| Evet. Gerçekten çok aptal biriydim, Ama artık adam oldum. | Open Subtitles | نعم أنا كُنْتُ وغد حقيقي لكن الآن أَنا رجل صالح |
| Ama artık kendi başınasın. Unutma sen körsün, aptal değil. | Open Subtitles | لكن الآن أنت بمفردك لكن تذكّر أنك أعمى وليس غبيّاً |
| Ama artık abim de öldü hiçbir şey yapmadan duramam. | Open Subtitles | لكن الآن مات أخي أيضاً حقاً لا يمكنني البقاء هكذا |
| Ama artık biliyoruz. Son çalışmalar göstermekte ki aslında her yıldızın birden fazla gezegeni vardır. | TED | و لكن الان نعلم. الدراسات الحديثة تقول انه افتراضاً كل نجم لديه كواكب ، و اكثر من واحد |
| Hayal ettiğim gibi olmama asla izin vermedin. Ama artık öyleyim. | Open Subtitles | أنت لم تدعني أكون كذلك لكن الآن أنا أعلم من أنا |
| Geçtiğimiz on yılda Avrupa'da yaşıyordum, Ama artık Amerikalı bir avukata ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد كنت في أوربا ..في آخر عشر سنوات لكن الآن أريد محامٍ أمريكي |
| Eskiden onlara acırdım... Ama artık anladım ki hepimizi aynı gemideyiz. | Open Subtitles | كنت أشفق عليهم، لكن الآن أدركت أني معهم على نفس القارب. |
| Ama artık sakladığım yeri bilen, güvenebileceğim biri var, lazım olursa diye. | Open Subtitles | لكن الآن شخصا ما أثق به سيعرف أن يخفيه , فقط أحتياطا |
| Ama artık kendi başına yaşaması gereken yetişkin bir adamım. | Open Subtitles | لكن الآن أنا رجل بالغ الذي من المفترض أن يعتمد |
| Ama artık her birimizin kendi yoluna gitme vakti geldi. | Open Subtitles | لكن الآن حان الوقت لكلينا أن يذهب كل في طريقه |
| Ama artık aşırı havalı olan ve onun gibi olmak istediğim biri var. | Open Subtitles | لكن الآن قابلتُ إنسانة رائعة جداً و التي أريد أن أكون مثلها تماماً. |
| İlk teori bu yöndeydi Ama artık cinayetin önceden planlandığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | كانت هذه النظرية حينها لكن الآن نظن بأنها قد تكون متعمدة |
| Bir fikrim vardı, Ama artık çok da emin değilim. | Open Subtitles | لقد إعتقدتُ أنّني علمتُ , لكن الآن أنا لستُ متأكّدة |
| Beni daha önce yenmiş olabilirsin. Ama artık intikamımı almama engel olamazsın. | Open Subtitles | ربما هزمتنى فى الماضى لكن الان ليس هناك قوه تستطيع وقفى من الانتقام |
| Kanser tedavisi oldum Ama artık halkın önündeyim ve hiç kıyafetim yok. | Open Subtitles | لكن الأن أنا تحت أنظار الناس وليس لدي شيء لألبسه |
| Buna imkan yok. Bu gece olabilirdi belki, Ama artık olamaz. | Open Subtitles | لا، ليس هُناك فرصة حسناً، كان هُناك ولم تَعُد بعد الآن. |
| Bir ulus, kökeni Portekiz; Ama artık Portekiz'in bir parçası değil. | Open Subtitles | أمه نشأت من البرتغال ولكن الان لم نعد جزء من البرتغال |
| Sara, seninle çalkantılı bir mazimiz var Ama artık daha sıkıcı bir adamım. | Open Subtitles | تعلمين يا سارة انا وانت لدينا ماضٍ متقلب لكني الآن شخص اكثر مللاً |
| Eskiden Dünya için çalışırdı Ama artık yalnızca bizlerden biri. | Open Subtitles | إعتاد على العمل لصالح كوكب الأرض لكنه الآن فرداً منا |
| Muhtemelen, Ama artık bilmemi istemediği birşey biliyorum. | Open Subtitles | ربما، لكنني الآن أعلم شيئاً لا يريد معرفته |
| Elbiseleri, şapkaları ve mücevherleri severdi, Ama artık onları kullanmıyor. | Open Subtitles | أحبت أن ترتدي الفساتين والقبعات والمجوهرات , ولكن الأن تعيش من دونها |
| Ama artık, şu an kafam oldukça net. | Open Subtitles | أما الآن في هذه اللحظة الراهنة، فإنّ تفكيري واضح كالبلّور. |
| Dürüst olmak gerekirse, Linds hiç bir şey söylemeyecektim Ama artık dayanamıyorum. | Open Subtitles | لم أكن سأقول أي شئ لكن لن أستطيع تقبل هذا بعد الآن |
| Ama artık bir kaç g-string yardımıyla normale dönmeye hazırım. | Open Subtitles | ولكني الآن مستعدٌ لأرفع من معنوياتي بواسطة بعض الملابس الداخلية |
| Keşke daha fazla zamanımız olsaydı Ama artık veda etme vakti. | Open Subtitles | تمنيت لو أن لدينا المزيد من الوقت لكن حان وقت الوداع |
| Ama artık telefonda konuşuyor ya elime düştü. | Open Subtitles | أمّا الآن فهو يتحدث على الهاتف وهو في قبضتي |
| Yedek anahtarlarını sana veririm, Ama artık benimkileri de geri istiyorum. | Open Subtitles | سأعطيك مفاتيحك الإحتياطية، ولكنني الآن أريد إستعادة مفاتيحي |