Biliyorsun ki, oldukça hastasın ve bu hikayeyi oldukça ciddiye alıyorsun. | Open Subtitles | تعلم أنك مريض جدا و أنت تأخذ هذه القصه بجديه شديده |
Bu öğleden sonra ödülümü aldım, ese, ve şimdi sen kendininkini alıyorsun. | Open Subtitles | في هذا الزوال أخذت جائزتي يا صاح, و الآن أنت تأخذ جائزتك |
Sıradan bir çarşaf alıyorsun ve bu şekilde omuzlarından doluyorsun... | Open Subtitles | تأخذين ملائة سرير عادية ، وتلفيها بهذه الطريقة |
Bekle bir dakika, yani burada 5 sent alıyorsun orada 10 sent mi? | Open Subtitles | انتظر , هل هذا يعني أنك تحصل على خمسة سينتات هنا وعشرة هناك |
Biri için büyük salata satın alıyorsun, bunu onların bilmesi güzel olurdu. | Open Subtitles | عندما تشتري سلطة كبيرة إلى شخص ما فمن اللطيف أن يعرف ذلك. |
Bekle. Bütün paramı alıyorsun ama sadece birazını mı borçlanıyorsun? | Open Subtitles | مهلاً، هل سوف تأخذ جميع نقودي، لكنك تستعير جزء منها؟ |
Bekle. Bütün paramı alıyorsun ama sadece birazını mı borçlanıyorsun? | Open Subtitles | مهلاً، هل سوف تأخذ جميع نقودي، لكنك تستعير جزء منها؟ |
Çok ağır yan etkileri var. Günde kaç tane alıyorsun? | Open Subtitles | لديه الكثير من التأثيرات الجانبية كم حبة تأخذ في اليوم؟ |
Önce beni hapse attırıyorsun, sonra da çocuklarımı elimden alıyorsun. | Open Subtitles | أوّلاً، تزجّ بي في السجن، ومِن ثمّ تأخذ أطفالي منّي. |
- Çünkü kocamı elimden alıyorsun... hayatımı, varlığımın özünü, seni gerizekalı! | Open Subtitles | -لأنك تأخذين زوجى و حياتى و جوهر وجودى أيتها الحمقاء الغبية |
Baban hakkında çok şeyler söyledi. Bale dersleri mi alıyorsun? | Open Subtitles | لقد أخبرني والدك بالكثير عنكِ، هل تأخذين دروساً بالباليه؟ |
Korkarım ki bir puan kaybettin o tam olarak bir puan alıyorsun. | Open Subtitles | ,فانا أخشى بأنك ستخسر نقاط على ذلك لذا تحصل على نقطه واحده |
Rakamlar yükseliyor. Daha çok para alıyorsun, çünkü kendi ticaretin de gelişiyor. Ama bu aynı zamanda dünyadaki her ülkenin çıktılarını da tırmandırıyor. | TED | تحصل على أموال أكثر لأن شروطك التجارية قد تحسنت، لكن ذلك أيضاً يقود إلى إرتفاع الإنتاج عبر كل المجالات. |
Sadece 6 numara var ve sen her haftada aynı bileti mi alıyorsun? | Open Subtitles | إنها 6 أرقام فحسب . أنت تشتري بطاقة واحدة فحسب في الأسبوع ؟ |
Yasaya karşı gelip içki alıyorsun çünkü sonucunda bir kıza takacaksın. | Open Subtitles | لماذا تشتري الكحول بشكلٍ غير قانوني؟ لأنكَ ستمارسُ الجنس مقابل ذلك |
Kızını alıyorsun ve sizi öldürmeden önce buradan gidiyorsunuz, tamam mı? | Open Subtitles | أنت ستأخذ ابنتك وأنت ستغادر قبل أن أبدا بسفك الدماء، حسنا؟ |
Bunun için para alıyorsun değil mi? | Open Subtitles | وأنت ستحصل على مكافئتك مقابل ذلك, صحيح ؟ |
O şeyi 6 ayda bir alıyorsun,değil mi ? | Open Subtitles | أعني أنتِ تشترين هذا الشئ بالجملة مرة كل نصف عام، صحيح؟ |
Kötü teklifler alıyorsun çünkü yanlış yemle balık tutmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لا أنتِ تحصلين علي صيد هزيل لأنكِ تصطادين بطٌعم خاطىء |
Son zamanlarda basında sıkça yer alıyorsun. | Open Subtitles | إذن لقد كنت تتلقى الكثير من الإهتمام في الصحافة مؤخرا |
İnanamıyorum sen bunun için para alıyorsun, bense sadece arkadaşıyım. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع تصديقك أنتِ تتلقين أجر من أجل هذا |
Hapları satış fiyatının çok altına alıyorsun ve satıcılara tanesini 6 pounddan kakalıyorsun. | Open Subtitles | تقوم بشراء الحبوب بجزء من سعر البيع وتبيعهم للتجار بقيمة 6 جنيه للواحدة |
Yine uyuşturucu mu alıyorsun? | Open Subtitles | انت مجنون سرعة تتعاطى الميثامفيتامين ثانية |
Demek bir şey değişmemiş, ha? Ben veriyorum, sen hep alıyor ve alıyorsun. | Open Subtitles | . ها لذلك مامن شىء تغير . انا اعطى وانت تاخذ وتاخذ وتاخذ |
Yani şimdi talimatları Faye Faulkner'nın istediklerine göre alıyorsun? | Open Subtitles | إذا، الآن عليك أن تأخذي أوامرك من أشخاص مثل فاي فولكنر؟ |
Yeni koltuğu neden alıyorsun bilmiyorum Ford. | Open Subtitles | انا لا أعرف لماذا انت ستشتري مقعد جديد ، فورد |