayarlamamıza da izin verecektir. Open Subtitles فهي من المفترض أن لا تسمح لنا فقط بناء جسر بل عليها أن تساعدنا على ادارة تدفق الطاقة
    Hastanın dokularıyla kopyalanmış kanal arasındaki çekme direnci farkı anastomozda akış riskini arttırmıyor mu? Open Subtitles هل الفرق في المقاومة بين نسيج المريض والقناة الحيوية المطبوعة يزيد خطر مشاكل الجريان الدموي في المفاغرة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد