ويكيبيديا

    "anlatıyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يشرح
        
    • يروي
        
    • يحكي
        
    • كانت تخبرنا
        
    • يحكى
        
    • كان يخبر
        
    • كانت تخبرني
        
    Bay Rousseau bize... anlatıyordu nanotüp teknolojisinin medikal uygulamalarını. Open Subtitles السيد روسو كان فقط يشرح التطبيقات الطبية لتكنولوجيا أنابيب النانو
    ZK: Doğru. Profesör Suslick ile yaptığım konuşmayı başlatan da bu oldu. Bunun neleri mümkün kılabileceğini anlatıyordu. Bunun önemi sadece bozulmuş yiyecekleri saptamasının ötesinde. TED ز.ك: صحيح. كان ذلك ما بدأ محادثة بيني وبين البروفيسور سوسليك، وقد كان يشرح لي أن الأمور التي يجعلها ذلك ممكنة. غير فقط الكشف عن الطعام الفاسد هي بالفعل مكمن أهميته.
    Askerler ve kadınlar, etkileyici ve sembolik sanat çalışmaları üretiyorlardı ve her çalışma bir hikâye anlatıyordu. TED أعمال فنية رمزية ومشرقة صُنعت من قبل العسكريين رجال ونساء، وكل عمل فني يروي قصة.
    Ne olursa olsun, çocuğunun yanında olan bir anneyi anlatıyordu ne benim annem ne de senin öyleydi. Open Subtitles لأنه يحكي عن أم كانت متواجدة لابنها دومًا ولم تكن تلك أمي أو أمك
    Jem de tam bize Dirilme zamanı yaptığı kahramanca işleri anlatıyordu. Open Subtitles جيم,كانت تخبرنا عن كل الاعمال البطولية التي قامت بيها اثناء النهضة
    Binbaşı bana çöl harekatını anlatıyordu. Open Subtitles حسناً ، لقد كان الميجور يحكى لى عن حملات الصحراء
    Dinleyen herkese dünyayı nasıl kurtardığını anlatıyordu. Open Subtitles لقد كان يخبر كل شخص كان يستمع اليه, كيف قام بإنقاذ العالم ذلك اليوم.
    Neden annesiyle babasının boşanmayıp milyonlarca sorunla iç içe yaşadıklarını anlatıyordu! Open Subtitles كانت تخبرني لماذا لم يتطلّق أبويها وعاشوا دائمًا في أسوء حال مع الكثير من المشاكل
    Bize gördüğü bir oyunu anlatıyordu, oyundaki adamı böyle bağlamışlar. Open Subtitles ... كان يشرح لنا مسرحية شاهدها . وهذا ما حدث للرجل فى المسرحية ...
    Washington basınına SNORPP'u anlatıyordu. Open Subtitles "كان يحاول أن يشرح برنامج "سنورب إلى معرض الصحافة في واشنطن
    Ve bu kitabı okuduğumu hatırlıyorum ve sabah saat 3'te bu kitabı okuyordum ve galaksilerin dönüşlerini ölçmek için kullandığım antenlerin bir yıldız sisteminden diğerine iletişim kurmak ve ufak tefek bilgiler göndermek için de kullanılabileceğini anlatıyordu. TED و اتذكر انني قرأت ذلك الكتاب و في الثالثة صباحاً كنت اقرأ الكتاب و كان يشرح كيف ان الهوائيات التي استعملها لقياس دوران المجرات بمكن ايضاً ان تستعمل للاتصال ، و ارسال أجزاء من المعلومات من نظام نجمي الى الاخر
    Baban az önce bana televizyonumuzu anlatıyordu. Open Subtitles أبوك كان يشرح تلفازنا لي
    Onu nasıl belediye başkanı yaptığını anlatıyordu. Open Subtitles يشرح لي كيفَ تصبح عمدة
    Eşinin intikamını yakaladığı Komançi kızdan nasıl aldığını anlatıyordu. Open Subtitles كان يروي كيف إنتقم لزوجته من هذه الفتاة من الكومانشي التي أمسكت بها
    Komik öyküler anlatıyordu. Gerçekten komik. Open Subtitles ًكان يروي نكتاً طريفة، طريفة جدا.
    Henry de hikâye anlatıyordu. Open Subtitles كان (هنري) يروي قصّةً لتوّه.
    Ne olursa olsun, çocuğunun yanında olan bir anneyi anlatıyordu ne benim annem ne de senin öyleydi. Open Subtitles لأنه يحكي عن أم كانت متواجدة لابنها دومًا ولم تكن تلك أمي أو أمك
    Çocuklara muhteşem savaş hikayelerini anlatıyordu. Open Subtitles لقد كان يحكي للأطفال عن قصص حربه
    Bana masal anlatıyordu. Open Subtitles كان يحكي لي قصة.
    Annen maçta altına nasıl yaptığını anlatıyordu da. Open Subtitles والدتك كانت تخبرنا كيف أنك بلت ثيابك في إحدى المباريات
    Tam da Jen takvimin nasıl yanlış anlaşılabileceğini anlatıyordu. Open Subtitles جين " كانت تخبرنا كيف " ستكون النتيجة أكثر جاذبية
    Genç bir haberci, ileri hatlara nasıl silâh taşıdığını anlatıyordu. Open Subtitles أحد المتطوعين من صغار السن يحكى كيف قاتل بسلاحه على الخطوط الأمامية
    O gece, vadinin kenarındaki bir köyde bir Sangoma, yani şifacı ve hikâyelerin koruyucusu olan kişi halkına beyaz aslanın efsanesini anlatıyordu. Open Subtitles في ليلة , وفي قرية على حافة الوادي ( سانجوما) المداوي وراوي القصص كان يخبر شعبه
    Sormamam lazım biliyorum ama kayınvaliden az önce bana büyük dedenin Isaac Roosvelt'le çiftçilik yaptığını anlatıyordu. Open Subtitles والآن اعلم بان لا ينبعي ان أسأل هذا لكني مضطره حماتك كانت تخبرني بان جد جد جدك كان مزارع مع آزيك روزفلت؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد