Postallarını artık ona ihtiyacı olmayan bir düşman askerinden almıştı. | Open Subtitles | لقد أخذ جزمته من عدو لم يعد يحتاجها بعد الآن |
Dedem emekli olduğunda altın saat almıştı ve bunu yapmak için Eastern havaalanında 40 yıl boyunca çanta dağıtması gerekti. | Open Subtitles | جدي حصل على ساعة ذهبية عند تقاعده، وكل ذلك أخذ في حقيبة يد منذ 40 عاماً لشركة الخطوط الجوية الشرقية. |
Ama birkaç ay önce kendine bir mezar yeri almıştı. | Open Subtitles | و لكنه اشترى قطعة ارض لمقبرة الدفن منذ اشهر قليلة |
Altı yaşımdayken Noel için bir bebek almıştı ve ondan nefret ediyordum. | Open Subtitles | عندما كنت في السادسه، إشترى لي تلك الدمية لعيد الميلاد وقد كرهتها |
Doğumgünümde bana elektrikli konserve açağı almıştı. Ah! İyi, demek gereksiz şeyleri seviyor. | Open Subtitles | اشترت لي مرّة فتّاحة علب كهربائية بعيد ميلادي إذاً، تهوى الأجهزة الغير نافعة |
Oo Evet. Buna çok içerledi. Tam da geyiğe nişan almıştı... | Open Subtitles | نعم , لقد أخذها بصعوبة جداً في مرمى البصر |
Sonra, kendi yakalayıp evcilleştirdiği sincaba karşılık o eski plastik tüfeklerden almıştı. | Open Subtitles | بعدها حصل على مسدس قديم قايضه بسنجاب كان قد اصطاده و روّضه |
Dedem emekli olduğunda altın saat almıştı ve bunu yapmak için Eastern havaalanında 40 yıl boyunca çanta dağıtması gerekti. | Open Subtitles | جدي حصل على ساعة ذهبية عند تقاعده، وكل ذلك أخذ في حقيبة يد منذ 40 عاماً لشركة الخطوط الجوية الشرقية. |
Babam, kehanetin gerçekleşmemesi için önlemler almıştı. | Open Subtitles | أخذ أبّي الإجراءات لضمان بأن النبؤة لن تتحقق |
Hayır, ama sen bunu 5 dakikada çözdün. Benim 8 günümü almıştı. | Open Subtitles | لا لكنك حللته في خمس دقائق في حين انه أخذ مني ثمانية أيام |
14 yaşındayken annemler bana bir kimya seti almıştı. Ben de su yapmaya karar verdim. | TED | عندما كنت في الرابعة عشر من عمري، اشترى لي والداي عدة أدوات للكيميائيين وقررت بأن أصنع الماء |
Fakat önceki patronundan erzak satın almıştı ve kızgın adam ona çürümüş bitkileri satmıştı. | TED | لكنه قد اشترى بضائعه من مديره السابق، حيث باعه أعشاباً فاسدة لاستيائه. |
Buradan geçtiğimiz yılda filan birkaç şey almıştı. | Open Subtitles | لقد اشترى عدة اشياء من هنا خلال العام الماضى |
Para biriktirip bir karavan almıştı. Başka bir şey hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لقد إشترى عربته التي إنتحر فيها هذا كل ما أعرفه |
Arkadaşım biraz ketamin almıştı, ama torbacı biraz iğrenç diye düşündü, | Open Subtitles | لقد اشترت صديقتي بعض الكيتامين، لكنها اعتقدت أن التاجر كان حقيرًا، |
Silahları ve konserve fasülyesiyle altınları da yanına almıştı. | Open Subtitles | وخلال جولته التدريبة أخذها معه مع أسلحته وطعامه المعلب |
Biliyorum geçen yıl çok kötü yenildik ancak sayıların çoğunu o almıştı. | Open Subtitles | .أعلم بأننا تعرضنا للخسارة بكفاءة العام الماضي لكنهُ حصل على معظم جولاتنا |
Birkaç bin yıl önce şeytani Şövalye Zordon'un savaşçılarını mağlup edince, ondan almıştı ve size ödül olarak vermişti. | Open Subtitles | عندما هزم فارسك الشرير جنود زوردان منذ ألاف السنين لقد أخذه منه وأعطاه لك كهدية |
Neyse, lobiye indim, çok mutluydular çünkü tüm test sonuçlarını henüz almıştı ve hastalıktan kurtulmuştu. | TED | ذهبت إلى قاعة الاستقبال وكنّ مسرورات لأنها تلقت جميع نتائج الفحوص وكانت خالية من أي عرض |
Xu Xian, yeni Jin Shan Tapınağı'nın açılış törenine bir davetiye almıştı. | TED | كان زو شيان قد تلقى لتوه دعوة أخرى إلى مراسيم افتتاح معبد جن شيان الجديد. |
Ama orayı işe kolay gidebileyim diye benim için almıştı. | Open Subtitles | لكنه اشتراها من أجلي فقط، لكي أصل إلى العمل بسهولة. |
Bu yüzüğü Kudüs'te balayımızda almıştı. | Open Subtitles | لقد أشترى لي هذا الخاتم في القدس أثناء شهر عسلنا |
Yani, kendimi toplayıp başvuruyu yapmam bile bir senemi almıştı. | Open Subtitles | اعني ، استغرقت عام فقط كي أتماسك وأرسل إليهم الإستمارة |
Bildiğim kadarıyla kitabı Bay Telfer satın almıştı. | Open Subtitles | انا اعتقد ان السيد تيلفر الذى قام بشراء الكتاب |
O sepeti hazırlamak iki haftamı almıştı. | Open Subtitles | اوه لا لا لقد أخذت منى اسبوعين لصنع هذه السلة |
Bu tişörtü sana ninen almıştı. Çöplükte buldum. | Open Subtitles | جدتك أشترت لك هذا القميص و أجده في القمامة ؟ |