Sanırım bunun geldiğini Anlıyorum. Bir çok potansiyel sunuyor ve karmaşık. | TED | أعتقد أنني فهمت أنها قادمة، وتقدم الكثير من الإمكانات، وهي معقدة. |
- Bende bu şans varken onu kaybedersin... - Anlıyorum. | Open Subtitles | ــ من سوء حظي، ستفقد الرقم و ــ لقد فهمت |
Buradaki turistlerin neden otellerinden hiç çıkmadığını Anlıyorum. A, öyle deme. | Open Subtitles | بأمكاني أن أرى الآن لماذا السيّاح هنا أبدا لا يتركون الفنادق |
Seninle kadeh tokuşturmak isterdim, ama Anlıyorum içkiye ara verdin. | Open Subtitles | كنت ساعرض عليك بعض الشراب لكني افهم انك على شاحنه |
Bak, pek teselli etmeyeceğini biliyorum, ama nasıl hissettiğini Anlıyorum. | Open Subtitles | أنصت، أعرف أن هذا لن يخفف عنك ولكني أفهم شعورك. |
Sizi Anlıyorum hanımefendi fakat benim işimde çok riskli birçoğunu taşıyabilsem bile. | Open Subtitles | أنا أفهم ذلك سيدتي ولكن مجال عملي محفوف بالمخاطر ولقد خاطرت كثيراً |
Ancak bu günde ve çağda bu düşüncenin oldukça korkutucu olabileceğini Anlıyorum. | TED | لكننّي أتفهّم أنّه بهذا الوقت فكرة كهذه قد تكون مخيفةً نوعاً ما، |
Anlıyorum bu garip bir istek ama onun durumundaki kadınları bilirsin işte. | Open Subtitles | أعلم إنه طلب غريب، لكنك تعرف كيف تكون النساء في هكذا حالة. |
Yaptığın şeyin senin için ne kadar zor olduğunu Anlıyorum. | Open Subtitles | و اتفهم ان ما فعلتيه كان صعبا للغاية بالنسبة لك |
Anlıyorum ve hatta bunu hakediyorum ama lütfen beni bu ameliyattan uzak tutmazsınız. | Open Subtitles | فهمت ذلك , أنا أستحق ذلك أرجوكِ لا تستطيعين إبعادي عن هذه الجراحة |
Anlıyorum. 30 saniyemiz kaldı. Başka deli saçması var mı? | Open Subtitles | فهمت ، بقيت لدينا 30 ثانية، ألديك أي هراء آخر؟ |
Ama şimdi gerçekten sevdiğin birini bulduğunda bunların hiç önemli olmadığını Anlıyorum. | Open Subtitles | بس دلوقت فهمت ان دا مش مهم لما تلاقي اللي انت بتحبه |
- Aynı zamanda bunun yürümesini sağlamam gerektiğini de Anlıyorum. | Open Subtitles | و أيضاً فهمت أنه يجب على أن أقوم بهذا العمل |
Ne demek istediğini Anlıyorum, fakat Yahudiler her zaman Çin yemeği yemeye gider. | Open Subtitles | فهمت قصدك, و لكن عندما يتم تخييرهم فاليهود دائما ما يختارون الطعام الصيني |
İlk başta aileni korumak için olduğunu Anlıyorum ama sonrası senin içindi. | Open Subtitles | با الداية قمت به لانقاذ عائلتك فهمت ذلك,لكن بعد ذلك كان لاجلك |
Senin icin çok fazla. Ona neden aşık olduğunu Anlıyorum. | Open Subtitles | وكثير جداً عليك لتتعامل معه، يمكنني أن أرى لماذا تعشقها |
Anlıyorum, sanki burada ne olduğunu o an biliyorumuş gibi. | Open Subtitles | افهم ما تقولين يبدو انه يعرف ما يحدث لحظة حصوله |
Bak, ne hissettiğini Anlıyorum, ama hayvanlar da ölür Sarah. | Open Subtitles | أنظرى ، أنا أعرف مدى شعورك نحوهم ولكن الحيوانات تموت |
Dünyayı Anlıyorum ama neden bu şekilde olduğuna anlam veremiyorum. | Open Subtitles | . أنا أفهم العالم . لا السبب فيما هو عليه |
Üzüntünüzü Anlıyorum. Bazı vakalarda önceki suçluları taklit eden kopyacılarla karşılaşıyoruz. | Open Subtitles | أتفهّم إحباطكِ، لكننا نشتبه في مقلّد لنمط جرائم كان فيما خلى. |
Ne demek istediğinizi Anlıyorum. Ayrıca çok da kötü göründüğümü biliyorum. | Open Subtitles | إنظرى, أنا أعلم ما تقولينه و أعلم كيف يبدو الأمر سيئاً |
Hepsi bu kadar. Anlıyorum ama gece çekimleri bizim için daha iyi oluyor. | Open Subtitles | وهذا كل ما في الامر انا اتفهم ولكننا نريد ان نصور في الليل |
Ekmeğinden hariç bir şeyi olmayanın nefretini Anlıyorum, zenginler küstahça ziyafet verdiği zaman. | Open Subtitles | أنا أتفهم غضب أولئك الذين لا يملكون شيئاً عندما يأكل الغني بترفٍ وشراهة |
Dünyayı, neden sadece kendi doğrularıyla görmek istediğini de Anlıyorum. | Open Subtitles | إنني أدرك لماذا تريد أن يصبح العالم نحو طريقة معينة |
Tamam, Anlıyorum bayan ama onu gerçekten önemsiyorsanız onunla ilgilenmeniz gerekir. | Open Subtitles | جالوا انهيار بَعْدَ أَنْ ماتتْ أمَّي أَفْهمُ لو أنتي سَتَعتني به |
Anlıyorum ama sizi bunun doğru zaman olduğuna temin ederim. | Open Subtitles | أنا أفهمك, ولكنني أؤكد لك أن الآن هو الوقت المناسب. |
Anlıyorum. Peter, yeter. | Open Subtitles | .هذا شيء مفهوم .لم أستطع حتى النوم ليلة أمس |
Bunu biliyorum ve Anlıyorum ki her şeyi benden saklamışsınız. | Open Subtitles | أنا اعرف ذلك وأستطيع أن ارى ذلكأنكم تخفون عنى الاشياء |
Anlıyorum. Ve kendisi bu kararı verecek güce sahip değildi? | Open Subtitles | ارى , وهى تفتقد الى الاستقلالية لتعبر عما فى خاطرها |