ويكيبيديا

    "akışı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تدفق
        
    • التدفق
        
    • مجرى
        
    • يتدفق
        
    • تتدفق
        
    • بتدفق
        
    • سيل
        
    • السيولة
        
    • التيار
        
    • سيولة
        
    • متدفق
        
    • تدفقات
        
    • وإعدادهم
        
    • وتدفق
        
    • تيار
        
    Şükürler olsun ki, mevcut akış, başka bir deyişle, emisyonların atmosferden okyanusa ve aynı şekilde tam tersi yöne olan akışı aşağı yukarı dengelenmiş durumda. TED الحمد لله,المد ,از بعبارة اخرى, تدفق الانبعاثات من المحيط الى الغلاف الجوي وبالعكس اقل في الميزان
    Bu veri akışı tüm kirliliğin bir haritasını çıkarmamızı sağlayacak, böylece herkes bunu görebilecek. TED سوف يمكننا تدفق البيانات الخاص به من رسم خريطة لهذا التلوث، بحيث يمكن للجميع رؤيته.
    2008'de yüzleştiğimiz problemlerden biri bilgi akışı eksiğiydi. TED في عام 2008، كانت إحدى المشاكل التي واجهتنا هي قلة تدفق المعلومات.
    Bir sahiplik ağındaki akışı hesaplamak istiyorsanız yapmanız gereken budur. TED إذا أردت أن تحسب التدفق في شبكة ملكية هذا ما يتوجب عليك فعله.
    Eğer yakında bazı artı para akışı göremezsek, Bu kredileri geri ödeyemeyeceğiz. Open Subtitles إذا لم نرى بعض التدفق النقدي الإيجابي في وقت قريب فسنحتاج إلى تلك القروض
    Bu da akışı bizim kontrol edemeyeceğimiz anlamına gelir. Open Subtitles نحن لَنْ نَكُونَ قادرون على السَيْطَرَة على مجرى العائدات.
    Bu su akışı, hayatımızdaki kan akışını taklit eder. TED يحاكي تدفق الماء هذا تدفق الدم في الحياة.
    Saatin yuvarlak yüzü zamanın doğrusal akışını takip edebildiği gibi ritmin akışı da bir dairede takip edilebilir. TED فكما وجهها المدور يمكنه تتبع مسار الزمن الخطي، فإنه يمكن تتبع تدفق الإيقاع في دائرة.
    Kalp kaslarına kan akışı durur ve birkaç dakika sonra oksijensiz kalan hücreler ölmeye başlar. TED يتوقف تدفق الدم إلى العضلة القلبية وتبدأ الخلايا المتعطشة للأوكسجين بالموت خلال دقائق معدودة.
    Yüzdeki kan akışı değişikliklerine bakmak suretiyle bir insanın saklı duygularını öğrenebiliriz. TED بالنظر إلى تغييرات تدفق دم الوجه يمكننا كشف مشاعر الناس المخفية.
    Maalesef, duygulardan kaynaklanan bu kan akışı değişimleri, çıplak gözle görülemeyecek kadar hafif. TED للأسف، مثل هذه التغييرات في تدفق دم الوجه المتعلقة بالأحاسيس هي رقيقة جداً ويصعب كشفها بعيوننا المجردة.
    İnsanlar yalan söylerken, yanaklardaki kan akışı azalır ve burundaki kan akışı artar. TED عندما يكذبُ الناس، ينخفض تدفق دم الوجه في الخدين، ويزداد تدفق دم الوجه في الأنف.
    Madde üç: Gelişmiş dünyadan gelişmekte olan dünyaya en büyük sermaye akışı kurumsal yatırım değildir ve hatta yabancı yardım bile değildir. TED رقم ثلاثة: أكبر تدفق للأموال من الدول المتقدمة للدول النامية ليس استثماراً للشركات، كما أنه ليس بمعونة أجنبية حتى.
    "Chi"nin verimsiz akışı gerginliğe sebep olur. Open Subtitles التدفق الغير كامل للحيوية هو سبب رئيسي للتصلب
    Tamam, şimdi, havayı dikkate alıyorum, rüzgarı dikkate alıyorum, yapısal mimari, nüfus yoğunluğu, trafik akışı, ve aklında bulunsun, bunlar sabit değerler, Open Subtitles ..جيد ، لنأخذ في الاعتبار الآن الطقس ..وكذلك فهناك الرياح ..و طبيعة البنايات ، الكثافة السكانية ، التدفق المروري
    MS'te kan damarları daha reaktiftir, yani kan akışı oldukça hızlıdır. Open Subtitles بحالة تصلب الأنسجة تكون الشرايين أكثر استجابة فتزيد سرعة التدفق
    Eldeki kan akışı, el kesildiği sırada kalbin hâlâ atmakta... Open Subtitles لا أعرف، ماذا أرى؟ مجرى الدم في اليد يفترض أن القلبّ كان لا يزال نابضاً
    Zamanın akışı, her saniye değişir. Senin sıcak küçük dünyanın tarihi yeniden yazılabilir. Open Subtitles الزمن يتدفق باستمرار ويمكن لعالمكم أن يتغير فى أى وقت
    Ve tüm bu satırlar içinde yapılanmamış bir dil akışı var. TED وبطبيعة الحال ، من خلال كل من هذه الخطوط تتدفق لغة غير منظمة.
    Bu yöntemin en büyük avantajı, sürekli görüntü akışı oluşturması, TED الأفضلية العظمى التي يملكها هذا الأُسلوب هي الاستمرارية بتدفق الصور.
    Bu sürecin sonunda hızlandırılmış bir elektron kümesi akışı oluşur ve bu da çok büyük bir manyetik güç yaratır. Open Subtitles يقوم بإطلاق سيل من الإلكترونات عالية السرعة مما يخلق قوة مغنطيسية كبيرة
    Anlaşılan sadece grev yüzünden biraz nakit akışı sorunu var. Open Subtitles يبدو أنه يعاني فقط من مشكل في السيولة بسبب الإضراب
    Muhteşem mekanizmamıza rağmen motor iletilerin bu devamlı akışı olmasaydı çöker giderdik tıpkı bir tutam brokoli gibi. Open Subtitles بالرغم من روعتنا الميكانيكية إذا توقف هذا التيار المستمر من النبضات العصبية فسوف ننهار
    Seçim günü için sokaklara nakit akışı sağlamak istiyor. Open Subtitles يريد أن يوفّر سيولة مالية ليوم الإنتخابات
    Günde 24 saat aralıksız içerik akışı istiyorum. Open Subtitles أريد سيل متدفق من المحتويات على مدار 24 ساعة في اليوم
    Vasiyi değiştirme alternatif bulma, öncelik verme nakit akışı planı çıkart ve bunların hepsinin de deneyimli bir mutemetin denetlemesi mi? Open Subtitles إستبدال الأمناء وجود بديل، والترتيب من حيث الأولوية خلق تدفقات للنقد
    Bu yüzden, onlar devlet düşmanlarıdır ve kan akışı için yakalanıp işlenecekler. Open Subtitles لذا , فهم أعداءٌ للدولة وسيتم القبض عليهم وإعدادهم للتزويد بالدماء
    Barış sağlanacak ve kokain akışı durdurulacaktır. Open Subtitles السّلام سيعود وتدفق الكوكائين سيتوقف
    Hatta bir de insanları Louisiana ve Texas'tan California'ya taşıyan Batı Kıyısı akışı vardı. TED كما كان هناك تيار الساحل الغربي، والذي حمل أشخاصًا من لويزيانا وتكساس إلى كاليفورنيا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد