Anlaşmamızın tarafsız bir kefili olursa çok daha memnun olacağım. | Open Subtitles | سأشعر بإرتياح كبير إذا كان إتفاقنا له ضامن أكثر حيادية. |
Hadi medeni insanlar gibi Anlaşmamızın koşullarını konuşalım, olur mu? | Open Subtitles | هلّا نناقش شروط إتفاقنا كرجالٍ مُتحضرين؟ |
Eğer bunun üstesinden gelebilirsen o zaman Anlaşmamızın şartlarını konuşabiliriz. | Open Subtitles | واذا نجحت في هذا نستطع ان نتحدث بخصوص شروط اتفاقنا |
Sanırım, Anlaşmamızın bir parçası, habersiz gelmemendi. | Open Subtitles | ظننت أن جزءاً من اتفاقنا كان ألاّ تأتيني فجأة |
Onlar hakkındaki sorular Anlaşmamızın bir parçası değil. | Open Subtitles | الذي طلبتك من أجله شيء واحد لكن الأسئلة عنهم ليست جزء من صفقتنا |
Talep ettiğimiz görev raporlarını bize verince gidebilirsiniz, Anlaşmamızın 9. maddesine göre. | Open Subtitles | يمكنك المغادرة بمجرد أن تعطينا تقارير المهمات التي طلبناها بموجب الفقرة رقم 9 من إتفاقيتنا |
Anlaşmamızın bir kısmında, onun sana benden, bahsetmemesi gerekiyordu ve üzülerek pazarlığımızı sonuna kadar götürmediğini görüyorum. | Open Subtitles | كجزء من الإتفاق لم يفترض أن تخبرك من أكون وأنا آسف أنها لم تلتزم بجانبها من الإتفاق |
Yeni Anlaşmamızın ruhu gereğince bu fikri bulmuş olmana ne kadar şaşırdığımı gizleyeceğim. | Open Subtitles | و تكريماً لروح إتفاقنا الجديد سأخفي دهشتي أنك أنت من توصل إليها |
Anlaşmamızın şartlarından biri hiçbir soru sormamandı. | Open Subtitles | جزء من إتفاقنا كان أنك لن تسأل أيّ أسئلة |
Anlaşmamızın şartları 10 saniye geçerlidir. | Open Subtitles | بندو إتفاقنا تنتهي خلال 10 ثواني |
Döndüğümde Anlaşmamızın koşullarını gözden geçireceğiz. | Open Subtitles | و عندما أعود سوف نتفاوض من أجل إتفاقنا |
Olanlardan sonra Anlaşmamızın bittiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | نظراً لما تسير عليه الأمور ظننت اتفاقنا انتهى |
Anlaşmamızın koşullarını açıklarken, kendimi yeterince ifade edemedim sanırım. | Open Subtitles | أظنّ أنّني لم أكن واضحة عندما وضعت شروط اتفاقنا |
Bu, Anlaşmamızın bir parçası değildi ve bunu şimdi kabul edemem. | Open Subtitles | هذا لم يكُن جزءاً من اتفاقنا الأصلي وأنا لا أوافق عليه الآن. |
Eğer kendimi tehlikeye atacaksam, Anlaşmamızın bozulmayacağından emin olmalıyım. | Open Subtitles | حسناً ان انا تخلصت منه اريد ان اتأكد ان صفقتنا لن تمس صحيح ؟ |
Ve geri kalanını da Anlaşmamızın kağıda döküldüğünü gördüğümde anlatırım. | Open Subtitles | وبقيه القصه سأخبرك بها عندما أرى صفقتنا مكتوبة |
Anlaşmamızın bütün maddelerini yerine getireceğime emin olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكَ ان تستريحَ واثقاً بأنني سوف امتثل بدون شك بشروط إتفاقيتنا |
Benden Anlaşmamızın şartlarının ötesine gitmemi istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تطلب مني تجاوز قوانين الإتفاق المبرم بيننا |
Ev arkadaşı Anlaşmamızın birinci bent, üçüncü bölümüne dayanarak acil bir toplantı talep ediyorum. | Open Subtitles | تبعا للبند الأول،القسم ثلاثة من اتفاقية العيش المشترك بيننا أطالب بعقد اجتماع طارئ |
Mr. Kalikant, umarım aceleniz Anlaşmamızın kablolarını çözmüyordur. | Open Subtitles | سيد كاليكانت، أتمنى ألا تُفتت هذه العجلة حبال تحالفنا |
Anlaşmamızın tek taraflı oluşunu sorgulamayacağım. | Open Subtitles | لن أشكك في الانحياز الواضح لاتفاقنا |
Biz anlaşmamıza sadık kaldık. Anlaşmamızın koşullarını uygulamanızı istiyoruz. | Open Subtitles | اسمع، لقد وفينا بوعدنا، لذا نريدك أن تفي بشروط اتفاقاتنا |
Bu öpücük Anlaşmamızın ruhunu bozdu. | Open Subtitles | تلك القُبله انتهكت الروح لكامل اتفاقيتنا |
"Ramak kaldı" Anlaşmamızın parçası değil. | Open Subtitles | بالتأكيد، قربية لم تكن جزءا من الإتفاقية |
Anlaşmamızın bozulduğu anlamına mı geliyor bu? | Open Subtitles | هل هذا يعني أن أتفاقنا ألغيه؟ |
Anlaşmamızın gayesi herkesi kurtarabileceğimiz bir çözüm yolu için vakit kazanmaktı. | Open Subtitles | المغزي من ترتيباتنا هو إمهالنا الوقت اللازم للعثور على حل لإنقاذ الجميع |
Anlaşmamızın devam edeceğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن ترتيبنا سينجح |