"anlaşılma" - ترجمة من تركي إلى عربي

• فهم
• الفهم
• التفاهم
• سؤ
• تفاهمٍ

Buradan çıkardığım sonuç... ortada büyük bir yanlış anlaşılma var.
وقد استنتجت أن ما لدينا هنا، هو سوء فهم كبير.

Bunu durdurmamıza yardım edebilirsin. Hepsi sadece büyük bir yanlış anlaşılma.
يمكنك المساعدة في إنهاء هذا الأمر كله كان سوء فهم كبير

Başka yanlış anlaşılma olmaması için gece vaktinden evvel sokaklardan çekil.
أبعد نفسك عن الشوارع قبل قدوم الليل لتفادي أي سوء فهم

Profesör, eğer bize bir dakika verirseniz ortada büyük bir yanlış anlaşılma var ve eminim ki bütün bunları çözebiliriz.
أيها الأستاذ إذا أعطيتنا دقيقة فقط إنه هذا هو سوء فهم رهيب و أنا متأكد من أنه يمكننا التوصل لحل

Bu çizgiyi geçersen, yanlış anlaşılma başka bir şeye dönüşür.
إن عبرت هذه الحدود فننتقل من سوء الفهم لشيئ آخر

Bir yanlış anlaşılma da şu; net kuvvet, gövdeyi hareketli kılmak için gereklidir.
اذن سوء فهم واحد هو أن صافي القوّه تتطلّب جعل الجسم في حركه،

İyi misin? ...yanlış anlaşılma çünkü ben seni suçladığımı zannetmiyordum.
إنه سوء فهم لأنني لا أظن كنت أتهمكِ بأيّ شيء.

Büyük bir yanlış anlaşılma oldu. Sadece nerede olduğumuzu bilmek istiyoruz.
هذا مجرّد سوء فهم كبير نريد أنْ نعرف أين نحن وحسب

Bir yanlış anlaşılma olduğunu düşünerek arkadaşıma sordum, dediğimi onayladı, bu kampta ortaokul eğitimi için fon sağlanmamış.
واعتقدت حينها بوجود سوء فهم ما لذلك التفتّ إلى زميلتي وأكدّت لي بأنه لا تمويل للتعليم الثانوي في هذا المخيم.

Bir dakika, bir dakika... görünüşe göre büyük bir yanlış anlaşılma olmuş.
‫انتظر، انتظر، انتظر ‫ربما كل هذا ‫سوء فهم كبير

Toprağın sürülmesi lazım... ve çok zor iş. Sanırım bir yanlış anlaşılma olmuş.
حرث الأرض وعمل شاق يبدو أنه يوجد سوء فهم

Sanırım bir yanlış anlaşılma olmuş.
حرث الأرض وعمل شاق يبدو أنه يوجد سوء فهم

Korkarım ki korkunç bir yanlış anlaşılma olmuş, Dr. Forsythe.
أَنا خائفُ هناك سوء فهم فظيع، الدّكتور فورسيث.

Bu sadece bir yanlış anlaşılma. Üzgünüm. Bayana bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu söyle ve ardından...
هذا مجرد سوء تفاهم انا اسف، اخبرها انه سوء فهم

Başkanla aramızda bir... yanlış anlaşılma var...
هناك سوء فهم بسيط حصل بيني و بين المحافظ

Başkanla aramızda bir... yanlış anlaşılma var... Bak ne diyeceğim.
هناك سوء فهم بسيط حصل بيني و بين المحافظ

Yanlış anlaşılma olmasın diye, mesajını tekrarlıyor.
وهو يكرّر رسالته حتى لا يكون هناك سوء فهم

Dışarıya çıkıp bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu söyleyeceğim.
سأذهب إلى الخارج وأخبر هؤلاء رجال الشرطة بأنه كان مجرد سوء فهم كبير

Bu sınırı geçerseniz yanlış anlaşılma başka bir şeye dönüşür.
إن عبرت هذه الحدود فننتقل من سوء الفهم لشئ آخر

Şimdi de bir yanlış anlaşılma olduğunu ve kapitone olanlardan alamayacağımızı söylüyorlar.
والأن يريدون إخبارى بأن هناك نوع من سوء التفاهم والأن لا نستطيع الحصول على المقاعد المبطنة

Dün geceki yanlış anlaşılma için sizden özür dilemek istiyorum.
أنا فقط اردت أن أعتذر عن سؤ الفهم الذي حدث ليلة أمس.

Patronunla konuştum ve bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu söyledi.
لقد ناقشت رئيستك للتو وقالت بأن هناك سوء تفاهمٍ بسيط.