Ne bu, ne de Han'ı ödül avcısına teslim etmek Anlaşmamızda yoktu! | Open Subtitles | هذا لم يكن اتفاقنا و كذلك أعطاء هان لصائد الجوائز هذا |
Bir şey, "Anlaşmamızda bir rahip öldürmek yoktu." | Open Subtitles | إنهم يقولون شيء مثل: قتل القسيس ليس جزء من اتفاقنا |
Dinle. Cinayete ortaklık Anlaşmamızda yoktu. | Open Subtitles | كوني شريك في جريمة قتل لم يكن ضمن اتفاقنا |
Anlaşmamızda bu yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هذا جزءاً مِن اتّفاقنا. |
Anlaşmamızda kaçık motorcu hatunların da olduğunu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر فتيات دراجات مجانين كانوا ضمن إتفاقنا. |
Doğru. Melekleri yok etmek Lilith ile olan Anlaşmamızda yerine getirmemiz gerekenlerden sadece biri. | Open Subtitles | هذا صحيح، هزيمة الملائكة ليست سوى خطوة واحدة نحو إتمام عقدنا مع ليليث |
Anlaşmamızda tuzak yoktu. Operasyonu iptal ediyorum. | Open Subtitles | القيادة نحو كمين لم يكن من اتفاقنا سألغي كل شيء |
Anlaşmamızda bu yoktu. | Open Subtitles | لا يا رجل , ليس هذا جزء من اتفاقنا اللعين |
Hadi, yap dedim. Hayır dostum, Anlaşmamızda bu yoktu. | Open Subtitles | لا يا رجل , ليس هذا جزء من اتفاقنا اللعين |
Hayır... O çocuk bizim Anlaşmamızda yoktu. | Open Subtitles | لا ، بل حتى في اتفاقنا لم يكن هذا الطفل موجودا |
Hayır... O çocuk bizim Anlaşmamızda yoktu. | Open Subtitles | لا ، بل حتى في اتفاقنا لم يكن هذا الطفل موجودا |
Özür dilerim ama Anlaşmamızda bu yoktu. | Open Subtitles | أنا آسفة ، و لكن لم يكن ذلك جزءً من اتفاقنا |
Anlaşmamızda açıkça belirtildiği gibi depozitonuz da bizde kalıyor. | Open Subtitles | وكما ينص اتفاقنا بوضوح، سنحتفظ الودائع الخاصة بك. |
Kirsten, Anlaşmamızda bir peder öldürmek yoktu! | Open Subtitles | كيرستن، قتل القسيس ليس جزءاً من اتفاقنا |
Anlaşmamızda bu yoktu. | Open Subtitles | -إن اتفاقنا لا يتضمن أن أعطيك شرحاً مفصلاً |
Anlaşmamızda bu yoktu. Burada kalamazsınız. | Open Subtitles | لم يكن هذا اتفاقنا لا يمكنكم البقاء هنا |
Anlaşmamızda bu yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هذا جزءً من اتفاقنا |
Anlaşmamızda, beni bu Belle'in olmadığı zavallı konumda bırakmak yoktu. | Open Subtitles | اتّفاقنا لمْ يتضمن وضعي في هذا الظرف البائس هنا دون (بِل) |
Anlaşmamızda rehine almak yoktu! | Open Subtitles | -خطفُ الرهائن لم يكن اتّفاقنا . |
Görüyorsun ki, küçük Anlaşmamızda ki şartları anlamamışsın. | Open Subtitles | كما ترين ، أنت لا يمكنك إملاء شروط على إتفاقنا الصغير |
Bu Anlaşmamızda yoktu. | Open Subtitles | حسناً ذلك لم يكن جزءاً من إتفاقنا |
Terazide yanlızca dört ruh var... ve bu, şimdi tahmin edebileceğin gibi, Anlaşmamızda yoktu. | Open Subtitles | في الميزان فقط اربعة ارواح... وهذا كما تعرفين لم يكن عقدنا |
EA Sports'la olan Anlaşmamızda, bebeklerin fotoğraflarını ve isimlerini kullanma haklarını onlara veriyoruz ama o bebeklere ödeme yapmıyoruz. | Open Subtitles | - ،في عقدنا معهم - نسند لهم حقوق الملكية ،لصورة الأطفال لكننا لا ندفع للأطفال |
Anlaşmamızda bu yoktu. Kanları senin ellerine bulaştı. | Open Subtitles | هذا ليس جزء من الإتفاق حسناً ، دمهم في عنقك |