"anlıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • فهمت
        
    • أرى
        
    • افهم
        
    • أعرف
        
    • أنا أفهم
        
    • أتفهّم
        
    • أعلم
        
    • اتفهم
        
    • أنا أتفهم
        
    • أدرك
        
    • أَفْهمُ
        
    • أفهمك
        
    • مفهوم
        
    • اعرف
        
    • ارى
        
    Sanırım bunun geldiğini Anlıyorum. Bir çok potansiyel sunuyor ve karmaşık. TED أعتقد أنني فهمت أنها قادمة، وتقدم الكثير من الإمكانات، وهي معقدة.
    - Bende bu şans varken onu kaybedersin... - Anlıyorum. Open Subtitles ــ من سوء حظي، ستفقد الرقم و ــ لقد فهمت
    Buradaki turistlerin neden otellerinden hiç çıkmadığını Anlıyorum. A, öyle deme. Open Subtitles بأمكاني أن أرى الآن لماذا السيّاح هنا أبدا لا يتركون الفنادق
    Seninle kadeh tokuşturmak isterdim, ama Anlıyorum içkiye ara verdin. Open Subtitles كنت ساعرض عليك بعض الشراب لكني افهم انك على شاحنه
    Bak, pek teselli etmeyeceğini biliyorum, ama nasıl hissettiğini Anlıyorum. Open Subtitles أنصت، أعرف أن هذا لن يخفف عنك ولكني أفهم شعورك.
    Sizi Anlıyorum hanımefendi fakat benim işimde çok riskli birçoğunu taşıyabilsem bile. Open Subtitles أنا أفهم ذلك سيدتي ولكن مجال عملي محفوف بالمخاطر ولقد خاطرت كثيراً
    Ancak bu günde ve çağda bu düşüncenin oldukça korkutucu olabileceğini Anlıyorum. TED لكننّي أتفهّم أنّه بهذا الوقت فكرة كهذه قد تكون مخيفةً نوعاً ما،
    Anlıyorum bu garip bir istek ama onun durumundaki kadınları bilirsin işte. Open Subtitles أعلم إنه طلب غريب، لكنك تعرف كيف تكون النساء في هكذا حالة.
    Yaptığın şeyin senin için ne kadar zor olduğunu Anlıyorum. Open Subtitles و اتفهم ان ما فعلتيه كان صعبا للغاية بالنسبة لك
    Anlıyorum ve hatta bunu hakediyorum ama lütfen beni bu ameliyattan uzak tutmazsınız. Open Subtitles فهمت ذلك , أنا أستحق ذلك أرجوكِ لا تستطيعين إبعادي عن هذه الجراحة
    Anlıyorum. 30 saniyemiz kaldı. Başka deli saçması var mı? Open Subtitles فهمت ، بقيت لدينا 30 ثانية، ألديك أي هراء آخر؟
    Ama şimdi gerçekten sevdiğin birini bulduğunda bunların hiç önemli olmadığını Anlıyorum. Open Subtitles بس دلوقت فهمت ان دا مش مهم لما تلاقي اللي انت بتحبه
    - Aynı zamanda bunun yürümesini sağlamam gerektiğini de Anlıyorum. Open Subtitles و أيضاً فهمت أنه يجب على أن أقوم بهذا العمل
    Ne demek istediğini Anlıyorum, fakat Yahudiler her zaman Çin yemeği yemeye gider. Open Subtitles فهمت قصدك, و لكن عندما يتم تخييرهم فاليهود دائما ما يختارون الطعام الصيني
    İlk başta aileni korumak için olduğunu Anlıyorum ama sonrası senin içindi. Open Subtitles با الداية قمت به لانقاذ عائلتك فهمت ذلك,لكن بعد ذلك كان لاجلك
    Senin icin çok fazla. Ona neden aşık olduğunu Anlıyorum. Open Subtitles وكثير جداً عليك لتتعامل معه، يمكنني أن أرى لماذا تعشقها
    Anlıyorum, sanki burada ne olduğunu o an biliyorumuş gibi. Open Subtitles افهم ما تقولين يبدو انه يعرف ما يحدث لحظة حصوله
    Bak, ne hissettiğini Anlıyorum, ama hayvanlar da ölür Sarah. Open Subtitles أنظرى ، أنا أعرف مدى شعورك نحوهم ولكن الحيوانات تموت
    Dünyayı Anlıyorum ama neden bu şekilde olduğuna anlam veremiyorum. Open Subtitles . أنا أفهم العالم . لا السبب فيما هو عليه
    Üzüntünüzü Anlıyorum. Bazı vakalarda önceki suçluları taklit eden kopyacılarla karşılaşıyoruz. Open Subtitles أتفهّم إحباطكِ، لكننا نشتبه في مقلّد لنمط جرائم كان فيما خلى.
    Ne demek istediğinizi Anlıyorum. Ayrıca çok da kötü göründüğümü biliyorum. Open Subtitles إنظرى, أنا أعلم ما تقولينه و أعلم كيف يبدو الأمر سيئاً
    Hepsi bu kadar. Anlıyorum ama gece çekimleri bizim için daha iyi oluyor. Open Subtitles وهذا كل ما في الامر انا اتفهم ولكننا نريد ان نصور في الليل
    Ekmeğinden hariç bir şeyi olmayanın nefretini Anlıyorum, zenginler küstahça ziyafet verdiği zaman. Open Subtitles أنا أتفهم غضب أولئك الذين لا يملكون شيئاً عندما يأكل الغني بترفٍ وشراهة
    Dünyayı, neden sadece kendi doğrularıyla görmek istediğini de Anlıyorum. Open Subtitles إنني أدرك لماذا تريد أن يصبح العالم نحو طريقة معينة
    Tamam, Anlıyorum bayan ama onu gerçekten önemsiyorsanız onunla ilgilenmeniz gerekir. Open Subtitles جالوا انهيار بَعْدَ أَنْ ماتتْ أمَّي أَفْهمُ لو أنتي سَتَعتني به
    Anlıyorum ama sizi bunun doğru zaman olduğuna temin ederim. Open Subtitles أنا أفهمك, ولكنني أؤكد لك أن الآن هو الوقت المناسب.
    Anlıyorum. Peter, yeter. Open Subtitles .هذا شيء مفهوم .لم أستطع حتى النوم ليلة أمس
    Bunu biliyorum ve Anlıyorum ki her şeyi benden saklamışsınız. Open Subtitles أنا اعرف ذلك وأستطيع أن ارى ذلكأنكم تخفون عنى الاشياء
    Anlıyorum. Ve kendisi bu kararı verecek güce sahip değildi? Open Subtitles ارى , وهى تفتقد الى الاستقلالية لتعبر عما فى خاطرها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more