ويكيبيديا

    "alışılmadık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غير عادي
        
    • معتاد
        
    • عادية
        
    • غير اعتيادي
        
    • غريباً
        
    • غير تقليدي
        
    • مألوف
        
    • إعتيادي
        
    • مألوفة
        
    • إعتيادية
        
    • عاديّة
        
    • غير معتادة
        
    • غير تقليدية
        
    • غير طبيعي
        
    • المألوف
        
    Newell'in, Subay yeterlilik ve NATOPS kayıtlarına alışılmadık birşey var mıydı? Open Subtitles هل من شيء غير عادي في سجلات مؤهلاته أو ستراته الخاصه؟
    Ve çok yağmur yağmaması, yılın bu zamanı için oldukça alışılmadık bir şey. Open Subtitles ولا توجد الكثير من الأمطار كما هو معتاد في هذا الوقت من السنة
    Yani bu bir halk kütüphanesi olarak alışılmadık bir bina. açıkçası. TED ولذلك فهي فرصة غير عادية لبناء مكتبة عامة على نحو جلى
    Fakat aynı zamanda alışılmadık bir şeyle de ilgiliydi, bu da tiyatro topluluğunun sahne aldığı bu küçük ve berbat binaydı. TED ولكنه يتعلق أيضا بشيء غير اعتيادي هذا البناء الصغير الرهيب الذي اعتادوا أن يقدموا عروضهم فيه.
    Üstüne atlamak benim için pek alışılmadık bu şevdi. Open Subtitles القفز عليك بهذه الطريقة كان أمراً غريباً
    Bunun alışılmadık bir şey olduğunu biliyorum ama dergide büyük bir talihsizlik oldu. Open Subtitles انا اعلم بان هذا غير تقليدي ولكن توجد هناك مشكلة كبيرة
    1970'li yılların Ankara'sında bu alışılmadık bir durumdu. TED وفي أوائل السبعينيات, في أنقرة, كان هذ وضع غير مألوف.
    Beni bu şekilde buraya getirmen, zalim ve alışılmadık bir ceza. Open Subtitles ،إنه عقابٌ قاسٍ وغير إعتيادي . بأن تعيدني هنا بهذا الشكل
    Ne kadar incesiniz, Bayan Woodhouse, ama çok alışılmadık bir şey oldu. Open Subtitles ياله من لطف انسة وود هاوس لكن شيء غير عادي قد حصل
    11 Mart'tan önce, yılın sonlarına doğru gökyüzü alışılmadık şekilde temize dönmeye başlamıştı ve bir şeyler döndüğünü anladım. Open Subtitles إلى انتهاء السنة قبل 11 مارس السماء بدأت تصبح صافية بشكل غير عادي هندها علمت أن هنالك خطأ ما
    Ameliyat esnasında bir şey duydun mu, alışılmadık bir şey? Open Subtitles أثناء الجراحة ، هل سمعت أي شئ غير عادي ؟
    Bunun çok alışılmadık bir durum olduğunu söylemek zorundayım, Bay Mike Chang Sr. Open Subtitles يجب أن أقول سيد مايك تشانغ الكبير بأن هذا غير معتاد عليه نهائيا
    Sanırım sizin yaşınızda birinin evlenmesi henüz alışılmadık bir durum. Open Subtitles أعتقد أنه شئ غير معتاد أن تتزوج من هى فى عمرك
    Burası birim yedi. Hala rapor edilecek alışılmadık bir şey yok. Open Subtitles . هذه الوحدة السابعة مازلنا لا نلاحظ أي شيء غير معتاد للإبلاغ عنه
    Bu nedenle aynı zamanda bir taşıyıcı. Şu alışılmadık gen. öyle değil mi? Open Subtitles ومن ثم, وقال انه هو أيضا الناقل هذا الجين غير عادية, أليس كذلك؟
    Bu özellikle yakın bir etkileşim veya alışılmadık bir uzaklık değil. TED الآن هذه ليست مسافة شديدة القرب أو غير عادية.
    Şurada Federasyon gemileri alışılmadık bir yoğunlukta, R4. Open Subtitles ثمة تمركز غير اعتيادي لسفن الاتحاد هناك يا آر4
    Sana alışılmadık gelebilir; ancak benim ülkemde bir taşıt, hareket halindeki bir silah anlamına gelir. Open Subtitles قد يبدوا لك غريباً لكن في بلدي الشاحنة مجرد سلاح فوق عجلات
    alışılmadık derecede yakışıklı bir adam, yalnız dizüstünde kendisini fakirlikten kurtarıp kendi evine çıkaracak olan bu yazın gözde filmini yazıyordu. Open Subtitles شخص وسيم بشكل غير تقليدي, يعمل على الكمبيوتر المحمول, يكتب القصة التي ستنقله من الفقر وتضعه في منزله الخاص.
    Bu bir kayıp şahıs formu. Kayıt oldukça alışılmadık. Open Subtitles هذه استمارة بلاغ عن شخص مفقود والاسم غير مألوف تماما
    -Ve oldukça alışılmadık bir şey- bir erkeğin bir kadın tarafından küçük düşürülmesi. Open Subtitles وانه شيء غير إعتيادي بالأعمل الفنية ان ترى رجل مُرَوّض من قبل إمرأة
    Bu aile hayatı alışılmadık görünebilir ama yavrular ancak bir arada büyüyebilir. Open Subtitles الحياة العائلية قد تكون غير مألوفة ولكن التماسيح تنمو في رفقة بعضها
    Oh az kalsın unutuyordum, yaptığım teste göre bu parfümde alışılmadık sonuçlara rastladık. Open Subtitles قبل أن أنسى لقد تلقينا نتائج غير إعتيادية بخصوص منتج العطر الذي أقُوم بإختباره
    Geçen hafta içi hastaneye, alışılmadık bulgularla gelmiş bir hasta olabilir. Open Subtitles أي مريض ظهر عليه في الأسبوع الماضي أعراض غير عاديّة
    alışılmadık, ama kısa ve özlü bir duaydı bence. Open Subtitles إنها غير معتادة قليلاً، ولكنها في صميم الأمر، على ما أعتقد
    Bugün, biraz alışılmadık yollarla öykü koleksiyonu yapmaktan bahsedeceğim. TED إذا سوف أتحدث اليوم عن جمع القصص بطرق غير تقليدية.
    Olağandışı herhangi bir şey yaptığını hatırlıyor musun? alışılmadık bir şey? Open Subtitles هل بوسعك تذكر أي شيء غير طبيعي أو تغير في عمله؟
    Tarif edemiyorum... parlayan bir ışık, duman veya başka bir şey... tümseğin orada alışılmadık bir şeyler... olduğunu hissetmeme yol açtı. Open Subtitles أنا غير قادر تماما على وصفها ومضة من الضوء أو الدخان أو شيء مما أشعرنى بأن شيئا ما خارج عن المألوف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد