ويكيبيديا

    "alkışlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تصفيق
        
    • التصفيق
        
    • ضحك
        
    • تَصفيق
        
    • هتاف
        
    • يصفق
        
    • لنصفق ل
        
    • صفقوا
        
    • بيج ابز
        
    • الهتاف
        
    • بالزحام
        
    • ارفعوا أياديكم
        
    • يهتفون
        
    • يصفقون
        
    • جزيلا
        
    (Alkışlar) EMC: Büyük Verileri Dünya Çapında Tüm Organizasyonlar için Büyük Fırsatlara Dönüştürüyor. TED تصفيق إي إم سي : تحويل البيانات الكبيرة إلى فرصة كبيرة للمنظمات في جميع أنحاء العالم.
    (Alkışlar) Juna Cohen: Peki söyle Morgan, şeffaflık adına soruyorum şu $7,100'a ne oldu? TED تصفيق يونيو كوهين: وهكذا، مورغان، باسم الشفافية، حصلت على 7100 دولار
    (Alkışlar) Bill Gates: Peki Bruce, sence en zorlu bölgeler neresi olacak? TED تصفيق بيل غيتس: حسنا بروس، بإعتقادك ، ما هي الأماكن الأكثر تحديا لمشروعكم ؟
    (Kahkahalar) (Alkışlar) Irkınız doğanın umrunda değil. Irk denen şey zaten insan yapısı. TED ضحك تصفيق ترى، الطبيعة لا تهتم عن عرقك هذا من صنع الإنسان.
    (Alkışlar) Hiç yok olmayacak ırk hangisi, biliyor musunuz: İnsan ırkı. TED تصفيق سوف أخبرك ما السباق الذى ليس على وشك الموت: هو سباق الإنسانية
    Şimdi -- (Alkışlar) Bu büyük bir iş ama alt edilemeyecek canavarlar olduğunu düşünmüyorum. TED الان تصفيق هذه مهمة كبيرة، من المفهوم، لكنني لا أصدق اى نوع من الوحش الذي لا يهزم
    Teşekkür ederim. (Alkışlar) Chris Anderson: Bir soru sormak istiyorum. TED شكرا لكم.. تصفيق كريس اندرسون : عندي سؤال
    Mekanik kahkaha, mekanik Alkışlar, nereye varıyoruz böyle? Open Subtitles ضحك و تصفيق ميكانيكى ما الذى سوف نصل إليه ؟
    Burda üzerinde düşünülmeye değer küçük bir -- (Alkışlar) -- fark var. TED هناك فرق صغير هناك الذي يستحق فقط -- (تصفيق) -- فكروا بها.
    (Alkışlar) Eee, Luke, dün akşamdan beri Tony'yi en son ne zaman gördün? TED (تصفيق) إذاً لوك، قبل ليلة أمس، متى كانت آخر مرة رأيت فيها توني؟
    (Alkışlar) JE: Tony, bu ameliyatlardan yüzlerce yaptı değil mi? TED (تصفيق) خوان: وهل قام توني بإجراء المئات من هذه العمليات؟
    (Alkışlar) ♪ (Alkışlar) Sunucu: Arkadaşlar, Claron McFadden ile tanışmış oldunuz. TED (تصفيق) (غناء) (تصفيق) المضيف : اصدقائي لقد قابلتم للتو كلارون مكفادين
    (Alkışlar) Geçenlerde gördüğüm bir manşet aklıma geldi: ''Eğitim: Büyük ayrım.'' TED (تصفيق) هذا يستدعي عنوانا رئيسيا رأيته مؤخراً " التعليم: الفارق الأعظم"
    (Alkışlar) (Alkışların sonu) Yarışma sürem 14 saat 39 dakikaydı. TED (تصفيق) (انتهاء التصفيق) وكان توقيتي النهائي 14 ساعة و39 دقيقة.
    Hiçbir şey yok. (Alkışlar) Amerika'da şirketlerin günümüzde erişmeye çalıştıkları para sıkıntısı olan okullara gittik. TED تصفيق وذهبنا إلى المناطق التعليمية حيث الشركات الآن هي طريقهم في المدارس التي تعاني من الضيق المالي في جميع أنحاء أمريكا.
    (Alkışlar) "The Sun Times beni Cannes Film Festivali'ne Porteram Telebubble adında ve bavul büyüklüğündeki taşınabilir bir bilgisayarla göndermişti. TED (تصفيق) لقد ارسلتني الصحيفة حينها الى مهرجان كان للأفلام مع كمبيوتر محمول بحجم حقيبة سفر يدعى " بورترام تيليببل "
    İnsanlar--" (Alkışlar) "İnsanlar yüksek sesle konuşuyor--" Çok özür dilerim. TED الناس .. (تصفيق) الناس تتحدث بصوت مرتفع .. انا اعتذر
    (Alkışlar) Teşekkürlerimizi kabul edin. TED تصفيق الجمهور احتراماتي. احتراماتي.
    (Kahkahalar) (Alkışlar) Hayatımın tümünü harcayabilirim bu tür projelere diye hissediyorum. TED (ضحك) (تصفيق) فكرت أني قد أقضي حياتي كلها في مشروع كهذا
    (Kahkaha) (Alkışlar) Bir sanatçıyı ele aldığımızda, Queen B, parantez içinde Beyoncé- (Kahkaha) Beyoncé'nin müziğinde Afrika etkileri var. TED (ضحك) (تصفيق) عندما ننظر إلى فنان ما، (كوين بي) مثلا، بين قوسين، بيونسي. (ضحك) فهناك لمسات أفريقية في موسيقاها.
    Ama sen tüm Alkışlar arasında ödülünü almaya gittiğin zaman, Open Subtitles لكن عندما ترتفعين للحصول على الكأس وسط كلّ ذلك التصفيق
    (Alkışlar) Ben bir göçmen ya da mülteci değilim ama bu saldırıları üzerime alınıyorum çünkü dedelerim de göçmendi. TED (تَصفيق) انا نفسي لست بلاجئة أو مهاجرة، ولكنني أحس بالإساءة بسبب هذه التهجمات، لأن أجدادي كانوا لاجئين.
    Posterler, video oyunları, Alkışlar, çığlıklar. Open Subtitles الملصقات ، وألعاب الفيديو ، والناس يهتفون هتاف.
    Yahudi gerçeğiyle başa çıkarsak dünya bizi Alkışlar. Open Subtitles التعامل مع واقع اليهود، والعالم سوف يصفق لنا.
    Ooo kardeşlerim Surinder Sahni bey için Alkışlar gelsin. Open Subtitles اوه اخواني واخواتي ... صفقوا جميعاً للسيد سوريندر ساهني
    Kişisel zırvalıkları bir kenara koyarsak, "Alkışlar Bize"nin çok iyi olduğunu duydum. Open Subtitles بعد وضع كلا الخلافات جانيا فقد سمعت بأن "بيج ابز" فرقة رائعة
    Alkışlar bana bir şey ifade etmiyordu. Ama senin için bir anlamı vardı. Open Subtitles لم يعن الهتاف لى شيئا و لكنه كان يعنى شيئا بالنسبة لك ، أليس كذلك ؟
    Beni Alkışlar değil, sen dışlıyordun. Open Subtitles ليس بالزحام يا حبيبى ، بك انت
    Alkışlar dans ikilisi Bay ve Bayan Terry Jeffords'a gelsin. Open Subtitles ارفعوا أياديكم ,من أجل ثنائي الرقص (السيد والسيدة (تيري جيفوردز
    İnsanlar onlar için sıraya girer. Onları Alkışlar. İsimlerini bağırırlar. Open Subtitles الناس يحتشدون لهم يهتفون لهم، يصيحون باسمائهم
    Bazı insanlar gürültülü, bazıları sessizce Alkışlar. Open Subtitles الآن بعض الناس يصفقون بصوت عال , وبعض لينة.
    BG: Hasan, çok teşekkür ederim. (HE: Teşekkürler.) (Alkışlar) TED بي جي: حسن، شكراً جزيلا. (هو: شكراً) (تصفيق)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد