Bilin bakalım dev uzay lazeri projesinde çalışmak için güvenlik onayını kim alamadı? | Open Subtitles | خمّنوا من لم يحصل على تصريح أمنيّ للعمل على الليزر العملاق الفضائي ؟ |
Çantamı didik didik aradım. Bahşiş alamadı. | Open Subtitles | لقد كنت أبحث في حقيبتي لم يحصل على بقشيش. |
Piyanonun akordu için birini buldu ama yeni bir piyano alamadı. | TED | الأن وجدت ڤيرا شخصا لإصلاح للبيانو ولكنها لم تحصل على بيانو جديد. |
Sadece bu da değil, nefes de alamadı ve oksijeni absorbe edemedi. | Open Subtitles | ليس الأمر فقط أنه لم يستطع التنفس إنه لم يستطع امتصاص الأوكسجين أيضاً |
İlacını zamanında alamadı ve onu bulan bendim. | Open Subtitles | انها لم تكن تاخذ الدواء في وقته... . وانا من وجدتها. |
O sopanı alamadı, fakat ben aldım. | Open Subtitles | هي لم تجلب لك العصا , بل أنا فعلت |
Bir şeyi yok. Uykusunu alamadı, o kadar. | Open Subtitles | إنـه بخير هو فقط لم يحصل على غفوته |
Şey, belki de katilimiz, bu turun biletlerini alamadı. | Open Subtitles | ربما أن قاتلنا لم يحصل على تذكرة ركوب |
- Korsak binlerce çözdü ama, terfi alamadı. | Open Subtitles | كورساك حل الآلاف لكنه لم يحصل على ترقية |
Halbuki şirketten de hiç para alamadı. | Open Subtitles | لكنه لم يحصل على أي مال خارج الشركة |
Öküzü alamadı. | Open Subtitles | إنه لم يحصل على هذا الثور |
En azından parayı alamadı. | Open Subtitles | علـى الأقل لم يحصل على المـال |
Kardeşim işi alamadı ama kocayı kaptı. | Open Subtitles | وقالت انها لم تحصل على وظيفة ولكن حصلت له. |
Belki de annesi o öldüğü için künyeyi hiç alamadı. | Open Subtitles | يثبت أنه وجدها، و ربما الأم لم تحصل على ابنتها أبداً لأنه مات |
Zavallı almaya geldiği şeyi alamadı, değil mi? | Open Subtitles | المسكينة لم تحصل على ما جأت من أجله ، صحيح ؟ |
Mikrofon yastık konuşmasının son 20 dakikasını alamadı. | Open Subtitles | ولكن المايك لم يستطع إلتقاط العشرون دقيقة من الحديث بعد الجنس |
Sabıkası olduğu için bankadan alamadı. | Open Subtitles | لم يستطع الذهاب إلى مصرف، بسبب سجلّه الجنائي. |
Annem ocaktaki kaçaktan şikâyet ediyordu ama babam burnundaki durum yüzünden gaz kokusunu alamadı. | Open Subtitles | كانت والدتي تشتكي من تسرب في الفرن ولكن، والدي لديه مشكلة في أنفهِ لذا لم يستطع أن يشُم رائحة الغاز |
İlacını zamanında alamadı ve onu bulan bendim. | Open Subtitles | انها لم تكن تاخذ الدواء في وقته... . وانا من وجدتها. |
O sopanı alamadı, fakat ben aldım. | Open Subtitles | هي لم تجلب لك العصا , بل أنا فعلت |
Ve aynen Norton'un dediği gibi Andy hiç cevap alamadı. | Open Subtitles | و كما قال نورتون أندى لم يتلقى اجابات |