ويكيبيديا

    "alice" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • آليس
        
    • اليس
        
    • ألس
        
    • ألِس
        
    • أليس
        
    • اَليس
        
    • واليس
        
    • آلس
        
    • إليس
        
    • وأليس
        
    Alice Ancelin'i boşver, iki yıl oldu bugün süresi doldu. Open Subtitles انسي امر آليس انسلان، لقد مضت سنتان مع انتهاء اليوم
    Görüyorsun Alice, koştum, koştum ve koştum, ve yolda unutmadığım bir planım vardı. Open Subtitles كما ترين آليس لقد ركضت طويلا كانت لدي خطة ولم انسها برغم المسافة
    Valera'nın yumruğu, kusursuz Jeanne, harika Alice, kısacası, yapamadıklarımın sebepleri, yapmak zorunda olduğumdu. Open Subtitles قبضة فاليرا جين النقية آليس الرائعة باختصار، كل الاسباب التي منعتني من فعل ما كان يجب ان افعله
    Alice Alquist bana bunu yıllar önce Covent Garden'da vermişti. Open Subtitles لقد أعطتها اليس اليكويست منذ سنوات مضت فى حديقة كوفينت
    Eğer o yarak Clark, Alice Cooper'la anlaşma imzalarsa kendimi öldürürüm. Open Subtitles اذا هذا الاحمق الصغير وقع مع اليس كوبر سوف اقتل نفسي
    Alice, eğer senden taşınmanı isteseydim oyunu bırakır mıydın? Open Subtitles ألس,إذا طلبت منك الذهاب من بيتي هل تتركين المسرحية؟
    Anneme Alice'in uyuyabileceği bir yer gösterir misin Frasier? Open Subtitles يُمْكِنُ أَنْ تُشوّفَ أمَّي أين ألِس يُمْكِنُ أَنْ تَنهي غفوتَها؟
    İşte, bu neyle başlamamız gerektiğiyle ilgili sevgili Alice'im, Open Subtitles ها انت ذا هذا ماكان يجب أن نبتدأ به، يا عزيزي آليس
    "Umarım merdiveni itip düşürmem ders olmuştur" diye düşündü Alice. Open Subtitles "آمل ألا أكون قد نسيت كيف أركل" قالت آليس لنفسها
    Belki de yanlış yoldayız. Belki Alice ona bulaştırmıştır. Open Subtitles ربما تحقيقا في المسار الخطأ لعل آليس نقلت إليه العدوى
    Onlara göre Alice önemsiz miktarda para verecek akıI veya önemli birşey için. Open Subtitles أظن آليس لديها أصداف جوز الهند بدلاً من دماغها
    Tamam, Alice. Hemen şimdi kahrolası kapıyı aç. Kahrolası kapıyı aç, hemen şimdi! Open Subtitles حسناً " آليس " افتحي الباب اللعين الآن "آليس " افتحي الباب حالاً
    Eğer Alice aranızdaki aşk ile ümitsizce sana gelseydi ve senden kurtulabilmek için seni istediğini söyleseydi sen de yapardın. Open Subtitles ... إذا جائت آليس إليك، يائسة ... و كل هذا الحب مازال بينكم ... و قالت إنها بحاجه إليك لتريدها
    Çıktı geldi, Alice ile birlikte yolculuk için çokça yiyecek hazırladılar. TED لذا جاءت، هي و اليس وضعوا كمية طعام كبيرة للرحلة.
    Alice Alquist'i tanırdım. Open Subtitles لقد قابلت اليس الكويست ذات مرة لقد دُعيت لسماعها
    Alice Alquist'in yeğeni. Buraya çocukken gelirdi. Open Subtitles انها ابنة اخت اليس اليكويست لقد اعتادت على الحضور هنا وهى طفلة
    Alice Alquist'in kardeşi hakkında araştırmalar yapıyordum. Open Subtitles لقد كنت اقوم بتحريات عن اخت اليس اليكويست
    Alice Monroe, kızkardeşim Amy'nin Cornell'den arkadaşı, Brezilya zamanından. Open Subtitles ألس مونرو، صديق أختي أيمي من كورنيل، عاد من البرازيل
    Seni geri kazanmak,yeniden bütün haline getirmek için her kaynağa başvururum seni Alice'ye yeniden kavuşturmak için. Open Subtitles سوف أحول كل مصدر عندنا إلى إستعادتك إلى جعلك كل ثانية تجتمع ثانيه مع ألس أقسم
    Pazar günü Alice'in ilk doğum gününü kutlayacağız. Open Subtitles بالطبع، حفلة عيد الميلاد ألِس الأولى هذا الأحدِ،
    Alice elbisesine kusunca elbisesini kuru temizlemeye verdim. Open Subtitles بصاق ألِس فوق على لباسِها لذا أنا كان يجب أن يُنظّفَ لها.
    Alice tarafından seçilen o zor problem ise, kanserli çocuk vakalarının artışı oldu. TED المشكلة الصعبة التي اختارتها أليس كانت ارتفاع معدلات الإصابة بالسرطان في مرحلة الطفولة.
    "Şimdiye dek, Alice, labirentin gizemi hakkında bir şeyler öğrenmişsindir. Open Subtitles بحلول الاَن " اَليس " ستكونين علي علم بلغز التاريخ
    Alice Watts ile birlikte hep senin maçlarını seyrederdik. Open Subtitles انا واليس واتس أعتادنا على مشاهدتك وانت تلعب طوال الوقت
    Alice Fabian, halk müziğinin bir başka güçlü temsilcisi, tanışmalarından birkaç sene önce 1962'de önemli başarılara imza atmıştı. Open Subtitles آلس فابيان كانت شخصية معروفة بالنهضة الشعبية أكتسبت نجاحات عالميّة
    Onları Bon Temps'e sen getirmedin tıpkı o kızın da Saint Alice'e getirmediği gibi. Open Subtitles أنتِ لم تحضريهم إلى "بون تيمب" مثلما لم تحضرهم تلك الفتاة إلى "سانت إليس"
    Nihayetinde, Alice ve ben iki iyi arkadaş olarak ayrıldık. Open Subtitles في نهاية المطاف , انا وأليس بيننا علاقة صداقة جيدة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد