Bu ilacın geliştirilmesine ne kadar zaman ve emek harcadığımı anlamalısın. | Open Subtitles | يجب أن تفهم قدر الوقت والجهد الذين بذلتُهما لصنع هذا الدواء |
Karen ve benim aramda olanların hiç bir anlamı olmadığını anlamalısın tamam mı? | Open Subtitles | لكن يجب ان تفهم مهما حدث بيني وبين كارين لم يعني اي اشيء |
Beni anlamalısın, küçük bir kız olduğumdan beri bu anın hayalini kuruyorum. | Open Subtitles | أترى، أنت تفهم أنني حلمت بهذه اللحظة منذ أن كنت طفلة صغيرة |
Bak, anlamalısın ki, biz... birbirimize aşıktık. Bir bebek yapmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | عليك أن تفهمي أننا كنا مغرمين ببعضنا وكنا نحاول الإنجاب معاً |
Neye karar verirsen anlamalısın ki benim için her zaman özel olacaksın. | Open Subtitles | أيا كان ماتقررينه, عليك أن تفهمي أنك ستكونين دائماً مميزة بالنسبة لي |
Afrika'da kalacaksan bunları anlamalısın. | Open Subtitles | يجب أن تفهمى هذه الأشياء إذا كنت تنوين البقاء فى أفريقيا |
Eğer burada kalmana izin verirsek, hiçbir yere ayrılamayacağını anlamalısın. | Open Subtitles | لذا أذا تركتك تبقى هنا، تفهم أنك لا تستطيع الرحيل. |
Kızmakta kesinlikle haklısın ama bunu neden yaptığımı da anlamalısın. | Open Subtitles | لديك كل الأسباب لتكون مستاءا، لكنك تفهم لماذا فعلتُ ذلك. |
Geri kalanlarımızın bir hayatı yok, bunu anlamalısın, ama evet sıcak haberdi. | Open Subtitles | عليك ان تفهم بقيتنا لا يعيش حياته لهذا اجل كان عنوان مثير |
anlamalısın, onu 16 yaşında keşfettim. | Open Subtitles | يجب أن تفهم, لقد إكتشفتها عندما كانت في عمر الـ 16. |
Biz soru sormadan önce haklarını iyice anlamalısın. | Open Subtitles | قبل أن نسألك أية أسئلة يجب أن تفهم حقوقك |
Şunu anlamalısın: Sadece maymunlar konuşabilir. O da sen de konuşamazsınız. | Open Subtitles | لكن أنت لا تفهم فقط القرود التي تتكلم ، لست أنت ولا أحد اخر |
Fakat şunu anlamalısın, şunu anlamalısın ki ilk komanın ardından... | Open Subtitles | لكن لِتفهم ذلك، عليك أن تفهم ذلك الأمر .بعد الغيبوبة الأولى |
Babayla oğlu arasındaki sevgi bağını anlamalısın. | Open Subtitles | لا بد أن تفهم رابط الحب الذي يجمع بين الأب وابنه |
Hangi konuda olursa olsun önemli devlet meselelerinde kişisel menfaatinden ve hatta bazen de dostluktan fedakarlık etmen gerekir bunu anlamalısın. | Open Subtitles | أود منكِ أن تفهمي بأنه لأجل أمور تهم الدولة، لشؤون عامة عليك أن تضحي أحيانًا بالمصلحة الفردية |
Aşığını akıllıca seçebilmen için erkekleri anlamalısın. | Open Subtitles | لكي تختاري عشاقكِ بحكمة أنتي بحاجة لأن تفهمي الرجال |
Fakat anlamalısın ki hayatımda yaptığım herşeyin ne anlam ifade ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | و يجب ان تفهمي ان كل شيئ اقترفته في حياتي قصدت ان افعله |
anlamalısın, ona çok borcum vardı. | Open Subtitles | لابد ان تفهمى اننى كنت مدين له بكثير من المال. |
Yani siyahilerle uzun bir geçmişim olduğunu anlamalısın. | TED | أقصد، عليك أن تدركي بأن لي تاريخا مع الشباب السود. |
Benim hakkımda açıklanmayacak bir sürü şey var anlamalısın. | Open Subtitles | حسناً يجب عليك أن تتفهمي هناك بعض الأشياء عني لن تعرفيها أبداً |
Bunu anlamalısın. - Sonuçta sen de kaya trolleriyle büyüdün. | Open Subtitles | يفترض أنْ تتفهّم الأمر فقد نشأتَ مع متصيّدين صخور |
Ama sen de anlamalısın daha ortaklığınızın başındasınız. | Open Subtitles | أعني أنّكِ عليكِ إدراك أنّكما ببداية علاقتكما. |
Ancak, anlamalısın ki hayatının her günü Tanrı'ya hizmet etmiş bir kadındı. | Open Subtitles | الآن ، عليك أن تتفهم هذه امرأة خدمة في سبيل الله كل يوم من حياتها |
Her kimsen, şunu çok iyi bir şekilde anlamalısın. | Open Subtitles | أياً من تكون يجب عليك أن تعي ذلك جيداً |
Proteus haklı olduğunu biliyorum ama gücünün sınırlarını anlamalısın. | Open Subtitles | الآن بروتيس اعْرفُ بأنّك كان عندك حق لَكنَّك يَجِبُ أَنْ تَفْهمَ حدود قوَّتِكِ و حدودي |
Belki birkaç yanlış yola saptım ama seçilmiş olduğumu anlamalısın. | Open Subtitles | وربما لأنني ارتكبت خطأ يتحول قليلة ، ولكن كنت أنا فلدي فهم المختار. |
Bu en son istediğim şey olduğunu anlamalısın. | Open Subtitles | افهمي ان ذلك اخر شيء اردته على الاطلاق |
Jamie ile her zaman ilgileneceğini biliyorum, sadece ama şunu anlamalısın ki ona bir şey olmasına asla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | وأنا أَعْرفُ بأنّك دائماً تقوم بحماية جيمي، هو فقط .. عليك التفهم أنا لن أدع اي مكروه يصيبه |
Bunu en çok sen anlamalısın. | Open Subtitles | أنتَ من بين كلّ الناس يتعيّن أن تكون مُدركاً لذلك. |
anlamalısın. Herkes için en iyisi olacağını sanmıştık. | Open Subtitles | يجب أن تفهموا رأينا هذا الأفضل للجميع |